- Gündem
- 15.05.2025 22:58
“Ben kavga etmeye gelmeyeceğiz” diyen Millet İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Tunç Soyer, uyumlu, yumuşak ve anlayışlı bir üslupla diyalog kurmaya gayret edeceğini ve kentte muhalefetin de yönetime katılımını sağlayacaklarını belirtti
E. ÇAĞLA GENİŞ
Millet İttifakı’nın İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Tunç Soyer, basın mensupları ile bir araya geldi. Toplantıda gazetecilerin soruları yanıtlayan Soyer, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. “Ben kavga etmeye gelmeyeceğiz” diyen Soyer, kentte muhalefetin de yönetime katılımını sağlayacaklarını belirtti. Uyumlu, yumuşak ve anlayışlı bir üslupla diyalog kurmaya gayret edeceğini söyleyen Soyer, “Çünkü oturacağım koltuğun kişisel kızgınlıklarıma ve duygularıma hakim olmamı gerektiren bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama ana tercihim İzmir’in menfaatleri olacak. İzmir, Türkiye’yi değiştirecek. Çünkü Türkiye’de siyaset tıkandı. Türkiye şu an bölünmüş bir görünüm veriyor. Bununla ne ekonomik ne de siyasi krizlerle başa çıkacak güce sahip değilsiniz. Bir başarı hikayesi lazım İzmir’e bunu en güzel yapacak kent İzmir’dir. Çünkü Türkiye’de rejim değişti demokrasiyi yeniden yaşanır kılmak için yerelde demokrasi yeniden gündeme getirilebilir. O zaman da başka bir siyaset dili İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılır” ifadelerini kullandı.
EN BÜYÜK SORUN ULAŞIM VE TRAFİK
Seçildiği takdirden hayata geçireceğini projelerden hangilerinin öncelikli olacağını anlatan Soyer, “Ulaşım ve trafik en büyük sorun bence. Bir de sosyal politikalar konusunda sadece başlıkları söyleyeyim; Halk Süt, Halk Et, Halk Gıda, Halk Ekmek hatta halk balık uygulamalarını başlatacağız. Üreticiden aldığımız ürünleri tüketiciye ulaştıracağız. Toplu ulaşımda uygulayacağımız kentsel dönüşümde uygulayacağımız projeler var. Altyapı ve aktı atık acil müdahale edeceğimiz sorunlar olacak” dedi.
İKİNCİ CEMRE ÖDEMİŞ’E
Seçmenin merkezi siyasetle ilgili parametreler üzerinden tercihte bulunacağını düşünmediğini belirten Soyer, “Seçmenin genel ve yerel siyaset ayrımı yaptığını buna göre karar vereceğini düşünüyorum. İzmir ile ilgili çok sayıda hayal ve proje var aklımızda bunlarla bir defada sunmak birtakım siklet noktalarını kaybetmek anlamına gelecek diye endişe ettik. İkinci cemre tamamen tarım ağırlıklı olsun istiyoruz. Üçüncü cemre de diğer vizyonumuzun ağırlı kısmını sunmak olacak. 9 Mart’ta Ödemiş’te tapacağız ikinci cemre toplantısını. Bir endişem yok. Bu projeleri anlatma konusunda zaman yetersiz… Evet doğru ama nasip olursa uzun bir yolculuğa çıkacağız ve tüm bunları çok daha detaylı anlatma fırsatı bulmayı ümit ediyorum” diye konuştu.
İZMİRLİ BUNU OKUYOR
Yerel seçimlerde AK Parti’yi sıkıntılı bir sürecin beklediğini savunan Soyer, “Hükümetin bir sıkıntı içinde olduğunu düşünüyorum sadece İzmir’de tabloyu görüyorlar diye değil. Adana, Bursa, Antalya’da ciddi bir telaş içinde olduklarını düşünüyorum değiller de olmalılar. Ciddi bir sıkıntı yaşayacaklar gibi görünüyor” dedi. İzmir’in merkezi hükümetten yeterince pay alamadığını söyleyen Soyer, “Bu büyük haksızlık. Ama İzmirli bunu okuyor diye düşünüyorum. Metro meselesi, o kadar çıplak bir örnek ki… İzmir’e 30 bin lira ayrılması anlaşılır gibi değil. Bu memlekete hepimiz vergi veriyoruz. Hepimiz vatandaşız. Sonuçta bu vergilerin adil dağıtılmasını bekliyoruz. İçinde yaşadığımız kente böyle bir ayrımcılık yapılarak muamele ediliyorsa bu kent gerekeni yapacaktır” dedi. Seçildiği takdirden ulaşımda 90 dakika uygulamasının devam edeceğini söyleyen Soyer, “İndirim ise sabah 6-7 akşam 19-20 arası olacak” dedi.
