Kılıçdaroğlu Dönüşüm Çalıştayında: “Rantı kimin için kullanacağız?”

İzmir’de gerçekleşen Kentsel Dönüşüm Çalıştayı’nda konuşan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, “Rantı kimin için kullanacağız, bir avuç kişi için mi, kentteki insanlar için mi?”dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 13.03.2021 10:18
  • Güncelleme Tarihi : 13.03.2021 10:18
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kılıçdaroğlu Dönüşüm Çalıştayında:  “Rantı kimin için kullanacağız?”

SULTAN GÜMÜŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Örnekköy’de sürdürdüğü kentsel dönüşüm çalışmalarının ikinci etabı olarak 170 konut ve işyeri için, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleşen temel atma töreninin ardından Deniz Baykal Kültür Merkezi’nde Kentsel Dönüşüm Çalıştayı yapıldı. Programda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, CHP İzmir Milletvekilleri, TBMM İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İYİ Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, CHP’li ilçe belediye başkanları, akademisyenler, meslek odalarının temsilcileri ve belediye bürokratları yer aldı.

DEPREM KUŞAĞI VAR AMA…

Çalıştayda konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘yaşanabilir kentsel dönüşüm’ vurgusu yaptı. Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Aslında hepimiz bir kentte şu veya bu şekilde yaşıyoruz. Ama yaşadığımız kentten memnun muyuz? Birinci soru bu. Memnun değilsek neden memnun değiliz? Kentlerimizin beton ormanlarına dönüştüğünü görüyoruz ve üzülüyoruz. Deprem kuşağı var ama binaların büyük kısmı depreme dayanıklı değil. Bu, hepimizin kentsel dönüşüm kavramını öğrenmememize yol açtı. Ama nasıl bir kentsel dönüşüm? Beton ormanlarına dönüşüm mü, yoksa hepimizin güvenle rahatlıkla yaşayacağı kentler inşa etmek mi? O nedenle arkadaşlarımız ‘yaşanabilir kentsel dönüşüm yapalım’ dediler. Her kent kendi rantını yaratır, rantsız kent olmaz, rantı yaratan temel unsur planlamadır. Soru şu; rantı kimin için kullanacağız, bir avuç kişi için mi, kentteki insanlar için mi? Biz, planlamayla kentsel dönüşümde ortaya çıkan rantın kent için, halk için kullanılmasını istiyoruz. Amacımız, çalışmamız buna yönelik. Kentte bizim dışımızda da canlılar var, dönüşüm yapılırken bu dikkate alınıyor. Bu en çok da İzmir’e yakışıyor. Yaşanabilir kentsel dönüşüm öngörülürken doğayla barışık bir kent olmasına da hepimizin özen göstermemiz gerekiyor.”

İNSANLAR KENT DIŞINA SÜRÜLMEMELİ

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in kentsel dönüşümde açıkladığı 3 temel ilkeye değinen Kılıçdaroğlu, “Sayın başkan 3 temel ilkeden söz etti. Kentsel dönüşüm yapılıyorsa orada uzlaşma olması lazım. Kentsel dönüşüm yapılırken bu insanlar kent dışına sürülmemeli. İstanbul’da bunun çok örneklerini gördük; rantın çok yüksek olduğu yerlerde insanlar kentin dışına sürüldü, onların yerine başka insanlar oraya getirildi, onlar ranttan yararlandırıldı. Bir yerde bir rant varsa orada yaşayan insanlara teslim etmek gerekiyor. İkinci ilke bu. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız tarafından buna özen gösteriliyor. Bu ilkelerin gereğini hepimizin yapması gerekiyor. Kent sakinlerine bu imkan sağlanırken şöyle bir sorunla karşılaştık; özellikle İstanbul’da… Kentsel dönüşüm yapıyorsunuz ama çok şikayet var, müteahhit ile vatandaşı karşı karşıya getiriyorsunuz. Müteahhit iş yapmadığı, battığı zaman vatandaşın hakkını arayacağı hiçbir makam yok. Burada da belediyemiz çok önemli bir ilke kararı aldı. Vatandaş doğrudan belediyeyle, seçtiği belediye başkanı ile muhatap oluyor. Dolayısıyla ‘elimden hakkım alınır mı?‘diye endişeye kapılmıyor. Bu ilkeler çerçevesinde kentsel dönüşüm yaptığımızda yaşanabilir bir kent ortaya çıkıyor” diye konuştu.

HALKIMIZI RANTA KURBAN ETMİYORUZ!

‘İzmir’de dönüşümü gerçekleştirmek üzere üç özgün ilkemiz var’ diyerek konuşmasına başlayan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de “İlki; dönüşüm sürecinin uzlaşma esaslı olması. Yani bu alanda yaşayanların, bu dönüşüme onay vermesi. İkincisi; dönüşümün yerinde ve adil gerçekleştirilmesi. Yani dönüşüm alanında yaşayanların yine o bölgede yaşama hakkının garanti altında alınması. Dönüşümün; insanları birbirinden koparmadan, yaşamın içinde olması. Kimseyi doğduğu yeri terk etmek zorunda bırakmaması ve kültürü koruması. Üçüncü ilkemiz ise; bu sürecin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin güvencesi altında sürdürülmesi. Yani başından sonuna tüm süreçlerde belirlediğimiz ilkelerin harfiyen uygulanması. İzmir’de dönüşümü adil, sağlam, güvenilir, zahmetsiz, hesaplı ve şeffaf yürütüyor, halkımızı ranta kurban etmiyoruz!” yorumunda bulundu.

SOYER’DEN YENİ BİR ÇAĞRI

Kamuoyuna çağrıda bulunan Başkan Soyer, “30 Ekim İzmir depremi ile bir kez daha gördük ki; ne yazık ki İzmir’deki yapı stokunun büyük bir kısmının dönüştürülmesi gerekiyor. Bu durum, ülkemizdeki pek çok büyükşehir için de geçerli. Dolayısıyla kentsel dönüşümün; sadece gecekondu, ruhsatsız ve kaçak yapıların olduğu bölgelerde yapılması kanaatini değiştirmemiz gerekiyor. Bu Çalıştay vesilesiyle; kentsel dönüşüm mevzuatımızda, bu konu dahil pek çok eksikliğin yer aldığının altını çizmek, başta merkezi idare ve Meclis’te bulunan tüm siyasi partiler, milletvekillerimiz olmak üzere kamuoyuna yeniden bir çağrı yapmak istiyorum. Mevzuatımızda kentsel dönüşüm, 6306 sayılı yasa ve 5393 sayılı yasanın 73’üncü maddesi kapsamında yürütülüyor. Biz, her iki yasanın kentsel dönüşümle ilgili eksiklikleri giderecek bir çerçeveyle birleştirilerek temel bir kanun oluşturulması gerektiğini düşünüyoruz. Belediyelerin kentsel dönüşüm konusunda yetki ve etkinliğinin artırılması, her an deprem riski altındaki ülkemiz ve İzmir için hayati önem taşıyor” açıklamasını yaptı.

Haber Merkezi