Kıbrıs Barış Harekatı 41. yılında anıldı

Kıbrıs Barış Harekatı’nın 41. yılı ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Barış ve Özgürlük Bayramı  Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen bir törenle kutlandı


  • Oluşturulma Tarihi : 21.07.2015 06:26
  • Güncelleme Tarihi : 21.07.2015 06:26
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kıbrıs Barış Harekatı 41. yılında anıldı

NİLGÜN TAZE

20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekatı’nın 41. yılı için Cumhuriyet Meydanı’nda bir anma töreni düzenlendi. Aynı zamanda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC)’nin Barış ve Özgürlük Bayramı olan törende konuşma yapan KKTC İzmir Konsolosu Uğur Umar, iki halkın yeni bir ortaklık devleti çatısı altında bir araya gelebileceğini vurguladı.  Rum komşuların artık barış ve uzlaşı yaklaşımı içerisinde olmasını dilediğini söyleyen Umar, Kıbrıs adasının sadece kendi egemenlikleri altında tutulmaya çalışmasının düşmanlığı tetiklediğini belirterek, “Öyle umuyoruz ki komşumuz tarafımızca uzatılan barış eline bu sefer cevap verir.  Biz Kıbrıslı Türklerin tek arzusu anavatan Türkiye ile birlik ve beraberlik içinde büyük bedeller ödeyerek kazandığımız özgürlüğün ebedi olmasını sağlamak. 20 Temmuz olmasaydı Kıbrıs Türklerinin sonunun Srebrenitsa’da defnedilen Müslüman kardeşlerimizin sonu gibi olacaktı. O zaman Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Bill Clinton, yaptığı konuşmada katliamı durduramadıkları için kahrolduğunu söylemişti. Sayın Başbakanımız Davutoğlu, bu insanların Birleşmiş Milletlerin gözü önünde katillere teslim edildiğini, BM’nin bugün hala işlenilen bu insanlık suçunun günahını çıkarmaya çalıştığını söyledi. Kıbrıs’ta yeniden bir anlaşma yapılması halinde geçmişten ders alınması gerekir. Yaşadığımız milenyum çağında barışı korumaya çalışan uluslararası camiaya sesleniyorum. Biz bugün Kıbrıs Türkleri olarak orada ne acıların yaşandığını çok iyi biliyoruz. İşte bu yüzde bugün yeniden bir anlaşma inşa edilecekse geçmişin unutulmadan, tarihten ders alınarak yapılmasını istiyoruz” dedi.

AYNI KEFEYE KONULMAMALI

Kıbrıs’ta yaşanan acıları çok iyi bildiklerini, Rum komşuların uzlaşı ve barıştan yana yaklaşım göstermelerinin artık kaçınılmaz olduğunu söyleyen Umar, Kıbrıslıların barış ve kardeşlik içinde bir dünya istediklerini söyleyerek,  “Müzakere sürecine bağlı olarak bugünlerde adada sıcak gelişmeler yaşanıyor. Bizim dileğimiz 1968 yılından beri süregelen müzakere sürecinde her zaman olduğu gibi Türk tarafınca uzatılan barış elinin görülmesidir. Çözüm umutlarının yeşerdiği bu günlerde göz önünde bulundurulması gereken şu nokta var. Kıbrıs’ta iki eşit halk vardır ve iki halk yeni bir ortaklık devleti çatısı altında adada var olan gerçekleri dikkate alarak bir araya gelebilir. Böylesi bir anlaşma iki anavatanı Yunanistan’ı da, Türkiye’yi de daha güçlü kılar, birbirine daha da yakınlaştırır. Ülkelerin, halkların, insanların bu çağda artık silaha ve şiddete başvurmadan, anlaşarak, konuşarak meselelerini çözmesini istiyoruz. Rum komşularımız artık barış ve uzlaşı yaklaşımı içerisinde olsun, Kıbrıs adasını artık kendi egemenlikleri altına almaya çalışmasınlar istiyoruz. Bizim bunları görecek vizyonumuz var. Ancak, bu sadece bizim istencimizle olmuyor, öyle umarız ki tarafımızca uzatılan bu sefer ki barış eline cevap verir. 1968’den beri süregelen müzakere süreci aynı kefeye konulmamalıdır” açıklamasını yaptı.

BURADA KONUŞMA YAPIYOR OLAMAYACAKTIM

Anavatan Türkiye’nin, Kıbrıs Türk Halkı’nın talebine uyarak bir askeri harekat kararı vermesinin kendisine umut bağlayan Kıbrıslıları yanıltmadığını belirten Umar, Türkiye Cumhuriyeti’nin bu tavrıyla  kardeşlerini yalnız bırakmayacağını gösterdiğini belirterek, “Türkiye Kıbrıs’a çıkartma kararı vererek bölgedeki diğer aktörlere ‘burada ben de varım’ mesajını vermiştir. 41 yıl önce bugün eğer 20 Temmuz’da bir çıkartma yapılmamış olsaydı ben de burada konuşma yapıyor olmayacaktım. Tam çoluk çocuk, yaşlı genç meydana toplanmış ve taramalı tüfekler üzerimize yöneltilmişken Kıbrıs semalarında Türkiye Cumhuriyeti uçaklarının yeri göğü inleten sesleri duyuldu. Eğer uçaklar biraz daha geç gönderilmiş olsaydı ben ve benim gibi birçok masum insan katledilmiş olacaktı.  Geçmişte yaşanan bu acılar, izler silinmiyor. Bu acıların üzerine inşa edilecek yeniliklerin güven vermesi gerekiyor. BM’nin, AB’nin ve uluslararası camianın tüm dünyada yaşanan bu katliamlardan sonra artık bu acı yaratımına dur demesi gerekiyor. Fakat maalesef biz barış ve kardeşlik anlayışını göremedik. 2004 Annan Planı Referandumunda evet diyen taraf biz olduğumuz halde mağdur olan taraf yine biz olduk” ifadelerini kullandı.

KKTC İzmir Konsolosluğu’nun düzenlediği kutlama törenine, Ege Ordusu ve Garnizon Komutanlığı’ndan subaylar, gaziler, sivil toplum örgütleri, siyasi parti ve üniversite temsilcileri katıldı. Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başlayan törende saygı duruşunda bulunularak İstiklal Marşı okundu. Ayrıca KKTC’nin Kurucu Cumhurbaşkanı merhum Rauf Denktaş’ın okuduğu ‘İki Bayrak’ şiiri seslendirildi.

Haber Merkezi