Sayfa Yükleniyor...
Her gün onlarca araba ve belediye otobüsünün geçmeye çalışırken alt takımlarını bıraktığı çukur, Büyükşehir ile DEÜ yönetiminin insafına kaldı. Çukur yaklaşık 5-6 aydır onarılmayarak adeta bir gurur meselesi haline geldi
SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
‘İzmir Büyükşehir Belediyesi mi yapacak yoksa Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) bünyesinde yer alan Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığı mı üstelenecek?’ diye yaklaşık 5-6 aydır konuşulan ama kimsenin tamir etmediği çukur onarılmayı bekliyor… Tınaztepe Yerleşkesi Fen Fakültesi önünde oluşan çöküntü için “Biri hayrına moloz dökse iyi olacak” ifadelerini kullanan Eğitim-İş İzmir 4 No’lu Yükseköğretim Şube Başkanı Haşim Karaman, özel araçların maddi zarara uğradığını, ‘milli gelir’ olarak tanımlanan belediye otobüslerinin ise çalışmakta zorluk çektiğini aktardı. Olası bir kaza ihtimalini de hatırlatan Karaman, belediye ve rektörlük arasında yaşanan çatışmanın hizmetin önüne geçmemesi gerektiğini vurguladı. Yarım günde tamiri yapılabilecek bir çöküntünün, gurur meselesi yapılarak aylardır çözülmemiş olmasından utanç duyduklarını belirten Karaman, “Biz bu çukurun bir an önce yapılmasını istiyoruz. Büyükşehir mi yapar, Dokuz Eylül mü bilemeyiz. Ama kimin göreviyse elini taşın altına koysun” çağrısında bulundu.
ARAÇLAR GEÇERKEN ZORLANIYOR
Karaman, yaşanan soruna ilişkin şunları söyledi: “Bulunduğumuz yer Dokuz Eylül Üniversitesi Tınaztepe Yerleşkesi Fen Fakültesi önündeki ana cadde. Burada yaklaşık 5-6 aydır süregelen bir sorunumuz var. Ana caddede belediye otobüslerinin de güzergah olarak kullandığı yolda bir çökme oluştu. Ve bu çökme doğa olayları ile birlikte büyüdü. Şu anda yaklaşık 4-5 metrekare çapında, neredeyse ana caddenin tamamına yakın bölümünü kaplayan bir çökme oluştu. Buradan araçlar geçerken zorlanıyor. Özellikle binek araba olarak kullanılan otomobillerin o çukurdan geçerken alt takımları yere sürtüyor, doğal olarak bir hasar oluşuyor. Diğer yandan aynı yolu belediye otobüsleri de kullanıyor. Belediye otobüslerinde de muhtemeldir ki hasarlar oluşuyor. Bu araçlar ise bir milli gelir sonuçta. Bunlar hepimizin parasıyla alınan araçlardır.”
İÇİNDEN ÇIKILAMAZ BİR HAL ALDI
Çok basit gibi görünen ama bir eğitim kurumunda ciddi sıkıntılara yol açan bu sorunun aylardır çözüme kavuşturulamadığını kaydeden Karaman, “Maalesef ki Dokuz Eylül Üniversitesinde ciddi bir karmaşaya dönüştü, içinden çıkılamaz bir hale geldi. Bizler Eğitim-İş Sendikası olarak Dokuz Eylül Üniversitesinde yetkili sendikayız. Dolayısıyla burada en fazla üyesi bulunan bir sendika olduğumuz için üyelerimizin bizlere problem olarak bildirdiği bu çukurun bir an önce onarılmasını talep ediyoruz” dedi. Konuyu defalarca gündeme getirdiklerini söyleyen Karaman, “Üniversite bünyesinde yer alan Yapı İşleri Teknik Daire Başkanlığına defalarca kişisel olarak dilekçeler verildi, yazılar yazıldı, fotoğraflar çekilip gönderildi. Fakat bir türlü çözüme ulaşamadı. Diğer yandan ESHOT araçlarını kullanan şoför arkadaşlarla da bu konuyu görüştük ve gündeme getirdik. Onlar da bizzat üst yönetimlere bu konuyu bildirdiklerini söyledi. Kendilerine, ‘Maalesef, Dokuz Eylül Üniversitesinin üst yönetimi ile İzmir Büyükşehir Belediyesinin üst yönetimlerinin birbirleriyle olan diyalog eksikliğinden dolayı yaşanan bir sıkıntı’ cevabı verilmiş” bilgisini paylaştı.
İKİ TARAFLI HİZMET KUSURU
“Büyükşehir Belediyesi bir tamir aracını gönderse bölgenin temizliği yapılır, asfaltı atılır ve muhtemelen yarım günde bitecek bir olay. Çokta büyük maliyeti olan bir olay değil” sözlerini kullanan Karaman, “Büyükşehir Belediyesi, DEÜ’nün içinde rektörlük engeli dolayısıyla herhangi bir işlem yapamamaktan şikayetçi, diğer yandan üniversite, Büyükşehir Belediyesi ile iletişime geçmek istemediğini dile getiriyor. Haklı ya da haksız demeden hem üniversite yönetiminin hem de belediye yönetiminin hizmet kusuru olduğunu biliyoruz. İki taraflı bir sorumsuzluk var. Burada kaybolan bu ülkenin milli geliri. O araçlar 5-6 aydır her gün o çukurdan geçmek zorunda kalıyor, o araçların teknik olarak arızalanmasına neden olunuyor. Diğer yandan biz eğitimcilerin ve öğrencilerin de kullandığı araçlar maddi zarara uğruyor. Şu ana kadar yaşanmadı ama yarın, bir gün olası bir kazanın yaşanmasına da yol açabilir. Çünkü yeri tam bir dönemeçte. Eğer sürücü o çukuru bilmeyen biri ise bir anda geldiğinde çok acil bir şekilde frene basabilir ve arkadaki aracın ona vurma, kazaya yol açma tehlikesi var” şeklinde konuştu.
ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYSUN
Karaman, “Bu konunun 5-6 ay boyunca çözülmemiş olmasından utanıyoruz. Yarım günde tamiri yapılabilecek bir olayın gurur meselesine takılması anlaşılır gibi değil. Biz bu çukurun bir an önce yapılmasını istiyoruz. Büyükşehir mi yapar, Dokuz Eylül mü bilemeyiz. Ama kimin göreviyse elini taşın altına koysun” çağrısında bulundu.
Haber Merkezi