O SÖZLERE YANIT VERDİ
AK Parti’nin İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci’nin, “Sorun onlara sizin listenizde kimler var, hangi dağdan geldi adresleri ve isimleri?” sözlerine yanıt veren Soyer, şunları söyledi: “Hükümetsiniz varsa böyle dağdan gelen yapılacak şey basit hükümetsiniz. Hukuk, mahkeme, savcılar orada... Ne gerekiyorsa yapılır. Bunu kampanyada malzeme olarak kullanmak hoş değil. Varsa bilgi veririsiniz savcılığa gereken yapılır. Böyle bakarsanız hiçbir şey anlamadınız demektir.” Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin, “İzmir bir şirket aslında biz bu şehre bir CEO seçiyoruz” söylemelerine de değinen Yönetişim artık daha geniş kapsamlı bir modele dönüşmek zorunda. İzmir gibi bir şehri şirket gibi yönetemezsiniz.”
GEREKİRSE ÖZELLEŞTİRME VE PROFESYONEL HİZMET…
“Fuar İzmir’in 12 ay boyunca çalışması lazım” diyen Soyer, şu ifadeleri kullandı: “Canlı olması lazım bir gününün boş geçmemesi lazım. Gerçekten geçen her boş gün İzmir’e zarar yazıyor. Bizim o fuarı cıvıl cıvıl kullanıyor olmamız lazım hatta yanına bir kongre merkezi yapacağız o da birbirlerini besleyerek büyütecekler hikayeyi. Gerekirse özelleştirmek ve profesyonel hizmet almak lazım dedim. Şablonlardaki özelleştirme değildi. Eğer mevcut kadrolarımızla biz topu topu iki uluslararası fuar düzenliyorsak bu kayıptır. Bizim ne yapıp ne dip bunu 12 aya çıkarmamız lazım. Birilerini üzmeyeceğiz diye koskoca İzmir’e haksızlık edemeyiz. Evet İzmir’in coşkusunu görüp coşmamak mümkün değil. İnsanlarda umut var, bunu görüyorum. Olağanüstü bir heyecan ve iklim var. Kendisi böyle bir coşku görmediği için coşamıyor olabilir. Ama benim coşmamam mümkün değil. tramvayda iyileştirmeler yapacağız.”
SODEM ŞAHA KALKACAK
Sosyal Demokrat Belediyeler Derneği’nin (SODEM) bu dönem İzmir ile birlikte şaha kalkacağını belirten Soyer, “SODEM, bu dönem İzmir’le beraber daha da şaha kalkacak. Çünkü hayat yerelde akıyor ve insanların siyasi tercihlerini yereldeki değerlendirmeleri belirliyor” dedi. Soyer ayrıca, Türkiye Cittaslow Koordinatörlüğü ile Genel Başkan Yardımcısı görevlerinin devam edeceğini ifade etti.
BU BİR SEÇİM STRATEJİSİ
İzmir Büyükşehir belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ile birlikte farklı ilçelerde seçim kampanyası yürüttüklerini söyleyen Soyer, “Bu bir seçim stratejisi. Aziz Bey daha çok etki edeceği yerlere gidiyor. Beraber de gideceğiz ama kampanya sırasında yollarımızı ayırmamız daha pozitif etki edecek diye düşündük. Bir sıkıntı yok çok daha birbirimizi iyi anladığımız bir süreç yaşıyoruz. Ekonomik kriz yapageldiğiniz bazı alışkanlıklarınızdan mahrum kalmanız sonucunu yaratıyor. İki ekmek alırken tek ekmekle dönüyorsunuz. Bu can yakıcı bir şey. Bu vatandaşın siyasi tercihini de belirleyecek. İnsan evladı bu etkinin tepkisini mutlaka koyacaktır. Ama bu sandığa ne kadar yansır sorusu belki biraz erken cevaplamak için. biraz daha görmek lazım. Krizin ne kadar derinleşeceğini görmek ve bunun ne kadara bir ders verme isteğine dönüşeceğini biraz daha vakit geçince görürüz diye düşünüyorum” dedi.
