Sayfa Yükleniyor...
İzmir Kültür ve Tarih Araştırmaları Derneği, 18. Yüzyıl Aydınlanma Çağında Çeşme Deniz Savaşı isimli panel düzenleyerek Çeşmenin tarihsel gelişimini masaya yatırdı
EMİRCAN IŞILDAK
İzmir Kültür ve Tarih Araştırmaları Derneği (İKTAD) tarafından Kültürparkta yer alan İzmir Sanat merkezinde Çeşmede Deniz Savaşı konulu bir panel düzenlendi.
18. Yüzyıl Aydınlanma Çağında Çeşme Deniz Savaşı isimli panelde konuşan İKTAD Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Şenocak, İzmir ve çevresine dair özgün araştırmaların yapılmasına destek verecek, İzmirin kütüphanesinin kurulmasına öncülük edeceğiz. İzmirin zengin kültürel birikimini ortaya koyacak İzmir kültür envanterinin hazırlanmasını sağlayacağız. İzmirin UNESCO Dünya Kültür Mirası listesine girebilecek projeler üreteceğiz. Kısaca İKTAD olarak İzmir için çalışacağız" açıklamalarını yaptı. Panelde Türkiye Sualtı Arkeolojisi Vakfı (TİNA) Yönetim Kurulu Başkanı Oğuz Aydemir de bir konuşma gerçekleştirdi.
ÇEŞMENİN ÖNEMİ
Paneldeki konuşmasına Çeşmeni önemine değinerek başlayan Aydemir, İzmirin güzide ilçesinin tarihteki gelişimi hakkında da bilgi verdi. Aydemir, 18inci yüzyılın en önemli olaylarından bir tanesi buydu ve Çeşmede çok az ilgili ve bilgili insan vardı. Bizim jenerasyonumuza ve belki çocuklarımıza bu olguyu aktarabilirsek, Çeşmenin bir şekilde ne kadar önemli olduğunu ve ön plana çıkarmamız gerektiğini anlatmış oluruz. Çünkü 18inci yüzyıl çok özellikleri olan bir yüzyıldı. Tarih kitaplarında okuduğumuz 14üncü ve 15inci yüzyıldaki o Rönesans ve Reform olgusunun bir tekrarıdır. Çok önemli düşünürler, filozoflar, edebiyatçılar, müzisyenler ortaya çıkmıştır bütün Avrupada Aydınlanma dedikleri, insanların yeni bakış açısının, yeni düşüncenin söz konusu olduğu bir dönemdir. Bu dönem içerisinde hepimizin çok iyi bildiği 1789 Fransız İhtilali yapılmış, 1776 Amerikanın Bağımsızlık Deklarasyonu yayınlanmıştır. Bizde de eşitlik, adalet, özgürlük ve insan hakları gibi kavramların gündeme geldiği ikinci Meşrutiyet ile Fransız İhtilalinin de, Amerikan Bağımsızlık Deklarasyonunun da özünde aynı sloganlar vardır. Ama bir farkla, Osmanlı İmparatorluğuna bu kavramlar aşağı yukarı bir yüz sene sonra gelmiştir değerlendirmesini yaptı.
TÜRK RUS DOSTLUK PARKI
Konuşmasının son bölümünde ise Çeşmede bir Türk-Rus Dostluk Parkı yapılması için çalışmalar yürütüldüğünü anlatan Aydemir, Anzaklar her yıl dönümünde Çanakkaleye akın ediyor. Burada yenildikleri halde. Trafalgarda İngilizlere karşı ağır bir yenilgi alan Fransızlar bu savaşı anmakta bir mahsur görmüyor. Waterloo savaşı da ona keza. Çünkü aradan çok zaman geçmiş. İlkinin üzerinden 100 yıl, ikincisi ve üçüncüsünün üzerinden ise 200 yıl. Günümüzde birer turizm aracına dönüştürüldüler. Her yıl binlerce turist bu savaş bölgelerine gidiyor. Üç yıl sonra, 1770 Çeşme Deniz Savaşının 250. yılı. Geçmişte yenilmiş de olsak, bizim de bu savaşı Çeşme turizmine önemli katkı koyan bir objeye dönüştürmemiz lazım diye konuştu.
Aydemir ayrıca Rusların kazandığı savaş sonrasında dönemin çariçesi II. Katerinanın koltuğunu sağlamlaştırdığını, aslında bir Alman olmasına ve sarayda Fransızca konuşulmasına rağmen Rusların Anası sıfatıyla anılmaya başlandığını, St. Petersburgda Çeşme ile ilgili birçok eser yaptırdığını da sözlerine ekledi.
Haber Merkezi