Sayfa Yükleniyor...
AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten, ilçenin temel sorunlarına değindi. Erten, Demokrasi Üniversitesinin yerleşkesinin ilçeye kurulması halinde sosyo-kültürel dönüşümü de beraberinde getireceğini söyledi
EMİRCAN IŞILDAK ÖZEL HABER
AK Parti Karabağlar İlçe Başkanı Kazım Erten, İzmir Üniversitesi yerine 20 Ağustos 2016 tarihinde alınan meclis kararıyla kurulan İzmir Demokrasi Üniversitesinin yerleşkesinin Karabağlara kurulmasını istediklerini ifade etti.
İzmirin yüzölçümü en büyük nüfus bakımından ise ikinci büyük ilçesi olan Karabağların üniversite ilçesi olması halinde bir dönüşüm ve gelişim yaşayacağını söyleyen Erten, ayrıca ilçenin diğer önemli sorunlarına da değindi. Başkan Erten, kentsel dönüşümden en fazla toplumun pay alması gerektiğini de sözlerine ekledi.
KARABAĞLARIN YABANCISI DEĞİLİZ
Başkan Erten, Karabağlar İlçesinin Türkiyenin en büyük kentsel dönüşüm alanı olduğunu ifade etti. Yeni kurulan ilçenin önemli sorunları olduğunu da hatırlatan Erten, 1982 yılında İzmire geldim. 1992 yılına kadar Bahçelievlerde oturdum. O yıldan bu yana da Yeşilyurt Akevlerde oturuyorum. Dolayısıyla Karabağların yabancısı değiliz. İlçemiz Konaktan ayrıldıktan sonra baktığımızda ilk olarak Polat Caddesinden aşağı tarafta çok katlı bir yapılaşma var. Bir de Türkiyenin en büyük kentsel dönüşüm alanı olan bir Karabağlar var. Altyapı sorunu var, bütüncül planlar yok. Dönüşüm öngörülmesine rağmen küçük parsel bazlı imar durumu, inşaat ruhsatı verilebiliyor. Sonuçta insanların ihtiyaçları var. İlçede büyük bir nüfus var ve bu nüfus en temel ihtiyacı olan barınma ihtiyacını bu şekilde karşılamak istiyor. Biz Karabağlara bakarken, gerek Çevre ve Şehircilik Bakanlığının kentsel dönüşüm ile ilgili planlamasıyla alakalı olarak gerekse yeni kurulmuş bir ilçe olması sebebiyle Karabağlara bir şeyler kazandırılması gerektiğini düşünüyoruz dedi.
KARABAĞLARDA DA GÖRMEK İSTİYORUZ
İlçenin komşusu olan Gaziemir ile Karabağları kıyaslayan Erten, Karabağların da modern ve önemli kazanımlara ihtiyacı olduğunu hatırlattı. Erten, Karabağlarda ne var? dediğimiz zaman hemen yanı başındaki Gaziemire bakmak gerekiyor. Gaziemire giderken sizi bir modern fuar karşılıyor, Ege Bölgesi Serbest Bölgesi karşılıyor. Yol boyunca büyük ve modern alışveriş merkezleri karşılıyor. Daha da ilerisinde Türkiyenin en modern havaalanı var. Kıskandığımız yok, Allah daha fazlasını versin ancak ilçemizde de görmek istiyoruz. Karabağlar birçok yönüyle, sosyal donatılar yönünden ve kentsel enstrümanlar yönünden baktığımızda çok büyük eksiklik yaşıyor. İzmiri bilmeyen birisine deseniz ki, Türkiyenin 3. büyük kenti ve bu kentin en büyük ilçesi burası diye, insanlar inanmaz. Çünkü insanların kafalarında İzmir ile ilgili bir imaj var, intiba var. Yeşil alanlar, kültür merkezleri gibi donatılardan uzak bir ilçemiz var. Tabi burada pozitif bir yaklaşımla bakılması gerekiyor. Büyükşehir Belediyesi tarafından başlatılan bir çalışma var. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve TOKİ işbirliğiyle Mart ayında startı verilecek yaklaşık 4 bin konutluk bir dönüşüm alanı var. İnsanlar planlanmış bir şekilde yapılaşmayı görecek, emsal teşkil edecek. Bu aynı zamanda diğer kentsel dönüşüm alanlarında uzlaşmayı da tetikleyebilir değerlendirmesini yaptı.
