Kentin önemli aktörü: İZKEF

Sivil toplum kuruluşlarının gücünü birleştirme konusunda önemli bir aktör olan İZKEF’in Başkanı Turgay Yokuş’la federasyonu ve İzmir’i konuştuk


  • Oluşturulma Tarihi : 03.04.2017 08:51
  • Güncelleme Tarihi : 03.04.2017 08:51
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kentin önemli aktörü: İZKEF haberinin görseli
Kentin önemli aktörü: İZKEF haberinin görseli

ONURHAN ALPAGUT-ÖZEL RÖPORTAJ

Kurulduğu günden bu yana İzmirlilerin sorunlarına çözüm üretmek için proje geliştiren ve araştırmalarını sürdüren İzmir Kent Federasyonu (İZKEF), örgütlenmeyi kent dışına taşıdı.

1994 yılında İzmirliler Derneği olarak başlayan serüvenin İZKEF'le devam ettiğini belirten Yokuş, bir araya geliş amaçlarının hemşeri derneği olmak değil, kent kimliğini korumak ve kentlilik bilincini oluşturmak olduğunu belirtti. Her geçen gün daha da gelişerek İzmir’e en iyi katkıyı sunmayı hedeflediklerini ifade eden Yokuş, "2015 yılının sonunda 2 federasyon daha kurup üç federasyonu birleştirerek İzmir Dernekleri Konfederasyonu (İZDEKON)'u kurduk" dedi.

İZMİRLİ HİSSEDEN HERKESE KAPISI AÇIK

Öncelikle isterseniz dernekten, konfederasyona geçiş sürecinden kısaca söz edelim.

Tabii ki. İzmirliler Derneği 1994 yılında 9 Eylül'de kurulan bir dernektir. Logosu İzmir Valiliği özel izniyle alınmıştır. Kuruluş amacı bir hemşeri derneği olarak değil kent kimliğini koruma, kentlilik bilincini oluşturmak adına kurulan bir dernektir. Tüzüğümüzde "İzmir'de doğan, İzmir'de büyüyen, İzmir'de doyan kendini İzmirli hisseden herkes üye olabilir" yazar. O yüzden de üyelerimiz arasında Romanlar, batılılar, Museviler yer alıyor. Bünyemizde iş adamlarından belediye başkanlarına kadar her kesimden insan var.

Federasyonun başına geçmeniz ne şekilde gerçekleşti?

1994 yılında kurulan İzmirliler Derneği’nin yönetimine 1995 yılında girdim. 2004 yılına kadar başkan yardımcılığı yapıp çeşitli görevlerde bulundum ve 2004 yılı genel kurulunda başkan seçildim. O tarihten sonra İzmir’in Konak İlçesi’nden ibaret olmadığını düşünerek Kiraz, Çeşme gibi uzak ilçelerin de sorunlarını gündeme getirebilmek için çeşitli ilçelerde dernekler kurduk. 2009 yılına geldiğimizde toplam 14 dernek olmuştuk. Bu dernekleri bir araya getirerek İzmir Kent Federasyonunu kurduk. İZKEF'inde İzmirliler Derneği gibi çizgisi değişmedi.

3 FEDERASYON BİRLEŞEREK İZDEKON’U OLUŞTURDU

Federasyon sadece İzmir'e mi özgü? Yoksa il dışında oluşumlarınızda var mı?

İzmir’in dışında da dernekler kurduk. Ankara'da, İstanbul'da, Antalya'da ve şu anda da Bodrum'da bir oluşumumuz var. Antalya derneğimizin yönetimi ağırlıklı olarak kadınlardan oluşuyor ve çok güzel çalışmalar yapıyorlar. Ayrıca geçen sene iki federasyon daha kurup üç federasyonu birleştirerek, İzmir Dernekleri Konfederasyonu (İZDEKON)’u kurduk.

KOSGEB PROJESİ YOĞUN İLGİ GÖRDÜ

Son dönemde ne gibi projelere imza attınız?

KOSGEB'le ilgili projemizi hazırladık ve İçişleri Bakanlığından kabul gördü. O dönemde İzmir'de böyle bir eğitim yoktu. 30 bin liralık hibe 50 bin liraya da çıkınca izdiham olmuş. Herkesi bize yönlendirmişler. 2 bin 800 başvuru geldi.175 kişiyi eğitime aldık. 25 kişilik gruplar halinde yedi aylık süren bir eğitim süreci oldu.

