Kemeraltı ile yitik ve yenik İzmir’den gerçek İzmir'e…

Kemeraltı bölgesini yeniden ihya etmek amacıyla sivil toplum kuruluşları tarafından inşa edilen Kemeraltı Çalıştayı, ‘örgütleşebilen İzmir’ olabilmeyi hedefliyor. Çalıştayın, eski dokusunu kaybeden Kemeraltı’na can suyu olacağı söyleniyor


  • Oluşturulma Tarihi : 19.08.2020 10:22
  • Güncelleme Tarihi : 19.08.2020 10:22
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kemeraltı ile yitik ve yenik İzmir’den gerçek İzmir'e…

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
Konak Kemeraltı Bölgesi İzmir’in yerel kimliği açısından oldukça önemli. Özellikle eski İzmir’in varlığını sürdürdüğü zamanlarda… Günümüzde ise kentin eski dokusuna dair çoğu şey yitirildi, yitirilmeye de devam ediyor. Kemeraltı’nın dokusunu ve ruhunu kaybettiği ise çoğu basın-yayın organları tarafından yazılıp, çizildi. Ancak tüm bu olumsuzluklara rağmen yıllardır süregelen bir mücadele içerisinde olan ekolojistler, alternatif tartışma alanları oluşturmaya başladı. Bunlardan biri de yaşama entegre edilmeyi bekleyen Kemeraltı Çalıştayı…



ÖZEL BİR KEMERALTI İDARESİ…
Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü ve Yüksek Şehir Plancısı Ahmet Tuncay Karaçorlu öncülüğünde başlatılan Çalıştay, tıpkı İzmir’ in sosyal dokusu gibi bir arada bulmayı ve Akademisyen Mübeccel Kıray’ın önerdiği 'örgütleşebilen İzmir' olabilmeyi esas alacaktır. Kemeraltı Çalıştayı’nın bir yandan tarihi çarşının mimari değerlerinin, kentsel değerlerinin ve toplumsal değerlerinin korunmasının farkındalığında bir zemin olmayı hedeflediğini dile getiren Karaçorlu, etkinliğin önemine dair şunları ekledi: “Diğer yandan da örgütleşemeyen kent İzmir'in doğru ve katılımcı esaslarla, özel bir Kemeraltı İdaresi olarak İzmir'in yerel yönetim birimlerinden birisi olabileceği önerilerini değiştirmek istemektedir. Çalıştayın etkinlik alanlarının içeriğini ve mekanlarını da bu belirlemektedir.
ÖNEMLİ KAZANIMLAR SAĞLAYACAKTIR
“Tarihi Kemeraltı Bölgesi'nin bulunduğu alan, kentimizin geçmiş döneminden bugüne ulaşan tüm kültürlerinin izlerini ve etkilerini taşıyan bir alandır” diyen Karaçorlu, “Kemeraltı da dokusunda ve yapılarında bu izleri ve etkileri taşıdığı gibi bulunduğu çağın ve toplumun gereksinimleri ile birlikte bu ikilemi yaşatabilme olanağına sahiptir. Bu da Kemeraltı'nın geçmiş ile günümüzün bağdaştırılabilmesi, iyileştirilebilmesi ve geliştirilebilmesi ile olanaklıdır. Kemeraltı’nın tarihsel dokusunun ve mimari özelliklerinin korunarak, kentleşmenin sağlıksız talimatlarından uzak tutulabilmesi, kentimizin kimliği ve Kemeraltı'nda etkinliğini sürdürenler için büyük önem taşımaktadır. Bir kentin kimliği, orada yaşayan insanları, kentsel etkinliklerinde moral değerler alabilmeleri açısından önemlidir. Kemeraltı bu moral değerleri ve evrenselliği oluşturacak sağlıklı bir İzmir kimliğinin mozaiğinde önemli bir kent parçası olanaklarını taşımaktadır. Kolu iyileştirilip yaşatılan bir Kemeraltı’nın, kentin bir parçası olarak, sağlıklı bir kentin yaratılması anlamında, kentin bütününde olumlu etkisi olabileceği gibi Kemeraltı’nı kullananlar ve Kemeraltı'nı yaşayanlar için de önemli kazanımlar sağlayacaktır” yorumunda bulundu.
ETKİN BİR KORUMA İLE MÜMKÜN
Bu anlamda tarihi Kemeraltı Bölgesi'nin korunması ve iyileştirilmesi için bahsi geçen alanın etkin bir koruma ile yaşama geçirilmesi gerektiğini kaydeden Karaçorlu, “Kemeraltının bu tarihi koruma ile tek Yapı Sokak ya da ada ölçeğinde değil, bir bütün olarak Kemeraltı’nın etkilediği ve etkilendiği bölge ölçeğinde, koruma sorununu doğru analiz ederek ve doğru koruma ilkeleri saptayarak gerçekleştirilmelidir. Koruma eğiliminin etkinliği ve sürekliliği, Kemeraltı’nın eski mekanlarını, o dönemdeki toplumsal ilişkileri ve toplumsal koşullarından bağımsız olarak yeniden yaşatmakta mümkündür. Bu yaşatma eyleminin çizgisi ise nelerin korunması gerektiği, var olan dokunun analizi ve bu doku üzerinde yürütülen bir tespit çalışması ile belirlenebilir. 1978 yılında, Kemeraltı bölgesinin, kentsel sit alanı olarak tescil edilmesi ile başlayan ve yüksek kurulca 1984 yılında uygun görülen ancak 1987 yılında ise yeniden incelenmesine karar verilen bu çalışmaların, iyi bir eksende dönüşebilmesi, sağlıklı sosyal, ekonomik ve kültürel biçimleniş içerisinde, doğru bir korunma yönteminin çizgisinde, teknik, kuramsal, yasal, yönetimsel ve mali olanaklara bağlı olarak gerçekleştirilebilir” dedi.
BÜTÜN İZMİR HALKI DAVETLİDİR
Karaçorlu, “Çalıştayımız bir arada buluşmayı ve örgütleşebilen İzmirlileri önce Kemeraltı'mızın girişinde bulunan; Nazım Hikmet Kültür Merkezi, Şükran Otel de içinde olmak üzere, Abacıoğlu Han, Çetin Emeç Kültür Merkezi ve Azize gibi Kemeraltı’nda yer alan çeşitli özel ve kamusal mekanlarda etkinlikleri yaşama geçirmeyi hedeflemekte. Çalıştayımıza başta Kemeraltı'nda çalışanlar, Kemeraltı'nı onararak yaşatanlar ve kullananlar olmak üzere bütün İzmir halkı davetlidir. Salgın koşullarının izin vermeme durumunda Çalıştayımız 'online ortamda' mutlaka gerçekleştirilecektir. Katılım için, ‘dogalvekulturelyasamgirisimi@gmail.com’ adresi ile iletişime geçmek yeterli olacaktır” bilgisini paylaştı.

Haber Merkezi