- Gündem
- 07.06.2025 23:55
Ülkelerindeki iç savaştan kaçarak İzmir’e sığınan Suriyeli Abdullah ailesinin 11 yaşındaki kızları Sidya’nın, 5 yaşındaki down sendromlu kardeşi Sara’ya olan bağlılığı ve sevgisi görenleri duygulandırıyor
E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Adı Sidya, 11 yaşında... Doğduğu, büyüdüğü Suriye topraklarında 8 yıl öncesine kadar barış içinde yaşıyordu. Fakat savaşın yıkıcı yüzüyle küçük yaşta tanıştı. Şimdi ailesiyle birlikte İzmir’de mülteci bir yaşam sürüyor. Babası sağlık sorunları nedeniyle çalışamıyor. Annesi, daha çok ev işleriyle uğraşıyor. 25 yaşındaki abisi inşaatlarda çalışarak evin geçimini sağlıyor. Sidya ise bir yandan okuyor, bir yandan da 5 yaşındaki down sendromlu kardeşi Sara’yla ilgileniyor. Savaşın ve ülkelerinden uzak bir yerde yaşamanın burukluğunu unutarak, kendini kardeşine adayan Sidya’nın kardeşine olan sevgisi ve bağlılığı, akıllara 9 yaşında bir çocuğun izleyenlerin içini ısıtan öyküsünü anlatan ‘Kız Kardeşim Mommo’ filmini getiriyor. 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından (SGDD), İzmir Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğine katılan iki kardeş keyifli bir gün geçirdiler.
Foto altı: 21 Mart Down Sendromu Farkındalık Günü dolayısıyla Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından (SGDD), İzmir Al Farah Çocuk ve Aile Destek Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğine katılan iki kardeş keyifli bir gün geçirdiler.
HER ŞEYİYLE İLGİLENİYOR
Annesi ev işleriyle ilgilendiği için 5 yaşındaki down sendromlu kardeşine daha çok kendisinin baktığını anlatan 11 yaşındaki Sidya Abdullah, kardeşinin kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, “Yemeğini hazırlayıp, yediriyorum. Kendim uyutuyorum. Saçları ile oynanmasını çok seviyor, tarayıp topluyorum. Sara çok hareketli bir çocuk. Biraz da yaramaz. Üstünü başını kirletiyor sürekli. Temizliyorum. Bir yandan da okula gidip geliyorum. Derslerim çok iyi, sınıf birincisiyim. Yaşamım böyle. Aile bireyleri nasıl birbirine destek olup hizmet ediyorsa ben de aynısını yapıyorum. Kardeşim de bana çok düşkün. Okuldan geldiğimde büyük bir sevinçle boynuma atlıyor. Kardeşimin ihtiyaçlarını severek karşılıyorum, onu çok seviyorum. O benim her şeyim, ömür boyu onun yanında olacağım” dedi.
KARDEŞİNE ‘KÜÇÜK ANNE’ OLDU
Suriye’deki iç savaştan kaçarak 5 yıl önce Türkiye’ye sığındıklarını anlatan 45 yaşındaki anne Fediye Abdullah, 1 yıl Gaziantep’te kaldıktan sonra İzmir’e yerleştiklerini belirtti. İlk geldiklerinde sıkıntı dönemler yaşadıklarını anlatan 6 çocuk annesi Fediye Abdullah, “Yol, iz bilmiyorduk. Eşim uzun süre iş bulamadı. Kiralayacak ev bulamadık. 15-20 gün akrabalarımızın yanında kaldık. Sonra bir ev bulup kendimizi içine attık. Şimdi Çamdibi’nde oturuyoruz; evimiz kira. Eşim 48 yaşında; ayakkabıcılık yapıyordu ama belinde fıtık çıktı. Şu anda çalışamıyor. 25 yaşındaki oğlum Muhammed, inşaatlarda çalışıp ailemize bakıyor. Down sendromlu bir kızım var. 5 yaşında, Türkiye’de doğdu. 3 aylıkken açık kalp ameliyatı oldu, damar tıkanıklığı vardı… Uzun süre hastanede yattı. Mülteci bir kadın olmak zaten yeterince zor; bir de özel çocuğum var. Onunla ekstra ilgilenmemiz gerekiyor. Ama ben daha çok ev işleriyle ilgilenmek zorunda kalıyorum. 11 yaşındaki kızım Sidra ise, küçük anne oluyor kardeşine” ifadelerini kullandı.
DERS VERİYOR, KELİMELER ÖĞRETİYOR
Kızlarının birbirlerine duydukları sevgi ve saygıya hayran olduğunu vurgulayan anne Abdullah, “Sara doğduktan sonra teşhis konuldu ve down sendromlu olduğunu öğrendik. Suriye’de down sendromlulara ‘menguri’ derler. Görür görmez anladım zaten… Evladım sonuçta, bağrıma bastım. Hiç eğitim almadı. Çok hareketli bir çocuk; hiç yerinde durmuyor. Ablası Sidra, Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu’nda okuyor. Çok başarılı bir öğrenci; sınıf birincisi. Sidra, Sara’nın küçük annesi oldu. Bana çok yardımcı oluyor. O okuldan geldiği zaman rahatlıyorum. Sara da ablasına çok düşkün. Evde Sara’ya eğitim bile veriyor. Önce kendi ödevlerini yapıyor sonra kardeşinin eline defter, kalem verip sayı saydırıyor, kelimeleri öğretiyor. Sara’ya özel eğitim aldırmak istedik ama çok masraflıydı. Durumumuz iyi olmadığı için gönderemiyoruz” şeklinde konuştu.