Kararname isyanı! Hastaya ilaç eczacıya ekmek yok!

13 yıldır düzenlenmeyen ilaç fiyat kararnamesini eleştiren İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, ekonomik darboğaz yaşayan eczacıların işyerlerini devretmeye başladığını belirti


  • Oluşturulma Tarihi : 07.07.2022 05:14
  • Güncelleme Tarihi : 07.07.2022 05:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kararname isyanı! Hastaya ilaç eczacıya ekmek yok! haberinin görseli

ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER

Türkiye’de uzun süredir devam eden ilaç temininde yaşanan sorunlar hem eczacıları hem de vatandaşı olumsuz etkilemeye devam ediyor. Eczacılar birçok ilacı temin etmekte sıkıntı çekerken hastaların da tedavileri aksıyor. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu tarafından 2009 yılında beri düzenlenmeyen ‘İlaç Fiyat Kararnamesi’nin getirdiği sorunlara dikkat çeken İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, özellikle son 2 yılda ilaç temininde yaşanan sıkıntılara dikkat çekti. Eczacıların ekonomik zorluklar karşısında işyerlerini devretmeye başladığını söyleyen Sayılkan, her gün eksik defterine yeni ilaçlar eklediklerini kaydetti.

İLAÇLARIN NEREDEYSE TAMAMI İTHAL

2009 yılından beri değişmeyen İlaç Fiyat Kararnamesi’nin getirdiği sorunlara dikkat çeken Sayılkan, “İşletme giderlerinin artması sadece eczacıların değil Türkiye’de herkesin yakından bildiği bir sorun. Kira, personel giderleri, faturalar... Hepsi neredeyse ikiye katlandı. Diğer tüm ürünlere üreticiler ya da ithalatçılar, dilediği zammı yaparak kendini enflasyondan korurken, eczacıların bunu yapabilme ihtimali yok. Çünkü ilacın fiyatını İlaç Fiyat Kararnamesi ile devlet belirliyor. Türkiye’de enflasyon hiç olmasaydı ya da çok düşük olsaydı o kararname hala geçerli olabilirdi. Ama son birkaç yıldır belirlenen euro kurları çok düşük kalıyor. 2023 yılı Şubat ayı sonuna kadar Euro kuru 6,29 TL olarak belirlendi. Ya sizin dışarıdan gelen ilaca ihtiyacınız yok ya da gelmesini istemiyorsunuz. Türkiye’de özellikle hayati öneme sahip ilaçların neredeyse tamamı ithal. Bu kadar çok dışa bağımlı olduğunuz bir üründe, böyle bir fiyat politikasıyla bu işi sürdürme şansınız yok” dedi.

FİYAT KARARNAMESİ GÜNCELLENMELİ

Son iki yıldır ilaç temininde ciddi sıkıntılar yaşandığını kaydeden Sayılkan, “Artık yıllardır bulduğumuzu sandığımız tansiyon, kalp, şeker ilaçlarını da çok kısıtlı bulmaya başladık. Mevcut ilaçlar kayboldu; üretimi ya da ithalatı yavaşladı. Son 10 yılda dünyanın birçok yerinde yeni ilaçlar çıkıyor. Onların hiçbiri Türkiye’ye gelemiyor bu fiyatlar yüzünden. Euro 6,29 TL’den hesaplanacaksa bu işten para kazanmayı hedefleyen kimse ilacı getirmez. Bu fiyat kararnamesi günümüz koşullarının çok uzağında kalmıştır, güncellenmesi gerekir. Aynı kararname içinde eczacı karlarını belirleyen bir unsur var ki o tam bir facia. İlacın fiyatı arttıkça karlılığı azalan bir sistem var. Ortalama yüzde 20 karlılıkla çalışırken şu anda yüzde 16’lara düşüyorsunuz. Her zam geldiğinde bizim elimiz yüreğimizde. Çünkü hem vatandaş ilaca daha kolay ulaşsın istiyoruz ve hem de her zam bizim için karlılıktan kayıp demek. Her sene enflasyona göre güncellemenin otomatik yapılması lazım. 13 yıldır güncellenmeyen bir sistem olabilir mi! Bu, olan mevcut ilaçlarla sistemi bir şekilde döndürün demek” sözleriyle isyan etti.

