- Gündem
- 21.04.2025 12:27
Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şubesi üyeleri İzmir Konakta Cuma namazı çıkışında İsrailin Mescid-i Aksaya yönelik işgal ve saldırısını kınadı
ÖZKAN PEKÇALIŞKAN
Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şubesi Konakta Cuma namazı çıkışında İsrailin Müslümanlara yönelik saldırı ve kışkırtmalarını protesto etti. Cuma namazı sonrasında Konak Camii önünde toplanan grup İsraili kınadı. İsrailin Mescid-i Aksaya yönelik saldırılarına ilişkin olarak gerçekleştirilen eylemde açıklamayı Anadolu Gençlik Derneği İzmir Şube Başkanı Fatih Yılmaz yaptı. Yahudi takviminde yılbaşı kabul edilen Roş Aşana bahanesiyle, beş gündür Mescid-i Aksaya yönelik işgal ve saldırıların yapıldığını dile getiren Yılmaz, Bu işgal, Filistin topraklarını Müslümanlardan arındırma politikalarının bir parçasıdır. Siyonist İsrail, her zaman olduğu gibi uluslararası anlaşmaları hiçe saymaktadır. Mescid-i Aksa bir İslam mabedidir. Buna rağmen terör devleti İsrail, Mescid-i Aksayı belirli zamanlarda Yahudilere tahsis etmek istemektedir. Mescid-i Aksaya Müslümanların girmesini silah zoruyla engelleyerek, yine silahlı unsurların eşliğinde Yahudilerin Mescid-i Aksaya sokulması, Mescid-i Aksayı Müslümanların elinden almaya yönelik bir politikanın adım adım işletilmesidir. Bir mabede girişin silah zoruyla yasaklanması, yine bir mabede o mabedin varlık sebebine düşman sapkın Siyonizm inancının mensuplarının silah zoruyla sokulması küstahça bir davranıştır. Terör devleti İsrailin amacı ilk fırsatta Mescid-i Aksanın hukuki statüsünü değiştirmek ve burayı Yahudilerle Müslümanlar arasında bölmektir diye konuştu.
MÜSLÜMANLARIN EVLERİNE EL KONULMUŞTUR
İsrail Başbakanı Neteyahunun Mescid-i Aksanın hukuki statüsüne saygılıyız sözlerine atıfta bulunan Yılmaz, İsrailin tüm dünyanın gözlerine bakarak yalan konuştuğunu söyledi. Yılmaz, İlk günden beri İslam coğrafyasına bir hançer gibi saplanmış olan İsrail bilindiği üzere 1967 yılında da içerisinde Mescid-i Aksanın da bulunduğu Doğu Kudüsü işgal etmiştir. Yine aynı tarihte uluslararası hukuku hiçe sayarak Doğu ve Batı tüm Kudüsü birleşik ve ebedi başkent ilan etmiştir. Filistin topraklarını Müslümanlardan arındırmayı bir devlet politikası haline getiren İsrail, Doğu Kudüsü ve Mescid-i Aksayı da İslamdan koparabilmek için her türlü yola başvurmaktadır. Doğu Kudüste yaşayan Müslümanlara şarta bağlı olarak şehirde ikamet izni vermekte, bu izni de sudan sebeplerle iptal edebilmektedir. Müslümanların Doğu Kudüste imar hakkını gasp eden İsrail, yine uluslararası hukuka aykırı olarak Doğu Kudüsü Yahudi yerleşimcilere açmıştır. 1967den bu zamana 200 binden fazla Yahudi yerleşimci Doğu Kudüse taşınmıştır. Müslümanların evlerine zorla el konulmuş ve bu evler Yahudi yerleşimcilere verilmiştir dedi.
MESCİD-İ AKSA SADECE FİLİSTİNİN SORUNU DEĞİL
Mescid-i Aksanın işgal altında olmasının sadece Filistinlilerin bir meselesi olmadığını belirten yılmaz konuşmasını şöyle sürdürdü: Kudüsün işgal altına olmasını Araplarla İsrail arasında bir mesele değildir. Mescid-i Aksa da, Kudüs de, Filistin toprakları da tüm ümmetin meselesidir. Öte yandan ırkçı emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi işletebilmek için İslam coğrafyasını ateşe vermeye yönelik politikaları hız kesmeden devam ediyor. Hangi renkten ve ırktan olursa olsun tek bir millet olan Müslümanlar, birbirlerine düşürülerek bu coğrafya kan ve gözyaşıyla sulanıyor. Bölgedeki eli kanlı silahlı unsurlar açık bir şekilde ABD, İngiltere, Fransa, Almanya ve İsrail gibi ülkeler tarafından destekleniyor. Bu unsurlarla mücadele etme, öncelikle dost ve müttefik saydığımız ülkelerin teröre olan desteğini görmeyi ve bu ülkelerle olan ilişkilerimizi gözden geçirmeyi gerektirir. Doğuda ve Güneydoğuda meydana gelen olaylar Afganistanın, Irakın işgalinden, Suriyenin, Mısırın Libyanın ve Yemenin karıştırılmasından bağımsız düşünülemez. Halkımızın özellikle Irak ve Suriyede yaşanılanları çok iyi analiz etmesi gerekir. Irkçılık ve mezhepçilikle ya da özgürlük adına Batı ile işbirliği yapılarak varılacak yol bellidir.