Kemeraltı esnafı tedirgin: “Bir takım Ali Cengiz oyunları dönüyor”

Salgın dolayısıyla siftahsız günler geçiren esnafa geri ödemeli kredi desteği verilmişti. Ödemelerine yeni başlayan daha doğrusu başlayamayan tekstilciler ise kredi değil, hibe desteği görmek istiyor


  • Oluşturulma Tarihi : 06.01.2021 07:32
  • Güncelleme Tarihi : 06.01.2021 07:32
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kemeraltı esnafı tedirgin:  “Bir takım Ali Cengiz oyunları dönüyor” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Koronavirüs salgını ile birlikte giyim ve tekstil sektöründe de bir süre durdurulan üretim faaliyetleri yeniden başladı. Pek çok işletme kapılarını tekrar açarken, pandemi nedeniyle yaşadıkları ekonomik kaybı telafi etme peşinde. 1 Haziran’da başlayan ‘yeni normalin’ ardından devlet tarafından esnafa verilen kredi desteği ise vaka artışlarına bağlı olarak uygulanan sokağa çıkma kısıtlamalarıyla bir kez daha gündeme geldi. Ancak, verilen ilk kredinin ödemelerini dahi yapmakta zorlanan esnaf, ikinci bir krediyi alarak borcu borç ile kapatmak istemiyor. Her şey bir tarafa ikinci bir kredi desteği için esnafa hiçbir bilgilendirme yapılmamış zaten. Tüm bu soru işaretlerine cevap bulabilmek için soluğu Konak’ın tarihi Kemeraltı Çarşı’sında aldık. Geri ödemeli kredi ile değil, hibe desteği ile kurtulabileceklerini söyleyen esnaf, “İlk kredinin ödemeleri dahi yeni başladı, ikinciyi nasıl alalım? Almak istesek, gelip bilgi veren yok –ki giyim sektörü bu krediden yararlanamayacak deniliyor. Neden? Bizim başımız kel mi? Umarım bu sadece bir söylentidir. Kemeraltı’nda bir takım Ali Cengiz oyunları dönüyor. Sonumuz hayrola” siteminde bulundu.

10 DÜKKANDAN 7’Sİ SİFTAH YAPAMIYOR

Yıllık 17 milyar doları aşan dış ticaret fazlası ile sanayide milli ekonomiye en fazla katkıyı sağlayan tekstil ve hazır giyim sektörü, pandemi sürecinde ciddi oranda daralma yaşadı. 1981 yılından beri tekstil sektörünün içinde olan Oğuz Apaydın, bu zamana kadar böyle bir zorlukla karşılaşmadıklarını ifade ediyor. Normalleşme adımları ile birlikte dükkanının kapılarını açan Apaydın, pandemi nedeniyle işlerin eskisi gibi olmadığını da ekliyor. Şu anda on dükkandan yedisinin siftah yapmadan kapattığına özellikle dikkat çeken Apaydın, çoğu işletmenin kirasını dahi ödeyemeyecek durumda olduğunu söylüyor. Tekstilciler olarak koronavirüs salgınının sadece Çin ile sınırlı kalacağını ve salgının Türkiye’ye kadar yayılacağını düşünmediklerini söyleyen Apaydın’a göre, bu öngörüsüzlük onlara daha büyük zararlar getirdi. Çünkü kapasitelerinin çok üzerinde ileriye dönük çekler, senetler vererek hazırlık yapmaları daha fazla borçlanmalarına neden oldu.

“TOPARLANMA 1 YILI BULACAK”

Dünyada tekstilde altıncı, hazır giyimde sekizinci, büyük ihracatçı ve AB tekstil pazarında üçüncü sırada yer alan Türkiye’nin, hazır giyim ihracatının yaklaşık yüzde 70’ini AB ülkelerine ve İngiltere’ye yaptığını, salgın nedeniyle Avrupa piyasaları kapanınca milyarlarca dolarlık siparişlerin iptal edildiğini belirten bir diğer esnaf da “Mart ayı ihracatı geçen yıla oranla yüzde 27 daralmış. Çok değil üç ay önce yüzde 85 kapasite ile çalışan sektörde, kapasite kullanım oranı yüzde 30’lara gerilemiş. Çünkü hem salgın önlemleri hem de sipariş olmadığı için tekstil firmalarının büyük bir bölümü üretime ara vermek zorunda kaldı. Tüm önlemlere rağmen sektörün türbülanstan çıkıp kendini toparlaması bir yılı bulacak” ifadelerini kullandı.

HİBE DESTEĞİNE İHTİYAÇLARI VAR

Kemeraltı’nda bu sene esnaflık yapmaya başlayan Ali Çağırtekin ise “Pandeminin en fazla etkilediği grup ne yazık ki esnaflar. Daha birinci dalganın yaralarını saramadan ikinci dalga ile yine savrulduk diyebilirim. Salgın ilk ortaya çıktığında kamu bankalarının sağladığı kredi imkanlarından yararlandık. İşimizi döndürmemiz için bu destek kısmen de olsa etkili oldu ama yeterli değildi. Şimdi tam bu borçların taksitleri geldi derken üstüne yine kısıtlamalar geldi. Hafta sonu yasakları demek bizim işlerimizin yarı yarıya düşmesi demek. Normal dönemde para kazanamıyorken, gelirinin yarı yarıya düştüğü bir ortamda nasıl ayakta kalabilirsin ki? Bir de üstüne kredi ödemeleri. Kredi, kira, elektrik, su, maliyet ödemeleri… Hep gidiyor ama gelen bir şey yok. Bu ortamda nasıl dayanabiliriz ki? O yüzden esnafı kurtarmak istiyorlarsa kredi ile değil, hibe destekleri ile kurtarmaları gerekir. Devletimiz de zor durumda ama bize bu imkanı sağlamazlarsa emin olun bir yıl içinde Kemeraltı’nda esnafın yüzde 40’ı kepenk indirir bence” dedi.

“VİRÜS EKMEĞİMİZİ ELİMİZDEN ALDI”

Kirası çok yüksek olduğu için pandemi sürecinde dükkanından taşınıp, hemen yan tarafta bulunan daha küçük ancak uygun fiyatlı başka bir dükkana taşınan diğer bir esnaf da salgından sonra en çok da döviz kurunda yaşanan dalgalanmadan şikayetçi. Esnaf, “Bugün aldığım kumaşın fiyatı bir hafta sonra bambaşka bir fiyata çıkıyor ya da iniyor. Bu da dolarda yaşanan iniş ve yükselişten kaynaklanıyor. Ben de müşteriye karşı ne diyeceğimi bilemiyorum. Bir hafta içinde yaşanan fiyat değişikliğine inandıramıyorum ve çok az olan müşteriyi de kaçırıyorum. Koronavirüs zaten ekmeğimizi elimizden aldı. Eskiden dükkanımın önünde kuyruk olurdu. Bugünlerde kuyruğu bırak bir tane müşteri bulursam havalara uçuyorum. Kiramı ödeyemiyorum, yanımda bir tane elemanım vardı, parasını ödeyemeyecek noktaya gelince mecburen yollarımızı ayırdık. Bir daha eleman çalıştıracak güç bulur muyum, emin değilim” yorumunda bulundu.