Kendini yak derlerse yakarım

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, “Kararınızdan dönüş olabilir mi?” sorusuna, “Kararımız kesindir. Türkiye için, İzmir için yak kendini derlerse de kendimi yakarım. O noktaya da inşallah gelmez” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 11.12.2018 13:11
  • Güncelleme Tarihi : 11.12.2018 13:11
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kendini yak derlerse yakarım

E.ÇAĞLA GENİŞ
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, Bostanlı Rotary Kulübü ev sahipliğinde düzenlenen “İzmir Modeli” konulu toplantıya katıldı. Kocaoğlu, üyelere 14 yılı aşan görev süresi içerisinde hayata geçirdiği önemli projeleri ve yönetim anlayışını anlattı. Etkinliğin soru cevap bölümünde Kocaoğlu, ‘Dönüş var mı?’ sorusuna, “Ben bu kararı 2014 seçimlerinde vermiştim. 10 yılı yeterli görüyorum. Binali Bey’in aday olması ve pompalanmasından dolayı, ‘şöyle adam böyle adam, seçim kaybetmedi’ dediler, biz de girdik. Şimdi kararımız kesindir. Benim geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. İzmir için, Türkiye için İzmir için yak kendini derlerse de kendimi yakarım. O noktaya da inşallah gelmez” dedi.

POTANSİYELİMİZİ EKSİK KULLANIYORUZ
Kocaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Seçim arifesinde; herkes at babam at, sen de at anlayışında… Bunun parası nereden gelecek? ‘Onu, bunu yapacağım’ diye atarsın, bakarsın para yok; hepsi havada kalır. Yapamayacağınız şeye söz verdiğiniz için baştan güveninizi zedeler, ileri giderseniz güveni kaybedersiniz. Hiçbir şey de yapamazsınız. Üretebilmeniz için güven tesis etmeniz birincil koşuldur. Parayı da yaratmanız gerekir...  Büyük Körfez projesi iki ayaklıdır. Birincisi, dünyanın en önemli çevre yatırımıdır. İkincisi, liman yanaşma kanalını derinleştirerek liman faaliyetlerinin arttırılmasıdır. İzmir limanı çok yakın zamana kadar Ege Denizi’nin enleşleme limanıydı. En büyük liman olma özelliği elimizden Çandarlı’ya gitti ama o hala yapılmadı. Hazır liman var, tarama yapılacak sadece. Onu bile yapamadık. Hapla beslenme dönemine gelemediğimize göre üretmek zorundayız. Bu ülkede tarımı destekleyemezseniz siz ekonomiyi yönetemiyorsunuz demektir. Hollanda 120 milyar dolar tarım ihracatı yapıyor. Türkiye’nin toplam ihracatı 160 milyar dolar büyük bir bölümü otomotiv. Bu tarım üretimine kıyasla boşa kürek çekmek anlamına gelir. Çok büyük potansiyelimiz var ama eksik kullanıyoruz.”
İzmir’in daha fazla kalkınmak ve zenginleşmek için mazereti olmadığını vurgulayan Kocaoğlu, “Bu coğrafyada tarih var, ören yeri var, inanç turizmi, deniz, güneş var. Bunları biz hizmet sektöründe ve turizmde katma değer yaratmak için neden kullanmıyoruz. Niye İzmir turizmde 4. 5. kent oluyor. Yatırım yapılmıyor falan o ayrı. İzmir’in kalkınmamak için, zenginleşmemesi için mazereti yoktur. Başka kentlerin mazereti olabilir ama İzmir’in yoktur. Sen bana oy ver, ben sana yatırım yapayım... Hayır efendim, ben sana oy vermeyeceğim; yatırım yap oya sonra ben karar vereceğim. ‘Yatırım yapmazsan yapma!’ İzmir, 2001 yılından beri bunu söylüyor. Böyle bir kent yok. İzmir gibi bir kent yok. Ben Tokatlıyım. Zamanında arkadaşımdan borç aldım İzmir’e geldim. Hayatımda verdiğim en doğru karar” dedi.
BEN DE ÇEVRE DOSTUYUM
Kocaoğlu, konuşmasının ardından üyelerin sorularını yanıtladı. “Göreve veda ediyorsunuz, İzmir için aklınızda kalan proje var mı?” sorusuna yanıt veren Kocaoğlu, “Katı atık bertaraf tesisine için yer bulamadık. Seçim arifesinde iktidar, daha sonra çevre dostu arkadaşlarımız… Ben de çevre dostuyum. Çevreyi bozacak hiçbir karara imza atmam. Planlama Daire Başkanlığının hepsini tanırım. Orada doğru şey başlarsa o sonuna kadar doğru gidiyor. Planlamada doğru karar alırsanız hem kenti hem belediyeyi hem de kendi namusunuzu korursunuz. Bir de körfez konusu var ama bu konuyu bir belediye başkanı bitirecek diye bir şey yok. Bu kentin en önemli uğraş konusu körfezdir. Tarama hep devam etmelidir. Beydağ’da hala arıtma yeri bulamıyoruz. Orası tarım arazisi, burası başka bir şey. Oradan girip buradan çıkıyoruz. İnciraltını planlamak için geldiğim günden beri konuşmadığım kimse kalmadı. Hem İzmir’i hem ege bölgesini hem de Türkiye’nin kalkınmasında ciddi kaynak sağlayacak. Sağlık konseptinde İnciraltını planlayalım” ifadelerini kullandı.
Kocaoğlu, “Siyaseti bırakma kararınızdan vazgeçme durumunuz olur mu?” sorusu karşısında ise, “Ben bu kararı aslında 2014 yılında vermiştim. ‘Ben bu işi öğrendim, ölene kadar ben yapacağım’ diye bir şey yok. Başka bir arkadaş bu bayrağı alıp daha yukarıya taşıyacak. O dönem Binali Bey’in çok pompalanmasından dolayı yeniden aday oldum. Siyasette iddia ve tahrik önemli bir unsurdur. Hiç seçim kaybetmedi falan dediler biz de girdik. O dönem bırakma kararımı erteledim ama şimdi kararımız kesindir. Geriye dönüşüm diye bir şey söz konusu değil. Yak kendini İzmir için, ülke için diye bir şey söz konusu olursa yakarım. O noktaya inşallah gelmez, iyi bir arkadaş gelir biz de evimizde torun severiz.  Ben bunu yaptım, ben başarılıyım, millet bana oy veriyor anlayışı yanlış. Bırakmayanlara saygı duyuyorum ama taze kana ihtiyaç var. Aday önermeyeceğim. Düzgün bir arkadaşımın, bayrağı ileri götürebilecek bir arkadaşımın büyükşehir belediye başkanlığı görevini almasını diliyorum. Umuyorum genel merkez hata yapmaz. Herkes kulisler yaparken ben her hafta köylerde, kentlerde partim için çalışıyorum. Bu seçimde sadece büyükşehir belediye başkanı önemli değildir, ilçe belediye başkanları da son derece önemlidir. Büyükşehir adayı kim olursa olsun ancak kendini götürebilecek güce sahiptir. Tanınan birçok arkadaşımız var. Ama ancak kendini taşır. Kırsaldakiler hem kendi hem de büyükşehir değirmenine su taşımalıdır.  İsim diye bir şey söylemeye haddim yok. Genel başkan olsam 10 dakikada 30 ilçeyi sayarım” dedi.

Haber Merkezi