Kantinci esnafının umudu okullarda
İzmir Kantinciler Odası Başkanı Rasim Topçu, okulların bir an önce açılmasını istediklerini belirterek, “Açılamaması halinde ise devletten kantinci esnafına faizsiz kredi ve istihdam talep ediyoruz” dedi
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER
2019-2020 eğitim-öğretim sezonun ikinci yarısında koronavirüs nedeniyle yaklaşık altı ay önce okulların tatil edilmesi ve uzaktan eğitime geçilmesiyle okullarda kantinler kapatılmıştı. 2020-2021 eğitim-öğretim sezonunun 31 Ağustos’ta başlamasını bekleyen kantinci esnafının, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un okulların 21 Eylül’de açılacağını açıklamasıyla endişeleri arttı.

KENDİ GİDERLERİMİZİ KARŞILAYAMAYIZ
İzmir Kantinciler Odası Başkanı Rasim Topçu, konuyla ilgili açıklamalarda bulunarak, kantinlerin uzun süredir kapalı olduğunu, 21 Eylül’e kadar da kapalı olması nedeniyle toplam kapalı kalma süresinin yedi ayı bulacağını belirtti. Topçu, “Bundan sonraki sürecin de nasıl olacağı henüz muallâk. Okullarda o tarihte Bakan’ın da açıklamasından anlaşılacağı üzere bölünmüş bir eğitim sistemi olacak. Öğrencilerin çok önemli bir kısmının uzaktan eğitim, bir kısmının da okulda seyreltilmiş eğitimle devam edeceği söyleniyor. Bu da bizim meslektaşlarımız açısından; işlerimizin yüzde 10’lara, yüzde 20’lere düşmesi anlamına geliyor. Yani yüzde 80 bir iş kaybı söz konusu olacak. Bu da yüzde 100’lük bir iş performansının yüzde 10’lara düşmesi demek, kendi giderlerini bile karşılamaktan çok uzak olmak demektir. Benim esnafım Türkiye’de en çok mağdur edilen, en çok mağdur olan bir esnaf. Biz ne iş yapıyoruz? Herkesin evindeki, göz bebeğim dediği yavrularını, torunlarını, yeğenlerini besliyoruz. Onlara hizmet ediyoruz. Çok şükür, Türkiye’de de İzmir’de de bugüne kadar beslenme hususunda kantincilikle ilgili bir olumsuzluğa rastlamadık. Bu da esnaf odası olarak esnafımızı iyi eğittiğimizi hem de esnaf olarak işimizi iyi yaptığımız anlamına gelir” dedi.

ÖNÜMÜZÜ GÖREMİYORUZ
Topçu, bir tek açılmayan meslek kolunun kantinciler olduğunu ifade ederek, “Koronavirüsün en çok salgın olduğu yerler oteller, eğlence merkezleri gibi yerler bile riske edilerek, devletin kendisi de gelir elde etmek amacıyla açıldı. Bizim kantinci esnafımız, işinin doğası gereği bir milli politika olması nedeniyle açılamıyor. Genellikle Bilim Kurulu’na top atılıyor ama başka devletlerde baktığınız zaman, devlet onlara her türlü önlemi alıp, eğitim-öğretimden geri kalmaması için öğrencilerin okullarını açıyor. Kantincilik mesleği 18 milyon, hatta üniversitelerde katılırsa 20 milyon öğrenciye her gün hizmet veren çok önemli, üzerinde önemle durulması gereken bir meslek grubudur. Öğrenciye, öğretmene, veliye, okul idaresine hizmet veriyoruz. Bu hizmetin karşılında bir de okul aile birliğinin bütçesine çok önemli bir kira ödüyoruz. Biz önümüzü göremiyoruz, hangi işlemi yapacağız? Hangi malları koyacağız? Okullar açılacaksa hangi tedarik yapacağız? Hangi standartlara göre koronavirüse hazırlanacağız? İnanın bunlardan bihaberiz. Okullar açıldığında önemli bir detayı atladıklarını görecekler” diye konuştu.
ESNAFIMIZ KREDİYLE DESTEKLENMELİ
Topçu, kantinci esnafı olarak hükümetten bu konuda talepleri olduğuna da değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bütün esnaf grupları açtı. Açmayan tek esnaf kolu kantinciler kaldı. Bunlar özel statüde olan meslekler. Bunlar için devletimizin çok küçük bir hareketiyle, bu insanlar rahatlayabilirler. Bu insanlara hayatlarını ve mesleklerini idame ettirebilmeleri için uzun vadeli kredi tahsis edilebilir. İş bulamıyorlar, bulsalar zaten böyle bir ihtiyaçları kalmayacak. Çalışamayan kantincilerimize uzun vadeli mümkünse sıfır vadeli kredi, hibe kredi olabilir. Bu devletin asli görevlerinden birisidir. İzmir’de 800, Türkiye’de toplam 12 bin kantinci esnafına vereceği küçük krediler devletimize yük getirmez. Bize istihdam yaratacak farklı iş kolları da verilebilir. Belediyelerin çeşitli büfeleri olabilir, devletimizin çeşitli kafeteryaları olabilir. Buralarda personel istihdamı yaratabilecek iş kolları da geçici olarak yapılabilir. Şu an talebiniz ne derseniz, ivedilikle okullarımızın açılması, işyerlerimizin açılmasıdır. Açılamıyorsa ya da açıldığında düşük performansla çalışacaksak, bu konuda devletimizin ivedilikle kantincimize çok uzun vadeli kredi vermesini istiyoruz. Okullar açılmadan önce de kantinci esnaf temsilcilerinin de bir araya getirilerek ne gibi hazırlıklar yapılmalı, ne gibi önlemler alınmalı, bunların da bize bildirilmesi gerekiyor. Gerekli tedbirleri önceden biliyor olmamız, bu hazırlıklarımızı bitirmiş olmamız lazım. Bu konuda önceden bir koordinasyon sağlanması lazım.”