Sayfa Yükleniyor...
Don Kişot Osman lakabıyla bilinen çevre aktivisti Osman Akkuş, İzmir’de son dönemde kentin sorunlarından biri haline gelen asbest tozunun tehlikesine dikkat çekerek uyarılarda bulundu
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Don Kişot Osman lakabıyla tanınan çevre aktivisti ve Uluslararası Çevre Gazetecileri Derneği (UÇE) Başkanı Osman Akkuş, İzmir’de son dönemde kentin sorunlarından biri haline gelen asbest tozunun tehlikesine dikkat çekerek uyarılarda bulundu.
YÖNETMELİKTE ASBEST!
Cumhurbaşkanlığı Mevzuat Bilgi Sistemi’nde yer alan bilgilere göre, ‘Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelik’ 25.01.2013 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlandı. Yönetmeliğin birinci maddesinde yönetmeliğin amacının, çalışanların; asbest söküm, yıkım, tamir, bakım, uzaklaştırma çalışmalarında asbest tozuna maruziyetlerinin önlenmesi ve bu maruziyetten doğacak sağlık risklerinden korunması, sınır değerlerin ve diğer özel önlemlerin belirlenmesi olduğu belirtiliyor. Yönetmeliğin ikinci bölüm 5. Maddesinde yer alan kullanım yasağı kısmında ise, asbestin her türünün çıkartılması, işlenmesi, satılması ve ithalatı, asbest içeren her türlü ürünün ithalatı ve satılması, asbest ürünlerinin veya asbest ilave edilmiş ürünlerin üretimi ve işlenmesinin yasak olduğu belirtiliyor. Peki böyle bir yönetmelik mevzuatta mevcuttan ölüm saçan bu tozların solunmasına neden dur denmiyor? Yine yer alan bilgilere göre; Türkiye’de asbest kullanımı 2004 yılında sınırlanmış ve 2011 yılında tümüyle yasaklanmıştır. Ancak tüm yasaklamalara rağmen halen riskli iş kolları mevcuttur. Asbest, bir grup doğal mineral silikatın fibröz formlarına verilen isimdir. Asbest, uzun süre, kuvvet, esneklik ve ısı direnci nedeniyle kısmen bir ‘sihirli mineral’ olarak görülmüştür.
ÖLÜM SOLUYORUZ
Çevre aktivisti Osman Akkuş, İzmir’in Bayraklı ilçesinde 2 bin 800 tane binanın yıkılma aşamasında olduğunun altını çizerek bu binaların hepsinin asbest içerdiğini söyledi. “Bunların hepsi de asbest ihtiva ediyor” diyen Akkuş, “2011 yılından itibaren binalarda asbest kullanımının yasaklandığı söyleniyor. O halde 2011 yılından önce yapılan bütün binaların sıvasından tutun da ses yalıtımına varana kadar her tarafında asbest var. İzmirliler asbest tozunu yutuyorlar ve bilim insanlarının söylediğine göre asbest tozu yutmaktan dolayı 15-20 yıl içinde akciğer kanseri vakalarının artacağı söyleniyor” diye konuştu.
Asbestin adının Yunanca’dan geldiğini ve ‘ölümsüz’ anlamında olduğunu da vurgulayan Akkuş, “Yani yanmıyor, hafif, dayanıklı, izolasyon ve yalıtım anlamında çok iyi. Dolayısıyla bir zamanlar bu sebeple çok fazla kullanılıyormuş. O zamanlar asbestin ne menem bir şey olduğunu bilmiyorduk Bunu öğrendikten sonra önlem almaya başladık. Avrupa’da çok daha erken zamanlarda yasaklandı. Şu anda Türkiye’nin dört bir yanında kentsel dönüşüm adı altında yapılan yıkımlarda da bütün herkes ‘katil toz asbest’ ile birlikte ölüm soluyor” dedi.
İNSANLAR GÖRMEDİĞİ İÇİN FARK ETMİYOR
İnsanların gözleri ile görmedikleri için tehlikenin farkında olmadığını da sözlerine ekleyen Osman Akkuş, “İnsanlar bu tozdan şikayet etmiyor ancak ara sıra meteorolojiden duyduğumuz çöl tozlarından rahatsız oluyorlar. Ancak bu çöl tozları ülkemize boşuna gelmiyor. Evren yaşayan bir organizmadır. Vücudumuz gibi düşünün. Vücudumuzda bir kesik olduğunda alyuvarlar hemen oraya hücum edip kan akışını durdurmaya çalışıyorlar. Evreni de böyle düşünürsek bir yerde bir eksiklik varsa rüzgarlar aracılığıyla oraya mineralli tozları savurarak iyileştirme yapmaya çalışır. İnsanlar ölümcül asbest tozuna isyan etmezken, bu tozları arabalarının camlarında görünce isyan ediyor” ifadelerine yer verdi.
Haber Merkezi