- Gündem
- 19.04.2025 16:13
Bayraklı’da yıkılan apartmanların yöneticileriyle buluşan Kılıçdaroğlu, “İzmir’de kimse kendini sahipsiz hissetmesin. Biz bunu yapacağız. Bu bizim insani görevimizdir” dedi
SULTAN GÜMÜŞ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 30 Ekim’de 6.9 şiddetinde yaşanan depreminin ardından bir kez daha kente geldi. Depremin ardından enkaz alanında incelemelerde bulunan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, bu kez yoğun bir programa imza attı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ve CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel ile beraber Bayraklı Belediyesi Meclis Salonu’nda, depremde evini ve işini kaybeden apartman görevlileriyle buluşan Kılıçdaroğlu, önemli açıklamalarda bulundu.
HİÇBİR POLİTİKACI SİZİ HATIRLAMAZ BİLE!
“Hepiniz ciddi bir deprem yaşadınız. Hayatlarını kaybeden çok vatandaş oldu, yaralananlar oldu. Ama bir güzelliği de beraber yaşadık” ifadelerini kullanan Kemal Kılıçdaroğlu, “Bütün Türkiye sizin yanınızdaydı. Hepimiz inşallah can kaybı olmaz diye başladık sözlerimize. Bir şeyi sakın unutmayın; bunu inanarak söylüyorum. Her zaman, her yerde, her ortamda vatandaşın yanında olacağız. Özellikle düşür gelirli vatandaşların yanında olduk. Alın yeriyle geçinenlerin yanında olduk. Beyin, paşanın yanında değişlim ben, garibanların yanındayım! Hiçbir politikacı sizi hatırlamaz bile, ne görev yaptığınızı bilmez. Ama bu kardeşiniz, apartman görevlilerinin ne olduğunu, apartmandakilerin sorunlarına tanık olduğunuzu bilir. Sizin yeri geldiğinizde 24-48 saat çalıştığınızı biliyorum. Sizin sorunlarınıza bugüne kadar çıkıp biri eğildi mi? Bu insanlar hangi koşullarda yaşıyor, diye baktı mı? Sayınız 1 milyonun üzerinde ama örgütlü değilsiniz. Büyük bir güçsünüz. Sizin hakkınızı siyasi olarak ben savunacağım. Ama sizlerden isteğim; siz de kendi hakkınıza sahip çıkın” dedi.
SİZİ KİMSENİN EZMESİNE İZİN VERMEYİN
Apartman yöneticilerine seslenen Kılıçdaroğlu, şunları ekledi: “Sizi kimsenin ezmesine izin vermeyin. Alın teri dökerek geçiniyorsunuz. İstanbul’da apartman görevlileriyle toplantı yaptığımda bir kadın çıkıp şunu söyledi; ‘ben sigortalıyım ama ayda sadece 15 gün yatıyor’ dedi. Yöneticiye ‘neden 30 gün yatmıyor?’ diyemiyor. Bunu söylediğimde beni kapının önüne koyarlar diyor. Haklı mı? Haklı. Ağır bedeli göze alamıyor. Apartmandan atsalar nereden iş bulacağım diyor. Birlik, beraber olmanın gücü burada yatıyor. Birlik olun, örgütlenin, hakkınızı arayın. Siz örgütlendiğiniz sürece güçlü olursunuz. 1 milyon kişi bir araya gelip, sorunları rotaya koyup, bunları çözecek siyasi anlayışa oy vereceğiz, diğerlerine oy vermeyeceğiz dediğiniz andan itibaren tüm siyasiler zile basacak. Haklarını arayan apartman görevlileri olmaya davet ediyorum. Her biriniz başka partiye oy vermiş olabilirsiniz. Ama şimdi çocuklar yatağa aç girmesin diyorsak örgütleneceğiz. Taşeron işçileri daha önce dile getiriyorlar mıydı? 1 buçuk milyon kişilerdi. 21’inci yüzyılın kölelik düzeniydi. Her gittiğim yerde taşeron işçilere kadro vereceğiz dedik. Ne yaptılar? Elleri mecbur kaldılar sonunda kadro verdiler. Her yerde onları örgütledik. Bize oy vermeyen siyasi partiye oy vermeyeceğiz’ dediler. Bu kadar! Ama yine de kadro alamayan en az 50 bin işçi var. Biz onları unutmadık. Siz de aynı şekilde, alın teri döküyor musunuz? Evet, çalışıyor musunuz? Evet. Kovid-19 var, sokağa çıkmak yasak, apartmandakilerin ihtiyaçlarını kim karşılıyor? Apartman görevlisi!”
