Konumuz “ötekiler”

EMİRCAN IŞILDAK

Dokuz Eylül Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (DESEM), toplumdaki dezavantajlı kesimler için anlamlı bir panele ev sahipliği yaptı.

LGBTİ bireyler ile engelli, evsiz ve mültecilerin yaşadığı sorunlara dikkat çekilen “Kentsel Mekanın Ötekileri” isimli panele katılım yoğun oldu. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı ile DEÜ Kadın Hakları ve Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (DEKAUM) ortaklığında gerçekleştirilen programda, kendisini kent içerisinde “öteki” hisseden bireyler ile kent arasındaki ilişkiler ele alındı. Panelde DEÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Kadın Çalışmaları Anabilim Dalı Başkan Yardımcısı Yrd.Doç.Dr. Emir Özeren, DEÜ Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Mercan Efe Güney ve Eleştirel Erkeklik Çalışmaları İnisiyatifi'nin kurucularından Pamukkale Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Murat Göç konuştu.

EŞİT YURTTAŞLIĞA VURGU YAPTI

Panelin açılışında söz alan Mercan Efe Güney, hükümetlerin dezavantajlı kesimde yer alan bireylere ve konulara bakış açısının önemli ve yönlendirici olduğunu vurguladı. Güney ayrıca kendilerini “öteki” olarak gören bireylerin haklarının yasal düzenlemelerle korunması gerektiğine işaret etti. Eşit yurttaşlığın altını çizen Güney, “Eşit yurttaşlık ilkesinin herkes için kapsayıcı bir anlayışla uygulanması gerekiyor. Açık alanlar ile kültürel ve sanatsal mekanlar fazlalığının bireyler arasındaki karşılaştırmayı da artırıyor. Bu sayede de kendini öteki hisseden bireyler, toplum tarafından daha iyi benimsenebiliyor” diye konuştu.

“BİRBİRİMİZİ TANIYALIM”

Güneyden sonra konuşan Özeren ise özellikle LGBTİ bireylerin toplumda yaşadığı şiddete dikkat çekti. Özeren’in konuşmasında dezavantajlı kesimlerin kentte buluşmaları, kentin farklı noktalarında bunun için alanlar yaratılması gibi ana başlıklar öne çıktı. Homofobiyi yıkmak gerektiğini ifade eden Özeren, “Bizler bilmediğimiz kişilerden korkarız. Dolayısıyla hepimizin birbirini tanıması gerekir. Sosyal hayatta karşılaşmamız lazım. Ayrıca homofobi karşıtı eylem ve LGBTİ bireylerin özlük haklarının sağlanması gerekiyor. Onların iş kaybetme, aileden dışlanma korkuları var. Kendilerine vatandaşlık hakları tam manasıyla sunulursa, toplumda kabul görme ve toplum ile barışmaları kolaylaşacaktır” değerlendirmesinde bulundu.

Haber Merkezi