Karikatür ve tıp birleşti

BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi Başhekim Yardımcısı Doktor Sema Aktolga ve Genel Cerrahi Uzmanı Doktor Ahmet Deniz Uçar, ülkemizde sık görülen yanık vakaları ile ilgili vatandaşları bilgilendirmek için hem eğlenceli hem de akılda kalıcı karikatürler hazırlattı. Karikatürist Bilal Akay’a hasta hikayelerinin anlatılarak yaptırıldığı karikatürler bir kamu spotu görevi görerek insanları bilinçlendirecek. Konu ile ilgili çalışmaları anlatan Doktor Aktolga, bu karikatürleri neden yaptırdıkları ise şu şekilde ifade etti: “Bu karikatürleri yaptırmamızın sebebi, yanık merkezlerine en çok gelen vakaların senaryolarını yazarak onları resmetmek istedik. Hastalarla ve hemşirelerle görüştük. Halkı bu konuda bilinçlendirmek için sanatın yardımına başvurduk. Karikatürist Bilal Akay her şeyi istediğimiz gibi yaptı.” 
AİLE FACİASINA DÖNÜŞÜYOR
“Bizler aynı zamanda İzmir Ticaret Odası’na başvurarak Gediz Elektrik ile birlikte hangi imalathanelerde yanıkla ilgili böyle iş kazları görülüyorsa oradaki çalışan arkadaşlara iş güvenliği önlemlerinin alınmasının önemini bu karikatürlerle göstereceğiz” diyen Aktolga, bu karikatürleri hem poster olarak hem de slayt olarak göstereceklerini de belirtti. “Bunu vurguluyoruz çünkü inanlar yandıktan sonra bu bir aile faciasına dönüşüyor” diyen Aktolga, “Hastanemizin bekleme salonlarındaki televizyonlara kamu spotu olarak bu karikatürleri koyup insanlarda bir göz aşinalığı yaratacağız. İnsanlar bunun önlemini almadıkları zaman ellerini ve ayaklarını kaybedebiliyorlar. Bu vakaların tedavileri çok uzun ve çok masraflı oluyor. Aylarca hatta yıllarca hastanede yatan hastalarımız var. Bu projedeki karikatürleri halka anlatması için evde bakım hizmetleri veren kişilere de ulaştıracağım. Bu şekilde bu karikatürler evlere de girecek” şeklinde konuştu.
AVRUPA İLE YARIŞIRIZ
Genel Cerrahi Uzmanı Ahmet Deniz Uçar ise 9 yıldır Bozyaka Hastanesinde olduğunu belirterek 8 yıldır da yanık merkezinin sorumluluğunu yürütüyor. “Gelişmiş ülkelerde yanık vakası daha az görülüyor” diyen Uçar, “Oralarda toplum bilinçli ve önemler, cezalar, uyarılar çok iyi işliyor. Aslına bakarsanız hiç gelişmemiş ülkelerde de yanık az görülüyor. Çünkü yanacak bir şey yok. Elektrik yok, gaz yok, sanayi yok, evlerde sıcak su yok vs.” dedi. Bizim gibi yanma eyleminin gerçekleşeceği şeylerin çok fazla olduğu ama eğitimin, önlemin, denetimin, cezanın az olduğu ülkelerde yanık hastasının çok olduğunun altını çizen Uçar, “Bakanlıktan yanık tedavisi üzerine bir şeyler yapalım denmesinin üzerinden neredeyse 15 yıl geçti. O zamanlar Recep Akdağ Sağlık Bakanıydı ve böyle bir emir verilmişti. Bu hepimiz için iyi bir gelişme oldu. Yanık hastalığı en çok içimizi sızlatan toplumsal vakalardan biridir. Şu anda yanık merkezleri olarak biz Avrupa ile yarışır konumdayız. Nüfusa göre hesapladığımızda Türkiye’de nereyse 600 adet yanık yatağı olması gerekiyor. Biz bu merkezleri Türkiye’ye dağıtırken dağ başındaki en uzak hastanın bile ulaşabileceği şekilde yapmayı düşündük. Bu konuda çok iyiyiz” ifadelerine yer verdi.



İNSANLARIN BİLİNÇLENMESİ İÇİN
Biz hekimler olarak insanlar yansınlar biz de bunları tedavi edelim demedik diyen Uçar, “Tam tersine insanlar bilinçlensin ve yanmasınlar istedik. En çok karşılaştığımız yanık türleri ise, mevsimsel, bölgesel ve kişisel görülen yanıklardır. Mesela bölgesel yanıklara örnek verecek olursa Güneydoğu Anadolu’da tandır yanıkları çok olur. Kadınlar orada tandırdan gelen hava az olduğu için onu solurlar, başları döner ve ekmeği koyarken içine düşerler. Bu çok sık görülen bir şeydir. Mesela son baharda orta yaş bayanlar termafor (sıcak su torması) ile yanarlar. Genellikle karın ve perine bölgeleri yanar. Bu yanıklarda iz kalacağından çok ciddi bir travmaya dönüşür. Ya da diyabetik ayak sendromunda insanlarda el ve ayaklarda his kaybı olur ve sürekli olarak üşüdüklerini hissettiklerinden yanarlar” diye belirterek bunlara dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.

Haber Merkezi