Sayfa Yükleniyor...
Getirilen yasak ve kınamalara rağmen hayvanlara yönelik yapılan işkence video ve resimlerinin internet ortamına düşmeye devam etmesi bu görselleri izleyen milyonlarca insanın aklına insanoğlunun bu kadar acımasız hale nasıl geldiği sorusunu getiriyor
NİLGÜN TAZE
Deney, beslenme, keyif adı altında hayvanlara yapılan işkenceler getirilen yasaklara ve kınamalara rağmen devam ediyor.
Birçok hayvan hakları savunucusu gerekçeleri her ne olursa olsun hayvanlara çeşitli işkenceler uygulayanlara bu rahatlığın verilmemesi için yaptırımların artırılması gerektiğini savunurken diğer taraftan da sorumluların daha duyarlı hale gelmesi çağrısında bulunuyor.
KAN DONDURAN GÖRÜNTÜLER
Hayvanlara yönelik yapılan işkence videolarında gözler önüne serilen görüntüler kanları donduruyor. Domuzcukların üzerlerindeki tüyler öncelikle makine ile tıraşlanıyor. Daha sonra el ve ayaklarından cendereye sıkıca bağlanan hayvancıkların derileri oksijen kaynağıyla yakılarak kül ediliyor. Bu yanan deriler tabaka şeklinde hayvanların üzerinden sökülüyor. Tüm bu işlemler yapılırken hayvanların acıdan çıldırıyor ama ne çare! Attıkları çığlıklar ise bu uygulamaları yapan insanları zerre kadar rahatsız etmiyor. Bu görüntüler 2. Dünya Savaşında Nazi doktorlarının yeni doğum yapmış bir annenin göğüs uçlarını dikerek annenin kendi sütüyle şişerek ölmesinin ne kadar süreciğini test etmesi hatırlatırken akıllara da insanlık nereye gidiyor? sorusunu getiriyor.
İNSAN ÖLDÜRENLERDEN ÇÖZÜM BEKLEMEK
Hayvan Haklarını koruyan dernek yetkilileri çıkar çatışmalarından dolayı savaşlar çıkararak dünyayı kana bulayan ülke liderlerine hayvanlara yönelik işkenceleri durdurmaları için müracaat etmenin komik olduğunu belirtti. İlk etapta hayvan deneylerine karşı tepkileri susturmak için böyle bir yasa çıkardıklarını belirten hayvan hakları savunucuları Yalnızca kozmetik sektöründe değil, özel hastanelerde ve ilaç sektöründe de deneylerin yasaklanması gerektiği söylüyoruz ancak dünya liderleri savaşlar çıkararak acımasızca insanları öldürüyor. İnsanları öldürebilen bir ruha sahip olanlara Hayvanları Öldürmeyin demek çok komik oluyor. Maalesef yasaklar amacı her ne olursa olsun hayvanlara yönelik yapılan insanlık dışı işkenceleri önlemeye yetmiyor dedi.
NEDEN HAYVANLAR TERCİH EDİLİYOR?
Evet, trajedileri öngörme konusunda yetersiz kalan hayvan deneylerinin alternatifleri vardır ve tıp tarihinin gerçek kriterleri, gelecekteki ilerlemelerde olacağı gibi, hayvan tabanlı olmayan metodolojilere dayanmaktadır. Peki in vitro veya deney tüpü araştırması, mikro-doz çalışmaları, mikro akışkan (microfluidic) çipler, DNA çipleri, bilgisayar modellemesi, kök hücre araştırması, klinik araştırma, genetik araştırma gibi metodolojiler kullanılabilecekken neden hayvan işkencesinde ısrar ediliyor? Neden insan tabanlı olduğu için daha doğru sonuçlar verecek ve etik değerleri önemseyen yöntemler kullanılmıyor? Çünkü hayvan verilerine olan güven, şirketlerin daha büyük ve daha iyi klinik denemelerin masraflarından kaçınmalarını sağlamaktadır. Çünkü bu metodolojiler fazlasıyla masraflıyken, hayvanlar minimum harcamayla elde edilebiliyor.
Haber Merkezi