SÜREKLİ ‘İLAÇ YOK’ DEMEK YIPRATICI

Sorunların çözümü için adım atmayan iktidarın sağlık politikalarını eleştiren Sayılkan, “Türkiye’de ilaç harcamaları gerçekten çok yüksek boyutta da buradan bir tasarruf mu gerekiyor? Türkiye’de betona yapılan yatırımın yüzde 10’u bile değildir ilaç giderleri! İnsanların sağlıklı yaşam hakkı varken, bunu beşinci plana atıp diğer projeleri öne çıkarmak doğru bir yaklaşım değil. Normal şurup şişelerinin tanesi bile 8-9 TL iken şuruplar için de aynı fiyatı veriyoruz. Bu şurupların birçoğu piyasada yok. O zaman ya şişelerin fiyatını düşüreceksiniz ya da ilaç sektöründe kullanılanlara özel bir indirim yapacaksınız. Ama bunlar yapılmıyorsa ve o şurup da o fiyattan satılamayacağı için üretilmiyor. Bu durumda vatandaş mağdur oluyor, kapı kapı ilaç arıyor. Diğer taraftan da eczacı mağdur oluyor. Çünkü insanlara sürekli ‘ilaç yok’ demek yıpratıcı bir iş. Ayrıca olmayan ürünü satamadığınız için günlük kazancınız da eksik kalıyor. Giderek küçülüyorsunuz” ifadelerini kullandı.

ECZANELERİ DEVRETMEYE BAŞLADILAR

Eczacıların ekonomik zorluklar karşısında işyerlerini devretmeye başladığını açıklayan Sayılkan, şunları söyledi: “Bu koşullara dayanabilecek kaç meslektaşım var? Mesleğin eskileri dükkanlarını devretmeye başladı ama gençler ne yapacak? Gençler kredi çekiyor, faiz ödüyor mecbur. Pandemide ‘hakkınız ödenmez’ denilen sağlık çalışanlarının bir bölümünü bu şekilde görmezden gelmek yakışmıyor. Bir çalışma yapılmazsa bir sonraki dönem birçok arkadaşımız aramızda olmayacak. Herkes birer ikişer kapatıp gitmek zorunda kalacak. Türkiye’de en küçük beldeden köye kadar her noktada oturmuş bir sistem var. Eczacılar için sağlık sisteminin kılcal damarlarıdır. Böylesine bir sistemin yaşadığı sorunları görmezden gelirseniz en çok vatandaş mağdur olur ve sağlık hizmetleri aksar. O yüzden buraya bir müdahale gerekiyor. Birtakım kişilere yapılan vergi affının, imtiyazların ya da teşviklerin çok düşük miktarlarıyla sağlık hizmetleriyle ilgili sorunlar çözülebilir. Bizim insanımız tüm dünyanın ulaştığı ilaçlara ulaşamıyorsa herkesin durup bir düşünmesi gerekiyor.”

KUTUSUNU BİLE GÖREMEDİK

Özellikle tamamı ithal olan kanser ilaçlarının temininde büyük sorunlar yaşandığını vurgulayan Sayılkan, “Ne yazık ki Türkiye’de bizim ürettiğimiz bir kanser ilacı yok. Bu ithal ilaçlar da yeni nesil değil. Akıllı ilaçların birçoğu Türkiye’ye hiç uğramadı bile. Biz onların kutusunu bile görmedik Türkiye’de. Parası olan ya yurtdışında tedavi oluyor ya da bir şekilde getirtiyor. Ama orta direk ya da gariban vatandaşın böyle bir ilaca ulaşma ihtimali yok” dedi.

EKSİK İLAÇ DEFTERİ KABARIYOR

Her gün eksik defterine yeni ilaçlar eklediklerini söyleyen Sayılkan, “İlacın depoda olmadığını gördüğümüzde hepsini eksik defterimize not alıyoruz. Her gün onlarca ilaç not almaya başladık. Üstelik daha zam geleli 4 ay oldu. Şubat ayında yapılan yüzde 37’lik zam, Haziran ayında eridi. Hızlı Euro artışıyla beraber yapılan zam yetersiz kaldı. İlaç üreticileri ya da ithalatçılar, bu şartlarda bu ilaçları getirmez” açıklamasını yaptı.