Kentin sağlık turizmi masaya yatırıldı

Ege Sağlık ve Turizm Derneği, Turizm Haftası nedeniyle düzenlediği panelde kentin sağlık turizmini masaya yatırdı


  • Oluşturulma Tarihi : 21.04.2017 07:50
  • Güncelleme Tarihi : 21.04.2017 07:50
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kentin sağlık turizmi masaya yatırıldı

ONURHAN ALPAGUT

Ege Sağlık ve Turizm Derneği (ESTUD), Turizm Haftası nedeniyle, İzmir Medical Park Hastanesinde panel gerçekleştirdi. Panelde kentin sağlık turizmi masaya yatırılarak geliştirilmesi konusunda fikir alışverişinde bulunuldu. İzmir Medical Park Hastanesinde düzenlenen panele sağlık turizmi hakkında söz sahibi çok sayıda kişi katıldı. Ata Salonu'nda gerçekleşen etkinlikte sırası ile DEÜ Arkeoloji Ana Bölüm Dalı Başkanı Prof.Dr. Ergün Laflı (Antik Dönem ve Sağlık Turizmi), İl Sağlık Md. Sağlık Turizmi İl Koordinatörü Dr. Ümmü Aydın (İstatistiklerle İzmir'de Sağlık Turizmi), İZSATU Dernek Başkanı, TURSAF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Bülent Ciner (Sağlık Turizmi ve NGO Örgütleri), İzmir Medical Park Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Zeki Hozer (Medikal Turizm ve Özel Hastaneler), Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler (Genel Turizm Dinamikleri ve Alternatif Turizm Hareketleri), Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof.Dr. İge Pırnar (Sağlık Turizminde Trendler) konu başlıkları hakkında katılımcılara bilgilendirmede bulundu.

Panelde konuşan Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İzmir'de medikal turizmin yanı sıra termal ve kaplıca turizminin öne çıktığını, sağlık turizmini valiliklerin organize etmesi halinde daha hızlı ve iyi bir sonuç alınacağını söyledi.

“SAĞLIK TURİZMİ DENETLENMELİ"

Etkinliğin açılış konuşmasını gerçekleştiren Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı, İzmir'de medikal turizmin yanı sıra termal ve kaplıca turizminin öne çıktığını söyleyerek, “Termal bazı bölgelerimiz var. Kaplıca ise biraz daha az düzeyde uygulanıyor. Kaplıca turizminin daha iyi denetlenmesi gerekiyor. Bugüne kadar bazı kişiler, işin sürekli patronu olmak istediler. Sonra bakanlık devreye girdi. Desteklemek istedi. Turizm Bakanlığı bu işin organizasyonunu yaptı. İlgili bakanlıkları bir noktada birleşirse İzmir'de çok güzel işler yapılabilir. İstanbul bu işte bir numara. Ülkemizde ne yazık ki merdiven altı sağlık turizmi yapılıyor. Bunu bertaraf etmeliyiz. Denetimin, illerde valilikler tarafından yapılmalı. Bu şekilde hem turizmi hem de sağlığı temsil edebiliriz. Sağlık turizmi ciddi bir maddi kaynak. Merdiven altı yerlere giden yabancı turistler sorunlarına çözüm bulamadıkları takdirde ülkelerine döndüklerinde negatif bildirimlerde bulunabiliyor. Bu da bize olumsuz olarak geri dönmekte. Sağlık turizminin bugün simsarları var. Rusya ve Ukrayna'dan parayla hasta getiren bunu iş haline dönüştüren insanlar var. Bu sektörün denetlenmesi gerekiyor. İzmir, sağlık turizmi açısından önemli bir kent. Hastanelerimiz ve termal tesislerimiz var. Ulaşımımız rahat. Sadece desteklenmesi gerekiyor. Biz sağlık turizmine her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.

“RESMİ İYİ BİRLEŞTİRMEK GEREKİYOR"

Medical Park Hastanesi Genel Müdürü Veysi Kubba ise, hastane olarak sağlık konusunda İzmir'e her türlü desteği verdiklerini söyledi. Kubba, “Bugün sağlık turizmini uzmanlar ile birlikte tartıştık. İzmir'e değer katacak konular üzerinde durduk. Hep beraber iyi işler çıkaracağımıza inanıyorum. Sağlık turizminde iyi noktalara gelirsek, katma değer konusunda iyi işler yapacağımıza inanıyoruz. Bunu tecrübelerimize dayanarak söylüyorum. İhracat konusunda önemli kalemlerden bir tanesi sağlık turizmidir. Bu bağlamda daha iyi bir altyapı oluşturmamız halinde çok daha üst gelirlere ulaşabiliriz. Ülkemizin en şanslı bölgesinde yaşıyoruz. İzmir, sağlık turizmi açısından önemli bir kent. Üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz halinde hizmet ihracatını üst düzeylere çıkarabiliriz. Özellikle ilgili bakanlıklar ile ortak bir bakış açısı sağlayabilirsek, yurtdışından hastaları buraya getirebiliriz. Ülkemize daha iyi değerler katabiliriz. Tek bir bakanlığın desteği ile bu iş yürümez. Bütün mesele üç bakanlığın bir noktada birleşmesi ve işbirliği yapmasıdır. Bugün sağlık turizmi ile ilgili bir hizmet vermek isterken, bir bakanlık sizin elinizi bağlıyor. Doktor vermiyor. Bu hizmet bana verilmeyince bende yabancıya veremiyorum. En serbest bölge olarak elde edilen Dubai'yi inceledik. Hiçbir doktor yok. Altyapı yoksa bu iş olmaz. Resmi iyi birleştirmek gerekiyor" diye konuştu.