BEN SİZİN HAKKINIZ İÇİN KONUŞUYORUM
Apartman görevlisi olup maske bulamayan yöneticiler tanıdığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Ben sizin sorunlarınızın tamamını biliyorum. İçinizden kaçı doğru düzgün kıdem tazminatı hakkını alıyor? Sizin hakkınız! Oturduğunuz yerlerin kaçı sağlıklı? Sizin de güneş görmeye hakkı var. Hak neden talep etmiyorsunuz? Hak talep edin. Bireysel olarak hak talep ederseniz işinize son verirler ama örgütlü olursanız birisi sizin adınıza konuşur. Ben sizin hakkınız için konuşuyorum. Bizim bir adımız var; halk partisi! Halkın, garibanların, emeklilerin, taşeron işçilerin, alın terinden yana olanların partisi. Belediye başkanlarımıza söylediğim ilk şey; hiçbir ayrım yapmayacaksınız! Bu bizim partiden şu değil, hayır! Hiçbir belediye başkanımız ayrımcılık yapmayacak. Ama bir mahalle çok yoksulsa oraya pozitif ayrımcılık yapacaksınız, oraya daha fazla hizmet götüreceksiniz. Bana göre doğru! Vatandaş da benim haklı olduğumu biliyor. Türkiye’yi bu içine düştüğü cendereden beraber kurtarmalıyız” yorumunda bulundu.
BU BİZİM İNSANİ GÖREVİMİZDİR
Kılıçdaroğlu, “Ben ‘dostlarımla iktidar olacağım’ dediğimde, ‘dostların kim?’ dediler. Benim dostlarım apartman görevlileri, çiftçiler, emekçilerdir, ben ağaların, beylerin dostu değilim. Onlar da beni dost olarak görmez. Siz hangi koşullardaysanız onların değişmesi lazım... Dostlarımla beraber iktidar olacağım. Garibanlarla beraber, sahipsizlerle beraber iktidar olacağım” ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu sözlerinin sonunda, “Sorun yaşadınız, işsiz kaldınız biliyorum. Belediye başkanlarımıza söyledim. Apartman görevlilerine sahip çıkın dedim. Tüm sorunlarına sahip çıkın dedim. İzmir’de kimse kendini sahipsiz hissetmesin. Biz bunu yapacağız. Bu bizim insani görevimizdir” açıklamasına imza attı.
BAŞKAN SANDAL’DAN MÜJDE
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal da, “İzmir depreminden sonra CHP ailesi olarak dayanışmanın en güzel örneğini vermiş olduk. Belediyelerimizle birlikte el birliği içinde yurttaşlarımızla birlikte İzmir örneğini Türkiye’ye göstermiş olduk. Diğer arama kurtarma ekiplerimiz de olağanüstü gayretler gösterdi. Teşekkürlerimizi sunuyoruz. Sayın genel başkanım; bölgede çadırımız yok. Konteyner alanında 100’e yakın yurttaşımız barınıyor. Bu vatandaşlarımızın da kısa süre sonra kalıcı konutlara, oradan da kendi konutlarına geçmesi için Büyükşehir ile beraber çalışmalar yürütüyoruz. Bütün riskli yapılan yeniden inşasıyla ilgili plan notlarımızı meclisimizden geçirdik. Finansal boyutunu da sağladıktan sonra müjdeyi vereceğiz” dedi.