Kantinlerin açılması kantincinin aleyhine!

NURETTİN BAKİ – ÖZEL HABER
Geçtiğimiz 1 Mart’tan itibaren Türkiye’de yerinde karar dönemi uygulanmaya başladı ve kademeli normalleşmeye geçildi. 2 Mart itibariyle uzaktan eğitim destekli yüz yüze eğitime geçildi. Yüz yüze eğitimin başlamasıyla birlikte kantincilerin durumunu değerlendiren İzmir Kantinciler Esnaf Odası Başkanı Rasim Topçu, “Kantinlerde şu anda açılmadan öncekinden daha büyük bir mağduriyet var. Bir okulda yapılan ciro 30 ile 35 TL civarında yapılıyor. Açan kantinci için bu çok zor bir durum. Kazanamadığı halde birçok maliyet doğuyor. Kantinlerin şu anda açılması kantincilerin lehine değil aleyhine bir durum” dedi.

GÜNLÜK 30-35 TL CİRO

Yasal zorunluluktan dolayı iş yerlerini açan kantincilere büyük bir maliyet yükü geldiğini ifade eden Topçu, “Bildiğiniz üzere geçen yıl 11 Mart tarihi itibariyle okullarımız ve iş yerlerimiz kapandı. 2020 Eylül ayında bir iki haftalık uzaktan eğitimle destekli açıldı ve bilim kurulunun tavsiyesi ile Milli Eğitim Bakanlığı okulları yeniden kapattı. Bunu saymazsak kantincilerimizin 13 aydır iş yeri kapalı. 2 Mart itibariyle okulların açılmasından sonra öğrenci mevcudu az. Devam zorunluluğu olmadığı için yüzde 20’ler civarında bir öğrenci mevcut. Dolayısıyla yüzde 80’lik dilim gelmiyor ve yüzde 20’lik kısım iki saatlik ders yaparak kantine uğramadan evlerine gidiyorlar. Yani bu anlamda bizim kantinlerimiz yasal zorunluluktan dolayı açılıyor ancak bunun kantinciye para kazanıyor, hayatını idame ettirecek seviyede gibi algılanmasın. Kendi okulumdan örnek verecek olursam 260 kişilik son sınıf mevcudu olmasına rağmen, ikiye bölünüyor gelen günlük 130 öğrenciden 20-25 öğrenci okula geliyor. Bir okulda yapılan ciro 30 ile 35 TL civarında yapılıyor” ifadelerini kullandı.

YÜZDE 5 DİYİP GEÇMEYİN!

Kantinlerin şu anda açılmasının kantincilerin lehine değil aleyhine bir durum olduğunu belirten Topçu, “Açıldığı için kira vermek zorunluluğu var. Her sınıf için yüzde 5 oranında kira zorunluluğu var. Yüzde 5 diyip geçirmemeli, 100 bin TL kira veren bir kişi 20 bin TL ödemek zorunda ve aylık 2 bin TL’yi bu kazançlarla ödemek mümkün değil. Bakanlığa bu konuda yazı yazdık ancak henüz çözüm gelmedi. Kantinlerde şu anda açılmadan öncekinden daha büyük bir mağduriyet var. Okullar pandemiye rağmen tamamen açılsın demiyoruz. Yurt dışında her türlü tedbir alınmak koşulu ile yüz yüze eğitime devam ediyorlar. Eğitimlerine ara vermiyorlar bazı devletler hariç. Henüz ülkemizde bu hazırlıklar tamamlanmadı. Uzaktan destekli eğitim sistemi ile devam edilmesi de bize olumsuz yansıyor. Kantinler hiç açılmasa üzerimize daha fazla yük binmeyecek” diye konuştu.

MAĞDURİYETE GÖRE DESTEK VERİLMELİYDİ

Kantincilerin günlük işler bularak onunla idare ettiğini aktaran Topçu, “Bu bir tarafa diğer taraftan da kantinler açılınca maliyetler üzerine biniyor. Hükumetimiz kapalı olan esnafa elbette ekonomik anlamda destek olmaya çalışıyor. Burada tüm esnafı genelleştirirsek bu çok adil olmaz. Kuaföre de aynı sosyal yardım kantinci esnafına da lokantacıya da aynı destek yapılıyor. Bizim iş yerlerimiz açık olmasına rağmen para kazanmayı bırakın üzerine bir de bedel ödemek zorunda kalıyoruz. Ticaret Bakanlığında bir birim kurulabilirdi hangi esnaf daha çok mağdur ortaya çıkabilirdi. Daha ne kadar uzun süre bu durumda olacağız öngöremiyoruz. Bu meslek grubuna kategorize edilerek basamak şeklinde destek olunmalıydı. Kantinci esnafında korkunç derecede bıçak kemiğe dayandı” açıklamalarında bulundu.