Kısır ticaret sonlanmalı

İMEAK DTO İzmir Şubesi temmuz ayı olağan meclis toplantısında Türkiye ile Ege Adaları arasındaki ticaret konuşuldu. Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, aradaki kısır ticaretin son bulması gerektiğini vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 02.08.2018 07:58
  • Güncelleme Tarihi : 02.08.2018 07:58
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kısır ticaret sonlanmalı

KENAN YEŞİL
İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi temmuz ayı olağan meclis toplantısı yapıldı. Konuk koşmacı olarak katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Araştırma Görevlisi Onur Aktaş, ‘Türkiye ile Ege Adaları Arasındaki Ticaret, Değerlendirilmeyi Bekleyen Bir Fırsat’ adlı akademik çalışmanın sunumunu gerçekleştirdi. Yunanistan’da yaşanan yangın ve Trakya’da yaşanan tren kazasıyla ilgili başsağlığında bulunarak sözlerine başlayan İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “Yunan adalarına yolcuyla beraber giden eşyaları saymazsanız, Türkiye’nin Yunan adalarıyla hiçbir ticari ilişkisi yok. Bunun sebebi tamamen politik. Senelerdir Türkiye-Yunanistan hatları içinde bir gelişme yok. Bunları oluşturacak materyallere ihtiyacımız var” dedi.
KISIR DÖNGÜ BİTMELİ
Yunan adalarındaki limanların yetersizliğinden kaynaklı konteyner göndermenin imkansızlığına değinen Öztürk, “TIR bazında gönderim yapılabilir. Yatırımcıların bu konuyla ilgili çalışmalarda, buna göre proje hazırlaması doğru olur. Biz gerek kültürel, gerek ticari anlamda her şeyi yapacağız. Türkiye-Yunanistan arasında ticari ilişkileri güçlendirmek adına bize düşenleri yapacağız. Bu kısır döngüyü bitirmeliyiz. Bizim Yunanistan’a çalışan günübirlik teknelerimiz ve mavi yolculuk yapan teknelerimiz var. Oraya uygun olmayan tekneleri gönderirseniz, tabiî ki tutulur” şeklinde konuştu.
Meclise konuk olarak katılan Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Araştırma Görevlisi Onur Aktaş, ‘Türkiye ile Ege Adaları Arasındaki Ticaret, Değerlendirilmeyi Bekleyen Bir Fırsat’ adlı akademik çalışmanın sunumunu yaptı. Türkiye ile Ege adaları arasında coğrafi, siyasi, sosyal, kültürel ve ticari bağlar olduğunu aktaran Aktaş, “Yüzyıllardır aynı coğrafyalarda yaşayan bir milletleriz. Ticari ilişkiler, kaçınılmaz son. Dil ve din öğeleri çıkardığımızda arada bir fark olmayan iki milletin, özellikle Ege Adaları bağlamındaki ticari ilişkilerini mercek altına aldık” dedi.
TİCARET HACMİ 5,5 MİLYON TON
Geçen yıl Yunanistan’ın en çok ihracat yaptığı ülkelerde Türkiye’nin yüzde 6,6 pay aldığını, ithalatta ise ilk 6 ülke arasında olmadığını dile getiren Aktaş, ticaret seyrinin yıllar bazında değerlendirildiğinde hacim 5,5 milyon tona kadar çıktığını söyledi. Ege Bölgesi’nin ise 2016 yılında gerçekleşen ticarette 355 bin tonla yerini aldığını aktaran Aktaş, “Türkiye’de, 87’si İzmir’de olmak üzere, 745 Yunanistan sermayeli şirket var. Bu şirketlerin toplam yatırım bedeli 86 milyar dolar. Yunanistan’da ise toplam 80 Türk sermayeli şirket var. 2014-2015-2016 döneminde 1,2 milyon tonluk sıvı yük ticareti gerçekleştirmiş, toplama bakıldığında ise 4 milyon tonluk bir potansiyel var” şeklinde konuştu. Yapılan araştırmalar ve görüşmeler sonucunda Türkiye-Yunanistan ticaret potansiyelinin 10 milyar dolar seviyesinde olabileceğini aktaran Aktaş, “Ege adalarının liman kapasitesi Türkiye’den gelecek büyük tonajlı gemileri elleçlemek için yetersiz. Ayrıca adalarda antrepo yok. Rodos’ta tarım ürünlerin biyolojik kontrolünü yapacak laboratuar olmasına rağmen, memur atanmadı ve o ürünler için başka laboratuarda bulunmuyor” diye konuştu.
TİCARETİ CANLANDIRMADI
Aktaş, 2016 yılında Başbakanlar düzeyinde imzalanan ticaret anlaşmasının bile yüksek liman tarifeleri ve çifte vergilendirme dolayısıyla ticareti canlandırmaya yetmediğini, kısa mesafe deniz taşımacılığı başlığına uygulanacak ayrı bir gümrük rejimine ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Aktaş, “Türkiye’den gelen gemiler için özel liman ücretleri mevcut. Yasalarla Ege adalarındaki Türk yatırımları engelleniyor. Sürekli sıcak tutulan FIR hattı ve kıta sahanlığı problemi sosyal gerilimi artırıyor. Yunan hükümeti, adalara satılacak olan tarım ürünlerine akıl almaz teşvikler sunuyor ve Türk satıcının coğrafi üstünlüğü kırıyor.
TİCARETİN CANLANMASI İÇİN ÖNERİLER
Ticaretin canlanması adına çözüm önerileri sunan Aktaş, “Ege adalarındaki Yunan ithalatçının ilgisi pazarlama stratejileri ile çekilmeli. Kültürel ve tarihi bağlar harekete geçirilmeli.  Ticaret Odaları karşılıklı harekete geçmeli. Kıbrıs sorunu haklar arasında sorun teşkil etmiyor, basın organları tarafından sıcak tutuluyor. İkili ulaştırma anlaşmaları tasarlanmalı ve uygulamaya konulmalı. Gümrüklü antrepolar ve kontrol laboratuarları açılmalı” dedi.
Aktaş, bölgesel ticaret anlaşmalarının tasarlanması ve ticareti engelleyen yasaların ikili komisyonlarla sadeleştirilmesi gerektiğini ifade etti.

Haber Merkezi