ÇOK DAHA FAZLA ÇALIŞACAĞIZ
Seçim sonuçlarına ilişkin konuşan Soyer, “Kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum. Çok daha fazla sokakta ve meydanlarda olmaya gayret ediyorum. Dün tam gün Buca’nın yoksul bölgelerindeydik. İnanılmaz bir heyecan ve umut var. Üstelik AKP’nin çok oy aldığı yerlerden bahsediyorum. CHP’nin üçüncü parti olduğu mahallelere gittik. Gördüğüm tablo çok şaşırtıcıydı. Çok daha fazla çalışacağız. Ben sonuçtan iyimserim” diye konuştu.
EN DOĞRU YERİ BULMAK ZORUNDAYIZ
Katı atık bertaraf tesisinin yer seçimine yönelik değerlendirmelerde bulunan Soyer, “Biz üç noktada yapılması gerektiğinde mutabık kaldık. 3 ayrı katı atık tesisi olacak ve enerji üretecekler. Bunların yaklaşık kapasiteleri yatırım miktarları hepsi belirlendi. Yer konusunda daha çalışıyoruz elbette en doğru yeri bulmak zorundayız ama üç tane de yapmak zorundayız. Nerede yapacağımız henüz netleşmedi. Üç tane ihtiyaç duyduğumuz netleşti. Viyana’da, Londra’da şehrin merkezinde bunlar ne koku verir ne kirlilik yaratır. Önce o bölgenin halkına bu hikayeyi anlatmak ve göstermek lazım ben yaptım oldu derseniz tepki ile karşılaşıyorsunuz. Bunu sağlıklı bir iletişim içinde yapmak lazım” dedi.
İÇİME SİNMEDİ
İZFAŞ binasının bedelsiz olarak üç yıllığına Tınaztepe Üniversitesi’ne tahsis edilmesine değinen Soyer, binası, “Benim içime sinmedi ama ne yapılabileceğini o makama geldikten sonra değerlendireceğiz” dedi.
RAKAMLARLA İLGİLENMİYORUM
Seçilmeleri durumunda şeffaf belediyecilik anlayışını benimseyeceklerine dair taahhütname imzaladığı hatırlatılan Soyer, “Şeffaflık sözleşmesini tüm belediye başkan adaylarının imzalamasını teklif etmek lazım. Rakamlarla hiç ilgilenmiyorum. Çok şey söyleniyor ama ilgilenmiyorum. Sahada bunu görüyorum ama bu sandıktır sonuçta kimse bilemez ne olacağı. nasılsa kazanacağız diye bakmıyorum. Rakam konusunda hiçbir fikrim yok kaybedecekmiş gibi çalışmaya devam ediyorum” ifadelerini kullandı.
KAVGA ETMEYE GELMEYECEĞİM
“İzmir, Ege’nin başkentidir tespitinden yola çıkarak Ege Bölgesi’ni hedef alıyoruz” diyen Soyer, “Her seçim risktir. Seferihisar da risktir. Çalışmazsanız kaybederseniz. Zafiyet yaratırsanız seçimi kaybedersiniz. Türkiye’nin her yerinde seçim için bunu söyleyebilirim. Ben kavga etmeye gelmeyeceğiz. Mümkün olduğu kadar katılımlarını sağlamaya gayret edeceğiz. Buradan çıkacak oy sonuçlarının kimsenin hafife alacağını sanmıyorum. Ben de gayet uyumlu yumuşak ve anlayışlı bir üslupla bu diyalogu kurmaya gayret edeceğiz. Çünkü oturacağım koltuğun kişisel kızgınlıklarıma duygularıma hakim olmamı gerektiren bir koltuk olduğunu düşünüyorum. Yutmam gereken şeyi yutacağım ama ana tercihim İzmir’in menfaatleri olacak. İzmir Türkiye’yi değiştirecek. Çünkü Türkiye’de siyaset tıkandı. Türkiye şu an bölünmüş bir görünüm veriyor. Bununla ne ekonomik ne de siyasi krizlerle başa çıkacak güce sahip değilsiniz. Bir başarı hikayesi lazım İzmir’e bunu en güzel yapacak kent İzmir’dir. Çünkü Türkiye’de rejim değişti demokrasiyi yeniden yaşanır kılmak için yerelde demokrasi yeniden gündeme getirilebilir. O zaman da başka bir siyaset dili İzmir’den başlayarak tüm Türkiye’ye yayılır” açıklamasında bulundu.