Sayfa Yükleniyor...
Türk Kızılayı Genel Başkanı Kerem Kınık, kurdukları toplum merkezlerinde göçmenlere yönelik kurslar sayesinde, Ege ve Akdeniz’de yaşanan ölüm yolculuklarının azaldığını belirtti
Kerem Kınık, Kızılayın Türkiye’deki mülteci hizmetleri noktasında en temel sorumluluğu yüklenen kuruluşların başında geldiğini ifade etti. Kızılay’ın sosyal koruma, sosyal içerme, psiko-sosyal destek, meslek kazandırma, entegrasyon ve temel insani destek sağlanması için çok boyutlu hizmetlerinin bulunduğunu belirten Kınık, “Bugün dünyanın en geniş sosyal güvenlik sistemi haline gelmiş olan Kızılay Kart programımızla 70 farklı vatandaşlıktan ülkemize sığınmış yaklaşık 1,5 milyon mülteciye insani destek sağlıyoruz. Yaklaşık 400 bin çocuğun okullaşması için çabalıyoruz” dedi. Kınık, “Bu destekler sayesinde toplum merkezlerimiz, mültecilerin kendi ülkelerine dönene kadar yaşayacakları dönemde daha insan onuruna yakışan bir hayat yaşamaları, Ege ve Akdeniz’de yaşanan o ölüm yolculuğuna mahkum olmamaları için önleyici büyük bir yapı oldu. Mültecilerin yasa dışı yollarla hayatlarını ve güvenliklerini tehlikeye atarak bu faaliyetlere girişmelerinin önüne geçmeye çalışıyoruz. Bu sayede Kızılay’ın, devletimizin insancıl politikalarıyla beraber Ege’de rastladığımız o ölümler, o kaçak yolculuklar çok aza indi” dedi.
“MESLEĞİM OLDU”
Kursa devam eden 35 yaşındaki Suriyeli Sıba Hammal Sabouni, eşi Faysal (44), kızları Fatma (20) ve Betül (19) ile birlikte kursun açıldığını duyunca kayıt yaptırdıklarını belirtti. Suriye’de ev hanımı olduğunu, 6 yıl önce iç savaş nedeniyle ailesiyle Halep’ten Türkiye’ye geldiklerini anlatan Sabouni, İzmir’de hayata tutunmaya çalıştıkları sırada Kızılay’ın açtığı kursla meslek sahibi olmanın mutluluğunu yaşadığını dile getirdi. Sabuni, “Bir iş bulmam gerekiyordu. Gömlek dikimini öğrenmem benim için çok iyi bir imkan oldu. İnsanlar daha iyi bir hayat için Avrupa’ya gitmeye çalışıyor. Böyle iş imkanları çıktığında oturur çalışırlar. Burası bizim ikinci vatanımız oldu. Burayı da kaybetmek istemiyoruz. Türkçeyi öğrendik, Türkiye’deki yeni yaşamımıza alıştık. Burada güvenlik ve özgürlük var. Komşularımız çok iyi onlar bizi sevdi biz de onları sevdik” şeklinde konuştu. Fatma Hammal Sabouni ise kursun özgüvenini artırdığını belirterek, “Ben artık herhangi bir yere gitsem en azından asgari ücretle bir yerde çalışırım. Eskiden iğneye iplik takmayı bile bilmiyordum. Şimdi bu kursa gelerek her şeyi öğrendim” dedi. AA/İZMİR
Haber Merkezi