Sayfa Yükleniyor...
Tedavisini tamamlayıp bu süreçte diğer kardeşlerine umut olabilmek için uzak kaldıkları sosyal çevreye yeniden ‘merhaba’ diyen lösemili çocuklar, elleriyle hazırladıkları ‘koli koli mutlulukları’ karantinada kalan ailelere ulaştırıyor
SULTAN GÜMÜŞ
‘Ben başardım, sen de başarabilirsin. Evde kal, sağlıkla kal’ diyen lösemili çocuklar, koronavirüs dolayısıyla evden çıkamayan diğer çocuklara ve onların ailelerine ‘koli koli mutluluklarla’ umut oluyor. Tedavi sürecinde uzak kaldıkları sosyal çevreye bu yolla ‘merhaba’ diyen lösemili çocukların, elleriyle hazırladıkları koliler, Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) İzmir Şubesi tarafından resmi sitelerinde paylaşıldı. Aynı zamanda LÖSEV, evde tedavisi halen devam eden lösemili çocukların da korona dolayısıyla risk altında olduğunu ve ebeveynlere çok büyük bir görevin düştüğünü hatırlattı.
MİNİK ELLER HAZIRLIYOR
Lösemili Çocuklar Vakfı tarafından hayata geçirilen ‘koli koli mutluluklar’ kampanyası yıllardır zor şartlarda hayatlarını idame ettiren ailelere umut oluyor. Özellikle lösemili çocukların aileleri için böyle bir proje büyük nimet. Çünkü kanser tedavisi gören çocukların iyi beslenmesi gerekli… Ramazan aylarında birçok ailenin kapısını çalarak kolileri ulaştıran İzmir LÖSEV ise bu kez karantinada kalan ve alışveriş imkanı bulamayan ailelere dokunmayı hedefliyor. Birçok temel ihtiyacın yer aldığı koliler hastalığı yenmeyi başaran çocuklar tarafından hazırlanıyor.
RİSKLİ TEMAS ÖYKÜSÜ ÖNEMLİ
İzmir LÖSEV ailesi aynı zamanda evde tedaviye devam eden çocuklarda koronavirüs bulgu ve belirtileri hakkında açıklama yaptı. Lösemi hastası olup Kovid-19’dan dolayı hayatını kaybeden kişilerin şu an için olmadığını kaydeden vakıf, tüm bunlara rağmen hastaların risk grubu altında olduğunu hatırlattı. Ebeveynlere seslenen vakıf gönüllüleri, en önemli tanı kriterinin riskli temas öyküsü olduğunu, bu nedenle çocukların evde izole edilmesi gerektiğini ve bol bol el yıkama alışkanlığının kazandırılmasını rica etti.
20 YAŞ ALTINDA RİSK FAZLA
LÖSEV’in açıklamasında şunlar yer alıyor: “Öncelikle şu ana kadar çocuklarda bağışıklık sistemi bozukluğu, kanser ya da kronik akciğer hastalığı gibi ciddi durumlar dışında ölüm bildirilmedi. Bu çok sevindirici; ancak çocuklar bu hastalığı hafif atlatsa da bu salgındaki en büyük risk virüsü yayarak oluşturuyorlar. Çocuklarda basit soğuk algınlığı, grip bulguları olabilir ya da asemotomatik dediğimiz hiçbir bulgu olmadan da U Viral hastalığı geçiriyor olabilirler. 20 yaş altında bu risk fazla. Hastalığın ana bulguları ateş, boğaz ağrısı, kuru öksürük, solunum sıkıntısı ve bazen yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, ishal görülmektedir. Çocuklarda da zatürree ve solunum sıkıntısı, oksijen yetmezliği görülen durumlar oldu. Kısacası çocukta her türlü klinik yapabilmekte. En önemli tanı kriteri riskli temas öyküsü. Lütfen çocuklarınızı evde izole edin ve bol bol el yıkama alışkanlığı kazandırın.”
Haber Merkezi