- Gündem
- 12.05.2025 10:15
Yıllarca çalışıp biriktirdiği 2 bileziğini bozdurup, Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda çay ocağı açan37 yaşındaki Kader Çoban, bir çalışanıyla bastırdığı kartvizit ile müşterilerine güven veriyor
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Kader Çoban, 37 yaşında Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda 10 metre karelik, harabe haldeki bir dükkânı 10 yıl boyunca çalışıp biriktirdiği 2 bileziğini satarak, yeniden küllerinden doğurdu. Adını da ‘Kader Çay Evi’ koydu. Çaycılık mesleğinin kadınların işi olmadığını söyleyenlere inat, büyük bir azimle her gün çay ocağının başında duran Kader Çoban, Türkiye’de kartvizit bastıran ilk çaycı. Çayını her sabah özel bir karışımla demleyen Kader Çoban, çay ocağını kısa bir zaman diliminde çevresindeki büyük bir esnaf kitlesinin tercih ettiği bir noktaya taşımış. Gazetemize yaşadığı hikayesini anlatan Kader Çoban, çay ocağından kazandığı parayla tek başına hem çocuğunu okutuyor hem annesine bakıyor hem de 1 kişilik istihdam sağlıyor. Pandemiyle birlikte artan işsizlikten dolayı üzüntüsünü gizlemeyen Kader Çoban, “Çok büyük paralar kazanmasam da bir yıldır her sabah geldiğim bir işim var” diyerek, aynı zamanda yaşadığı gururu da gizlemiyor.
ALTIN YUMURTLAYAN TAVUK OLDU
Yıllarca kendi işinin patronu olmanın hayalini kuran Kader Çoban, yine yıllarca çalışıp biriktirdiği 2 bileziğini kendi deyimiyle ‘altın yumurtlayan tavuğa’ çevirmiş. Hayalini kurduğu dükkanın bir çay ocağı olacağını hiçbir zaman aklının ucundan dahi geçirmeyen Kader Çoban, şöyle konuştu: “Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda 10 yıl boyunca çok severek tezgahtarlık işi yaptım. Bu süre boyunca çok insan tanıdım. Ucu bucağı olmayan bu tarihi çarşıda beni seven çok sayıda esnaf oldu. Ben de bu sayede çok fazla esnaf tanımış oldum. Gece gündüz çalıştım ve 2 bilezik yapacak kadar para biriktirdim. Bu bileziklerimi değerlendirmek istedim. Zaten hayalimde dükkan açmak vardı ama çay ocağı gibi bir dükkan hiç aklımın ucundan bile geçmedi. Ama içimde kendim dükkanımı açıp, kendi işimin patronu olmak hep vardı. Bu hayalimi 10 metre karelik bir çay ocağı ile gerçekleştirdiğim için mutluyum. O iki bileziği altın yumurtlayan tavuğa dönüştürdüm.”
ERKEK-KADIN DEĞİL İNSAN İŞİ!
Çay ocağı açma fikrinin nasıl oluştuğunu da anlatan Kader Çoban, sözlerine şöyle devam etti: “Neden çay ocağı dükkanını açtım? Tamamen denk geldi. Bu çay ocağını daha önce işleten sahibinin dükkanı kapatacağını öğrendim. Yukarıda da bahsettiğim gibi biriktirdiğim 2 tane bileziğim vardı. Bu bileziklerimi nerede kullansam, nereye yatırsam diye kara kara da düşünüyordum. Pandeminin hayatımıza gireceği bir döneme de yaklaşıyorduk. Bu pandemide ciddi işsizlik de oluşmuştu. Bu çay ocağının kapanacağını öğrendiğimde; kendi kendime ‘Neden olmasın? Ben neden yapar mıyım?’ dedim. Herkes bana ‘Çay ocağı erkeklerin yaptığı bir iş, sen kadın başına bu işi yapamazsın, zorlanırsın’ dediler. Ben de onlara bu işi erkek-kadın yapar diye bir kuralın olmadığını, her işi insan yapar’ rest çektim. Kısacası Bir şekilde bu işin peşinden koşmaya karar verdim. Yıllardır tanıdığım kişinin tesadüfen dükkanın sahibi olduğunu öğrendim. O da bana güvendi dükkanı bana kiraladı. Dükkan harabe içindeydi. Kimse cesaret edipte burayı kullanma, kiralanma işine giremiyordu. Hem harabe hem de çok fazla masraf istiyordu. Temizledim, restore ettim ve dükkanı bu harabeden kurtardım.”
ÇOK EFOR SARF EDİYORUM!
“Bir çay için müşterinin ayağına dört kere gidip geliyorum” diyen Kader Çoban, “Tek başıma hem kızımı okutuyorum hem de anneme bakıyorum. Çok kazanmıyorum ama en azından bir senedir her gün geldiğim bir işim var. Kendi işimin patronu oldum. Tabi ki her işte olduğu gibi bu işte de zorluklar var. Çok efor sarf etmeniz gerekiyor. Sarf ettiğiniz eforu çok cüzi paralar karşılığında yapıyorsunuz ve bu parayı biriktiriyorsunuz. Çay karşılığında para almak, bu paraları biriktirmek, kirasını elektriğini çıkartmak çok fazla efor gerektiriyor. Bir çay satmak için insanın ayağına dört kez gidip gelmeniz gerekiyor. Bunu 100 çayla çarptığınızda 400 kere gidip geliyorsunuz. Bu şekilde gerçekten çok zor. Çayım özel bir karışımdır. Müşterilerim çok beğeniyor, tarifini istiyorlar. Çay ocağını bilerek küçük aldım ki çaylar hep taze olsun diye. Çayımla da çok iddialıyım” ifadelerini kullandı.