ASIL PAYI TOPLUM ALSIN
Erten, dönüşüm ile ilgili düşüncelerine şu şekilde devam etti: Tabi vatandaşın da beklentileri var. Ancak serbest piyasa koşulları ve alanların değerleri de var. Nitelikli bir yapıya kavuşulduğu zaman alanın değerinde bir nebze kayıp yaşanabilir. Önemli olan depreme dayanıklı, yaşamın güvence altına alındığı, sosyal donatılarla, yollarıyla gelişmiş aynı zamanda sosyo-kültürel de bir gelişmenin de yaşanacağı bir artı değeri ölçmek gerekiyor. Burada tabi artı değerin kimin olacağı klasik bir kavgadır. Kapitalizm, Girişimci organize ettiği için artı değerin ve rantın payı girişimcinin olsun diyor. Sosyalizm de devlet adı verilen bir organizasyon olduğu için değerin devlette olmasını tercih ediyor. Bence bir üçüncü seçenek de olmalı. Bütün bunlar insanın talebi olduğu için bir rant oluşuyor. Elbette girişimci de payını alsın, devlet de payını alsın ancak asıl pay topluma yansısın. Adil paylaşım budur.
ALMANYA ÖRNEĞİ
Erten, çocukluk yıllarında ilkokulu okuduğu Almanyadaki eğitim sistemine atıfta bulundu. Karabağlar için de hayalinin benzer bir sistem ve imkan olduğunu söyleyen Erten, Ben 70li yıllarda ilkokulu Almanyada Münih kentinin banliyösünde okudum. Gittiğim okul bir eğitim kampüsüydü ve olimpiyatlarda yer alan her spor branşı eğitim içerisinde yer alıyordu. Uzun atlamadan çekiç atmaya kadar aklınıza ne geliyorsa öğretiliyordu ve bu yıllar 70li yıllardı. İzmirde 2020ye doğru giderken niçin Karabağlarlı çocuklar benim ilkokulda gittiğim gibi bir eğitim kampüsüne gitmesin? O alanlarda mutlaka çocukların bir yeteneği ortaya çıkıyor. Bu imkanla ilgili bir şey ancak bizim çocuklarımızın eksik bir yanı yok. Almanyaya otomotiv fabrikalarına giden Türklerden ilk nesil ilkokulu bile bitirememiş Anadolu çocuklarıydı. İkinci nesil vatandaşlarımız teknisyen oldu. Şu anda oradaki vatandaşlarımız da o en ünlü otomotiv markalarında Ar-Ge noktalarında yer alıyor, tasarım bölümlerinde çalışıyor. Yani böyle eğitim olanaklarında kendi topraklarımızda da istiyoruz. Bunlar da objektif ve adil bir planlamaya dayanır. Eğer doğru bir bayındırlık mantığıyla yaklaşılırsa o planlama her şeyi çözer dedi.
DEMOKRASİ ÜNİVERSİTESİ KARABAĞLARA
Kapatılan İzmir Üniversitesi yerine, 20 Ağustos 2016 tarihindeki meclis kararı ile kurulan Demokrasi Üniversitesinin Karabağlarda bir yerleşkesinin olmasının ilçeyi kalkındıracağını ifade eden Erten, sözlerini şu şekilde tamamladı: İzmirde niçin büyük üniversitelerin muadilinin ya da benzerlerinin değil daha da üst seviyeye çıkacak bir Demokrasi Üniversitesi kurulmasın diye her zaman dile getiriyorduk. Değerli vekilimiz Mahmut Atilla Kaya ile çalışmalarımızda Yunan felsefesi, Atina demokrasisi, Ege ve Akdenizin çoğulcu ve çok kültürlü vizyonu üzerinden İzmirde bir Demokrasi Üniversitesi kurulsun istiyorduk. Çünkü İzmir İstanbuldan 372 sene önce fethedilen bir Selçuklu Müslüman Türk kentidir. İzmir çok inançlı çok kültürlü yapısıyla Kudüste olmayan İstanbulda olmayan bir yapıda. Liman kentlerinin özelliği de budur. Kısa bir süre önce de bahsettiğimiz üniversite kuruldu. Bu Demokrasi Üniversitesinin yerleşkesinin de Karabağlarda olmasını diliyoruz. Karabağlar, Buca ve Bornova gibi bir üniversite ilçesi olursa üniversite kültürüyle birlikte sosyo-kültürel anlamda dönüşümü yaşar.
Haber Merkezi