İsterseniz birazda sivil toplum örgütlerini eğitmek amacıyla gerçekleştirdiğiniz sivil toplum kuruluşları akademiniz vardı. Bundan söz edelim.

Bu proje 2012 yılında başladı. Dernek kurmak kolay bir hale geldi. Ancak sivil toplum kuruluşları çok farklı bir alan ve alt yapı gerektiriyor. Çoğunda gerekli alt yapı ve bilgi birikimi olmadığından kısa süre sonra bilenen en kolay yol olarak siyasi partilerin kapısını çalıyorlar. Böylece STK'lar o kurumların arka bahçesi oluyor. Araştırmalarımız sonucunda Türkiye’de STK'lara bu konuda eğitim veren bir okul olmadığını öğrendik. Bu fikri projeye çevirmeye karar verdik.

KATILIM YÜKSEK OLDU

Eğitimlere ilgi beklediğiniz düzeyde miydi?

Ankara'ya gittim. Randevularımızı aldık İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü ile görüşme yaptık. Görüşmelerde 'Türkiye'nin bir sıkıntısıydı, siz bunu fark edip, bizden daha önce davranıp konuya sahip çıkmışsınız' diyerek teşekkür ettiler. 613 kişi başvurdu ve devam zorunluluğu yaptık. Katılım yüksek oldu. Projeyi ortaya koyduk ve kendimizi ispatladık. Mezunlarımız var. Şimdiki hedefimiz sponsor bularak Türkiye’de bu projeyi yedi ilde başlatmak.

Yakın zamanda gerçekleştirdiğiniz bir projeniz var mı?

Bütün derneklerimiz kendi içinde komisyon oluşturuyor ama çalışmaları hızlandırmak için konfederasyon çatısı altında 48 dernek, 3 federasyondan 3’er ya da 5’er kişi seçerek iş dünyası ve işçiler, markalaşma ve ilçe coğrafi işaretleri, kentsel dönüşüm ve sosyal faaliyetler komisyonlarında görev veriyoruz. Son olarak Sevgi Projesi Kapsamında Mardin'de ki şehit ailelerimizin çocuklarına kazak, mont, okul ihtiyaçlarını karşıladık.

Eklemek istedikleriniz?

İzmirli olmaktan, burada yaşamaktan çok memnunum. Başka şehirde yaşayamam, ben İzmir aşığıyım. O yüzden bu dernekteyim ve İzmir gerçekten özel bir şehir.  Nereye gidersem gideyim, İzmir başka bir şehir.

İzmir'de yerel yönetim çalışmaları hakkında düşünceleriniz nedir?

Kimseyi hedef olarak vermeyeceğim. Bu hem vizyon hem de bilgi birikimi meselesi. Belediye başkanı tek başına iyi bir insanda olabilir ki öyle. Ama eğer yanınızda iyi bir ekip yoksa siz ne kadar iyi olursanız olun, o kent için fazla bir şey yapamazsınız. İzmir’de sanırım böyle bir şey yaşanıyor. İlçelere baktığımız zaman ilçe başkanlarının eskisi gibi çok fazla yetkileri yok. Ama Büyükşehir’den baktığımız zaman kendi etrafında olan gruplarda yetişmiş eleman veya donanımlı insanlar olduğunu düşünmüyorum.

Karşıyaka ve Konak Tramvay projeleri hakkındaki görüşleriniz nedir?

Yapılan her şeye saygımız var ancak kenti yönetenler herhangi bir projeye başlamadan önce kentte yaşayanlara danışmalılar. Bu biraz bizde sıkıntı. Deniz kentiyiz denizi çok kullanamıyoruz. Vapurlar çoğaltılabilir. Çünkü deniz karadan seyretmekle zevkli değildir, denizden karayı seyretmek daha zevklidir. Tramvay projesi biraz hızlı gidiyor. Raylı sistem Üçkuyular'dan Urla'ya kadar yapılsaydı daha iyiydi. Urla'da üniversiteli gençlerimiz var. Ulaşım daha iyi olurdu. Urla turizmiyle, tarihiyle yıldızı parlayan bir ilçe.