Konserveler depolarda bekletiliyor!

Pandemiyle birlikte mekanların uzun süre kapalı kalması nedeniyle daha önceden üretilen ve raflardaki yerini alarak alıcısını bekleyen konserve ürünleri, elde kalınca yeni adresleri depolar oldu


  • Oluşturulma Tarihi : 14.06.2021 07:30
  • Güncelleme Tarihi : 14.06.2021 07:30
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Konserveler depolarda bekletiliyor!

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER

Yaşanan pandemiyle birlikte birçok kurum ve kuruluşun kapalı olması buralara satılacak olan konserve ürünlerin elde kalmasına sebep oldu. Elde kalan konservelerin raf ömrü azalırken, İzmir Ticaret Odası (İZTO) Gıda İmalat ve Toptan Ticaret Grubu Meslek Komitesi Başkanı Selim Cemil Gökçen, pandeminin başından bu yana depolarda bekleyen konservelerin bu yıl tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.

RAF ÖMRÜ 1 YIL AZALDI!

2019 yılının sonunda üretilen ürünlerin Nisan 2020’de pandemi sürecinin başlaması ve kapanmalarla birlikte elde kaldığını söyleyen Gökçen, “Üreticilerle kontratlı iş yaptığımız için geçtiğimiz yıl Nisan ayında bu durumun geri dönüşü çok zordu. Yurt, otel, restoran gibi işletmelere satılacak ürünler depolarda kaldı. Bazı işletmelerden ise iade alınmak zorunda kaldık. Geçtiğimiz yıl üretilip satılamayan uzun ömürlü konserve gıdalar depolarda bekliyor. Normalde iki ya da üç yıl raf ömrü olan bu ürünlerin raf ömründen bir yılı aşkın bir süre azaldı” dedi.

ÜRETİM MALİYETLERİ ARTACAK!

Navlun fiyatlarındaki artış, doların yükselmesi ve ambalajlardaki zamların bu ürünlerde üretim maliyetlerini yükselttiğini dile getiren Gökçen, “Konserve gıda ambalajlarında yüzde 30 ile yüzde 100 arasında değişen ciddi artışlar nedeniyle yeni üretimlerde maliyetler de oldukça artmış durumda. Artan maliyetler nedeniyle paketin içindeki ürünün de fiyatları artacak. Maliyetler fiyatları artırdığı için işletmeler de düşük fiyatlı ancak raf ömrü kısalmış ürünleri tercih edecek. Konserve gıda stoklarının artık eritilmesi gerekiyor. Stoklar bu yıl da tüketilmezse, yeni ürünlerin de raf ömrü kısalacak ve bu problemi aşmak daha zor hale gelecek” diye konuştu.

İŞLETMELERE KREDİ VERİLMELİ!

1 Haziran itibariyle yeme içme sektöründe işletmelerin açılmasının, iç piyasada az da olsa talep artışı sağladığını ancak taleplerin pandemi öncesine dönmesini beklemediklerini dile getiren Gökçen, “Pandeminin başından bu yana uzun süre kapalı olan işletmelerde alacak bakiyelerimiz kaldı. Ayrıca iflas edip işi bırakan işletmelerde de alacaklarımız kaldı. Sadece yeni gönderdiğimiz ürünlerin ödemesini alıyoruz. Bu sorunun çözümü için belli bir aşamaya gelinse de alacaklarımızı karşılamadı. Bu nedenle en büyük beklentimiz işletmelere kredi verilmesi ve bakiyelerimizi almamız. Bizler de fabrikalara ödemeleri onlardan aldıklarımızla ödüyoruz” ifadelerini kullandı.

ÇÖZÜM İHRACAT!

Piyasada oluşan stok fazlasının erimesi için tek çözüm yolunun ihracatın hızlandırılması olduğunu vurgulayan Gökçen, “İç piyasada devam eden belirsizlikten dolayı eldeki ürünlerin yurt dışına pazarlanması gerekiyor. Navlun ücretlerindeki artış ise Türkiye’nin yurt dışı pazarlarında rekabetçiliğini engelliyor. Turşu gibi ürünlerin fiyatları navlun ücretlerinden büyük ölçüde etkileniyor. Yurt dışı pazarlarında sürekli değişen fiyatlarla üreticinin yerini koruması da zorlaşıyor. Öte yandan, tüm dünyada olduğu gibi kuraklık gıda üretimini olumsuz etkilemeye devam ediyor. Kuraklıktan dolayı üretim azalırsa, stoklar kendiliğinden de eriyebilir” ifadelerini kullandı.

Haber Merkezi