Sayfa Yükleniyor...
Kentlerin afetlere dirençli olması ve halkın farkındalık bilinci kazanması açısından imza kampanyaları başlatıldı: “Sel riski taşıyan bölgelerde can ve mal güvenliği için erken uyarı sistemleri kurulsun.”
İstanbul’da yaşanan sel baskınları vatandaşları yaklaşan kış mevsimi için tedirgin ederken, sosyal platformlarda da kentlerin afetlere dirençli olması ve halkın farkındalık bilinci kazanması açısından imza kampanyaları başlatıldı.
“Sel riski taşıyan bölgelerde can ve mal güvenliği için erken uyarı sistemleri kurulsun” başlıklı kampanya da bunlardan sadece biri. Kentlerdeki karar vericilerin, iklim krizine uygun bir planlamayı öncelik haline getirmesi gerektiğini kaydeden vatandaşlar, “Karar vericiler sosyal medya paylaşımı yapmaktan daha fazlasını yapmalı!” çağrısında bulundu.
İKLİM KRİZİ GÜNDELİK YAŞAMIN BİR PARÇASI
Kampanya metninde şu ifadeler yer alıyor: “İstanbul, Bursa, Mudanya, Sakarya, Kocaeli… Şimdilik sel ve su baskını tehdidinin yakın olduğu bölgeler. Meteoroloji Genel Müdürlüğü, kuzeybatı bölgelerinde yağışların kuvvetleneceğini duyurdu. Kuvvetli yağışların neden olduğu seller ve su baskınları özellikle kentlerde, alt yapı sorunlarının olduğu, kent planlamasının iklim krizinin getirdiği yeni düzene uygun yapılmadığı bölgelerde yaşamı tehdit ediyor. Değişen iklim koşulları, aşırı hava olaylarının süresi, sıklığı, mekansal etkisi, yoğunluğu ve zamanlamasında değişikliklere yol açar ve bu durum eşi benzeri görülmemiş aşırı hava olaylarına neden olur. İklim krizi gündelik yaşamın bir parçası. Bu nedenle kentlerde karar vericiler, iklim krizine uygun bir planlamayı önceliklendirmeli.”
CAN VE MAL KAYBI ÖNLENEBİLİR
“AFAD verilerine göre, geçen yıl 177 sel ve su baskını oldu. Sel ve su baskını nedeniyle can ve mal kaybı önlenebilir” denilen açıklamada, “Karar vericiler kuvvetli yağışlar hakkında sosyal medya ve web sitesi aracılığıyla uyarılarda bulunuyor ancak bu yeterli değil. Sosyal medya ve internete sürekli erişimi olmayan insanlar var. Sellere karşı sadece ‘tedbirli olun’ demek de yeterli değil. Karar vericilerin sel ve su baskınları karşısında aktif önleme görevini üstlenmesini istiyoruz. Kuvvetli yağış ve sel riski olan bölgelerde yaşayan insanlara ve bu bölgelerde bulunan işyerlerine zamanında SMS ve gerekli olduğunda yüz yüze doğrudan iletişim ile ulaşılmalı ve kişiler uyarılmalı. Sel nedeniyle su baskını riskinin olduğu bölgelerde insanlar ve eşyaları kuvvetli yağıştan önce, risk ortadan kalkana kadar tahliye edilmeli, zararın önüne geçilmeli” bilgisi de paylaşıldı.
REAKSİYON VERMEMİZ GEREKEN OLAYLAR DEĞİL
Açıklamanın sonunda ise “Sel riskinin mevcut olduğu bölgeler trafiğe kapatılmalı ve önceden TV, billboard, radyo gibi yaygın ulaşım kanalları ile erken uyarı sistemleri geliştirilmeli. Sellere karşı alınabilecek somut önlemlere karşı farkındalık ve eğitim çalışmaları periyodik olarak düzenlenmeli. Okullar tatil edilmeli. Alınan önlemlere rağmen selden zarar gören kişilerin zararları tazmin edilmeli. Aşırı hava olayları, meydana geldiğinde reaksiyon vermemiz gereken olaylar değil, önceden planlama yapmamız gereken etkili tedbirlerin alınması gereken iklim krizi nedeniyle öngörülebilir olaylar. Karar vericiler sosyal medya paylaşımı yapmaktan daha fazlasını yapmalı!” ifadeleri yer alıyor.
Kampanyaya destek olmak isteyenler için:
BU İÇERİK DE DİKKATİNİZİ ÇEKEBİLİR: Yunanistan’da sel felaketi: Ölü sayısı 6’ya ulaştı
Haber Merkezi