Kapasite artışına ÇED olumlu kararı

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir’in Menderes ilçesi Efemçukuru Köyü mevkiindeki Tüprag Metal Madencilik San ve Tic. A.Ş. tarafından yapılması planlanan Efemçukuru Altın Madeni Kapasite Artışı projesi ile ilgili olarak bakanlığa sunulan ÇED Raporu, İnceleme Değerlendirme Komisyonu tarafından değerlendirilerek “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı verildi. Konuyla ilgili açıklama yapan EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Arif Ali Cangı, “İzmir'in yaşamı için büyük tehdit oluşturduğu mahkeme kararı ile kanıtlanan maden işletmesinin tamamıyla kapatılması gerekirken, yeniden ÇED izni verilmesi İzmir'e yapılmış en büyük ihanettir” dedi.

“KOCAOĞLU DAHA NE KADAR SUSACAK?”

EGEÇEP Hukuk Komisyonu Üyesi Avukat Arif Ali Cangı, mahkeme kararına rağmen ÇED olumlu raporu verildiğini belirterek, “Ortada ağır metal kirliliğini tespit etmiş bir mahkeme kararı varken, mahkeme kararına direnilerek, üstelik ÇED yönetmeliği işletilmeden yeniden ÇED izni verildi. İzmirlilerin itirazları önemsenmeyen karara bu arada İzmir Büyükşehir Belediyesi, İZSU ne yapıyor? Sayın Kocaoğlu daha ne kadar susacak?” dedi. Cangı, İzmirlilerin itirazlarına rağmen ÇED olumlu kararı verilmesinin yargı kararına açıkça direnmek suç olduğunu kaydederek, “Anayasa'nın 138/4. maddesine göre, yasama ve yürütme organları ile idare, mahkeme kararlarına uymak zorundadır; bu organlar ve idare, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez. İzmir 1. İdare Mahkemesi'nin iptal kararından sonra, aynı projeye ilişkin ÇED başvurusunun kabul edilip, ÇED raporunun nihai yapılması, İzmirlilerin tüm itirazlarına rağmen ÇED olumlu kararı verilmesi Anayasa’nın 138/4. Maddesi’nin ihlali niteliğinde yargı kararına açıkça direnmedir ve suçtur” ifadelerinde bulundu.  

“İZMİR’E YAPILMIŞ EN BÜYÜK İHANET”

En kısa zamanda iptal davası açacaklarını açıklayan Cangı, İzmirlilere demokratik tepkilerini göstermeleri için çağrı yaptı. Cangı, “Çevre Kanunu'nun 15/2. Maddesi’ne göre ‘Çevre ve insan sağlığı yönünden tehlike yaratan faaliyetler süre verilmeksizin durdurulur.’ Bu yasal düzenlemeye göre; İzmir'in yaşamı için büyük tehdit oluşturduğu mahkeme kararı ile kanıtlanan maden işletmesinin tamamıyla kapatılması gerekirken, 2009/7 sayılı genelgeye dayanılarak yeniden ÇED izni verilmesi İzmir'e yapılmış en büyük ihanettir. İzmirliler suyuna, sağlıklı yaşamına, geleceğine sahip çıkmalıdır. En kısa zamanda iptal davası açacağız, ancak dava açmak yetmez, İzmirlilerin demokratik tepkilerini göstermeleri gerekir” şeklinde açıklama yaptı.

NE OLMUŞTU?

İzmir 1.İdare Mahkemesi'nin 16.04.2015 tarih ve 2013/801 Esas, 2015/577 sayılı kararı ile Efemçukuru Altın Madeni devam eden faaliyeti sonucu ağır metal kirliliğine yol açtığı tespit edilmiş, bu nedenle 31.12.2012 tarihli ÇED olumlu kararının iptaline karar verilmişti. Mahkemenin iptal gerekçesinde keşif sırasında kuru atıktan alınan örnekte bulunan sülfür ve ağır metal konsantrasyonlarından bazı elementlerinin DKO seviyelerini aştığı, bu elementler arasında As, Cd, Cu ve Zn elementlerine ait değerlerin ÇED raporları içeriğinde belirtilmiş seviyelerin üzerinde olduğu, özellikle Cd (1397 ppm) ve Cu (7806 ppm) metallerinin DKO değerlerinin çok üzerinde olduğu, dolayısıyla verilen ÇED olumlu kararında hukuka uyarlılık bulunmadığı belirtilmişti.

Cangı, “İzmir'in yaşamı için büyük tehdit oluşturduğu mahkeme kararı ile kanıtlanan maden işletmesinin tamamıyla kapatılması gerekirken, yeniden ÇED izni verilmesi İzmir'e yapılmış en büyük ihanettir” dedi.

Haber Merkezi