ALTYAPI VAR DESTEK YOK

Her bakanlığın konuyu kendi açısından ele aldığını dile getiren Kubba, bu bakış açısı ile bir noktaya varılamayacağını ifade etti. Kubba, “Temelde tüm bakanlıkların hepsi ayrı pencerelerden bakıyor. Bakanlıkların birbiri ile koordinede olması önem taşıyor. Eğer bunu yapabilirsek önemli başarılar elde edebiliriz. Hastanemizi buna göre yapılandırdık. Bizde doktor ve altyapı var. Ancak devlet izin vermiyor. Bazı işleri yapacaksanız destek görmelisiniz. Büyük paraları içeride bırakmak hayal değil. Bunun örnekleri var. Tayland’da Bumrungrad diye bir hastane yılda 100 milyon dolar ciro elde ediyor. Buraların doğası, tekniği, doktorları bizimkinden iyi değil. Bünyesinde yeni bölümler açtığında destek görüyor. Dünyanın dört bir yanından hasta ile ilgileniyor. Onları memnun ediyor. Niye hastaların burayı tercih etmediğini kendimize sormamız gerekiyor" dedi.

TALEBİN YÜKSELMESİ BEKLENİYOR

Sağlığın tarihinin İzmir'de başladığını söyleyen İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Koordinatörü Ümmü Aydın da, “Kentimiz ‘Ölümün girmediği yer’ olarak tarihe geçmiştir. Birçok hastalığın çaresi burada bulunmuştur. Günümüzde sağlık hizmetlerinin özelleştirilmeye başlaması bu alanda rekabetin başlamasına yol açmıştır. İzmir iyi bir planlama ile hak ettiği konuma gelecektir. Kimleri hedef olarak kendimize seçebiliriz? Akrabalık bağları nedeniyle sıkı ilişkilerin olduğu, sağlık hizmetinde pahalı ülkeleri hedef kitle olarak seçebiliriz. Birim olarak bu senenin mart ayında kurulduk. 307 kamu ve özel kurumu yabancı hasta bilgi sistemi ve takibi tarafımızdan yapılmaktadır. Bir envanter çıkardık. ‘Hayat İzmir'de’ sloganı ile birçok işe imza attık. Birçok fuara katıldık. 2016 yılında 14 bin yabancı hasta ağırlardık. Bunların yüzde 9’u üniversite hastanelerinde, yüzde 2’si belediye hastanelerinde, yüzde 36'sı ise kamu hastanelerinde hizmet almıştır. En çok acil servis talep görmüştür. En çok Medical Park tercih edilmiştir. En çok Almanya’dan hasta ağırladık. Talep artışının bu sene yükselmesini beklemekteyiz” açıklamasında bulundu.

2022 HEDEFİ 20 MİLYAR DOLAR

Son olarak söz alan ETİK Başkanı Mehmet İşler ise, İzmir'in her sene 5 milyon turisti ağırladığını kaydederek, “Sağlık turizmi ve otelciler olarak birbirimizden ayrılmaz ikiliyiz. Bize gelenlerin yarısı sağlık turizmine geliyor. EXPO'da bunu anlatmak istedik. Hep ilklerin ve öncülerin şehriyiz diyoruz. Ama her şeyi kaptırıyoruz. Termal turizmi biz yarattık. Şimdi Afyon parsayı götürdü. Birçok şeyi biz yaratıyoruz. Ama parsayı hep kaptırıyoruz. EXPO alanına en büyük termal ve spa alanı yapılmalı. Bu proje yapılsa çok güzel işler olur. İzmir olarak buna layık değil miyiz? Bu şehir hem başbakanı hem de ana muhalefet liderini çıkardı. Buna gücümüz yok mu? Sağlık turizminden aldığımız pay bugün 4.8 milyar dolar. Gelirimizin yüzde 12'sini oluşturuyor. Bizim 2022 hedefimiz; 50 milyar dolar. Bunun 20 milyar dolarını sağlık turizminden bekliyoruz. Şu anda bir güvenlik krizi ve Hollanda ile diplomatik kriz yaşıyoruz. Bunları aşmamız gerekiyor. Farklı turizm yöntemleri bulmalıyız. Ben, kişisel olarak sağlık turizminin önünün açık olduğuna inanıyorum. Bunun yolu ulaşımdan geçiyor. Mekke'ye direk uçuş var. THY'nin 20 uçağı yerde bekliyor. Direkt uçuşlar sağlık turizminin gelişmesinde en önemli etken. Bu bağlamda İzmir'den direkt uçuşlar çok önemli. İzmir'i öne çıkaran en önemli figür olan sağlık turizmini hepimiz sahiplenmeliyiz. Referandumun sonuna geldik. Sonuçta ‘evet' çıktı. Bize 'evet' i tanıtan, ‘evet'te refah var dedi. Artık sektör olarak daraldık. Şu saatten sonra diyoruz ki artık istikrar için çalışalım” diye konuştu.

Haber Merkezi