- Gündem
- 16.05.2025 12:10
Binaların nasıl yıkılacağının 1 Temmuz’da yürürlüğe giren yönetmelikle belirlendiğini ancak bu konuda tam bir denetimsizlik olduğunu söyleyen ASUD Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, yüz binlerce kişinin tehdit altında olduğunu belirtti
ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Yüksek miktarda asbest taşıdığı bilinen Brezilya donanmasına ait Nae Sao Paulo isimli uçak gemisinin İzmir’in Aliağa ilçesinde sökülmesine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nca onay verilmesine yönelik tartışmalar sürerken, gözler asbest tehdidi taşıyan diğer alanlara çevrildi. İzmir’de 30 Ekim 2020 tarihinde meydana gelen depremin ardından hızlanan kentsel dönüşüm çalışmaları ve eski binalardaki kontrolsüz yıkımlarla ortaya çıkan asbest tehdidi İzmirlileri karşı karşıya getirmişti. Binaların nasıl yıkılacağının 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe giren yönetmelikle belirlendiğini ancak bu konuda tam bir denetimsizlik olduğunu söyleyen ASUD Başkanı Mehmet Şeyhmus Ensari, yüz binlerce kişinin tehdit altında olduğunun altını çizdi.
İZMİR’E SOLUTULAN ÖLÜM
Depremin ardından hasarlı binaların yıkımı sürecinde yaşanan asbest tehdidine değinen Ensari, “Yıkımlar sürerken İzmir’e geldim, molozların arasında asbestli parçalar gördüm. O dönem, ‘Pandemi bitse de İzmirliler maskelerini çıkarmasın’ demiştim. O kadar hunharca ve hiçbir önlem alınmadan İzmir’in havası kirletildi ki... İzmir’de depremde 118 kişi hayatını kaybetti ama bunun yüzlerce kat fazlası solunum yolu hastalıkları yaşanabilir” dedi.
“BİZİM SORUMLULUĞUMUZDA DEĞİL!”
Asbestle mücadele konusunda belediyelere düşen görevlere dikkat çeken Ensari, “22 Haziran 2021 tarihinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer bize randevu verdi. Kendisine 45 dakika özel sunum yaptım. Yanında Genel Sekreter Yardımcısı ve Atık Daire Başkanı vardı. Belediyenin de asbestle mücadele konusunda yapabileceği çok şey var, anlattım. Yıkımlarda ortaya çıkan asbestin İzmir’i zehirlediğini söylemiştim Başkan Soyer’e. Daire başkanı ise yıkım ruhsatını ilçe belediyelerin verdiğini söyleyerek “Bizim sorumluluğumuzda değil’ dedi. Peki Karşıyaka ya da Bayraklı’daki asbestli molozlar nereye dökülüyor? Belediyelerin döküm sahalarına, bundan da Büyükşehir sorumludur. Asbest herkesin meselesidir. Yani Büyükşehir’in de sorumluluğu vardır. Bu asbestli gemi bir semboldür bizim için. Ama kentsel dönüşüm çalışmalarında kontrolsüz yıkımlarla ortaya çıkan asbest ve diğer tehlikeli maddelerin tehlikesi daha büyüktür” diye konuştu.
TOZ BASTIRMA SİSTEMİ HALA KULLANILMIYOR
1 Temmuz’da yürürlüğe giren Bina Yıkım Yönetmeliği’ne rağmen kontrolsüz yıkımların sürdüğünü savunan Ensari, “Binaların nasıl yıkılacağı 1 Temmuz 2022’de yürürlüğe giren Binaların Yıkılması Hakkında Yönetmelik’le belirlenmiş durumda ancak bu konuda tam bir denetimsizlik söz konusu. Toz bastırma sistemi hala kullanılmıyor. Birçok yıkım firmasında toz bastırma sistemi yok. Toz bastırma sistemi asbesti yok etmez ama bir bina yıkılırken havada asılı kalan tozu ağırlaştırır ve olduğu yere iner. Maruziyeti minimuma indirir. Bu çok değerli bir şey. Dolayısıyla denetimlerin artırılması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
BİR KAMU SPOTU BİLE YOK
Geçtiğimiz günlerde düzenlenen basın açıklamasında asbestli gemiyle ilgili açıklamalarda bulunan İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger’in “Gemi sökümü Türkiye’de yeni yapılan bir iş değil” sözlerine de yanıt veren Ensari, “Asbest 2010 yılında Türkiye’de yasaklandı. Bu işin artık bir mevzuatı var. Sayın Vali’ye bunu hatırlatmamız lazım. Asbestin bütün türleri birinci derece kanserojen bir madde. Bu tehlikeye karşı farkındalık yaratmak için şu ana kadar devletin çektiği tek bir kamu spotu bile yok. Bu konuda herhangi bir bütçe ayrılmıyor. Bir tane asbest lifini bile yenemiyor vücudumuz, tehlike bu kadar büyük! Demek ki Türkiye asbesti istemeden yasakladı. Aliağa’da gemi sökülmesini Avrupa Birliği istiyor. Aliağa’daki gemi söküm firmalarına yeterlilik kriteri veriliyor ama denetlenmiyor. Akredite ettiğiniz bir kuruluşu denetimden geçirirsiniz! Ama saldım çayıra mevlam kayıra... Ellerinden gelsin bütün gemileri Aliağa’da söktürürler” açıklamasını yaptı.