Kömür yüklü kamyonlar geminin iki katı zehirleyecek

Çok miktarda kalitesiz kömürün az miktardaki kaliteli kömürle karıştırılıp kamyonlarla akın akın İzmir’e gelmeye başladığını belirten İzmir Kömürcüler Odası Başkanı Düzyol, “Bu kömürün İzmir havasına vereceği kirlilik asbest gemisinin vereceği kirliliğin iki katı olacak” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 11.08.2022 05:09
  • Güncelleme Tarihi : 11.08.2022 05:09
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kömür yüklü kamyonlar geminin iki katı zehirleyecek haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

İzmir’e gelmek için yola çıkan Brezilya’ya ait uçak gemisi Nae Sao Paulo’nun Aliağa’da sökümüne dair kaygılar artarken, İzmir Kömürcüler Odası Başkanı Mustafa Düzyol’dan önemli bir uyarı geldi. Düzyol, 1999 yılından beri uygulanan ‘torbalanmış kömür’ satışında bu yasağın kaldırıldığını, böylece çok miktarda kalitesiz kömürün az miktardaki kaliteli kömürle karıştırılıp piyasaya sürüleceğini iddia etti. Bu şekilde İzmir’e akın akın sahte ve kalitesiz kömürün gelmeye başladığını belirten Düzyol, “1990’lı yıllardaki gibi nefes almakta zorlanacağımız, boğazımızı yakan karbon monoksit nedeniyle solunum yolu hastalıkları artacak. Daha önce seslendiğim gibi bir kez daha yetkililere hem denetim yapmaları hem de kömürün tekrar açıkta satışını yasaklamaları çağrımı tekrarlıyorum. Geminin vereceği zarar tabi ki çok önemli ama daha vahimi şu an ülke içinde gemiden 2 kat daha fazla çevre felaketine neden olacak kalitesiz kömürlerin denetim yapılmayan kamyonlarla akın akın kente gelmesidir” dedi.

İKİ KATI KADAR ZARAR VERECEK

İzmir’in havasını sahte kömürün asbest gemisinden iki kata daha fazla kirleteceğini belirten Düzyol, “Bu kömürler hava kirliliğine çok fazla sebep oluyor. Nasıl ki asbestli gemi tehlikeli diye gündemdeyse, bu kömürler asbestli geminin 2 katı kadar daha tehlikeli. Asbestli gemi büyük bir bomba ise bu kömürler atom bombası. Ama bu kömürlerle ilgili elini oynatan kimse yok. İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne defalarca müracaatta bulunduk, sağlık kurumlarına müracaatta bulunduk ama kimse umursamıyor. Sıkıntımız bu. Kömüre satış izin belgesi vermesi için gerekli olan yüzde birlik kükürt oranı yüzde ikiye çıkarıldı. Yüzde 2 bize göre çok yüksek. Çünkü bu daha çok hava kirliliği ve daha çok hastalık demek. Kamuoyu oluşmasın diye izin belgesinin kime verildiği de belli değil” diye konuştu.

İZMİR’E GELMEYE BAŞLADI

Ekonomik anlamda da kömür ocaklarının devlete tonunu 1000 TL’ye verdiği kömürü, aracı kurumlara KDV hariç 2 bin 800 TL’ye sattığını da sözlerine ekleyen Düzyol, “Bu işlerden işletmeler büyük paralar kazanmaya başladı. Ayrıca üzerinde sanki devlet tarafından bastırılmış şekilde yazı ve logoların olduğu bu torbalara doldurulan kalitesiz kömürler eli kulağında ülke geneline dağıtılmaya başlandı. İzmir’e de akın akın o sahte torbaların içinde İzmir’i zehirleyecek kömürler gelmeye başladı. 25 kiloluk bir torba kömürün yaklaşık 15 kilosu zehir saçan kömürden oluşuyor. Geminin vereceği zarar tabi ki çok önemli ama daha vahimi şu an ülke içinde gemiden 2 kat daha fazla çevre felaketine neden olacak kalitesiz kömürlerin denetim yapılmayan kamyonlarla akın akın kente gelmesidir” ifadelerini kullandı.

KENDİMİZİ Mİ YAKALIM?

Sahte ve kükürt oranı yüksek olan kömür için yaptıkları çağrıların karşılık bulmadığını da sözlerine ekleyen Düzyol, “Bu kömürü devlet vermiyor. Gelen kömür sahte ve kükürt oranı yüksek. Bu kömürün İzmir’e girmesi yasak, fiyatları da çok ucuz. Kaliteli kömürle karıştırıp, devlet kömürüymüş gibi piyasaya sürüyorlar. Dediğim gibi İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yaptığımız çağrıya karşı ses seda çıkmadı. Demek ki biz yeterince sesimizi duyuramıyoruz. Gidip Konak Meydanı’nda kendimizi mi yakalım? O zaman mı sesimizi duyacaklar?” dedi.

BÜYÜK RANT KAPISI OLDU

Yapılan ‘karıştırma’ işleminin çok büyük bir rant kapısı olduğunu da açıklayan Mustafa Düzyol, “Kömürün tonu vatandaşa 3 bin 600 liraya satılıyordu ama bu fiyat önümüzdeki günlerde 4 bin 500 lira olacak. Bu paranın en az 500 lirası haksız kazanç. Geçen yıl sadece İzmir’de 300 bin ton civarı kömür satıldığını düşünürseniz nereden bakarsanız 150 milyon liraya yakın bir haksız kazanç söz konusu. Bir de bu işlerde fatura kesilmediği için devletten vergi kaçırılıyor. Nereden bakarsanız bakın devlet bu işten yılda 1.5-2 milyar TL vergi kaybına uğruyor” diye konuştu.