Korkusuzca dolaşmak  onların da hakkı!

Genç Oluşum Bedensel Engelliler Derneği üyelerinden Levent Özmen, görme engellilerin en büyük sorununun güvenli ulaşım ve erişim olduğunu vurgulayarak sitemde bulundu


  • Oluşturulma Tarihi : 07.12.2019 07:20
  • Güncelleme Tarihi : 07.12.2019 07:20
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Korkusuzca dolaşmak  onların da hakkı! haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
3 Aralık Uluslararası Engelliler Günü kapsamında konuşan Türkiye’nin görme engelli ilk DJ’yi ve Genç Oluşum Bedensel Engelliler Derneği üyesi Levent Özmen, görme engellilerin en büyük sorununun güvenli ulaşım ve erişim olduğunu dile getirdi. Sokakta, caddede, trafikte, asansörde… Yaşamın her alanında mağdur edildiklerini söyleyen Özmen, uygun olmayan kent mimarisine ve sokaklarda bulunan görme engelli yön taşlarının önemine dikkat çekti. “Birçoğunda yanlışlık var. İnanın bunu yapmak yetmiyor. Siz sarı çizgileri plastik malzemeden kullanırsanız yeni engelliler yaratırsınız. Plastik malzeme kar ve yağmur gördüğünde jilet gibi kayıyor. Kışın kar o çizgileri kapatacak. Bir vatandaş o çizgiye bastığında fiziksel hasar yaşayabilir. Tehlikeli” ifadelerini kullanan Özmen, engelli bireylerin sokakta korkusuzca dolaşması gerektiğini belirterek yaşadıkları sorunların yetkililer tarafından görünür hale gelmesini ve acil çözüme ulaşmasını talep etti. 



Yaşamında diğer engelliler gibi pek çok sorunla karşılaşsa da azmi körelmeyen Özmen, öncelikle şunlara yer verdi: “Görmek dokunmaktır bizim için. Biz her şeyi dokunarak anlarız. Gözün işlevini üstlenen dokunmak ve koklamaktır. Eğitim ise bütün engelleri aşar, emin olun. Görme engelini eğitimle aşarsınız. BM, ‘Siz engellilerinizi eğitin, akranlarıyla eşit hale getirin, o gerekeni yapar’ diyor, katılıyorum.”
“ÖTEKİLEŞTİRME YAŞADIK”
Engelli bireylerin evde oturmadan, korkusuzca dolaşmaları ve sorunlarını dile getirmesi gerektiğini vurgulayan Özmen, şöyle devam etti: “Görme engellilerin en büyük sorunu güvenli ulaşım ve erişim. Maalesef post modern mimari anlayışla kentlerimizi oluşturduk. Yani bu anlayış hep görünen üzerinden şekillendirdi kentlerimizi. Ötekileştirme yaşadık. Binaların içerisinde bulunan asansör kapılarına ya da asansör numaralarına Braille yazı ile yazmak sorunu çözmüyor. Benim en büyük sorunum güvenli erişim ve ulaşım. İzmir’in caddelerinde özgürce yürümek istiyorum, hiç kimseye çarpmadan. Işıklardan karşıya özgürce geçmek istiyorum. Sesli ışıklar var. Anons duyunca geçersiniz ama bu yeterli değil. Birçoğunda da yok. Bazı ışıklar olması gereken yerde de değil. Tehlike yaşıyoruz.” Rehber köpeklerin görme engelliler açısından yararlı olsa da Türkiye’de yararlı olacağına inanmadığını belirten Özmen, “Bir defa bakım maliyeti var. Çevresel faktörler de etken. Sokak hayvanlarından ben o rehber köpeği nasıl koruyacağım? Toplu taşıma ve taksilere nasıl bineceğim? Taksi de alır mı, almaz mı? Sokaktaki görme engellinin ekonomik gücü buna yetmez” ifadesini kullandı.



“CADDEYİ BULMAKTA ZORLANIYORUM”
Genç Oluşumun Sesi Gazetesi’nin haber müdürlüğünü de üstlenen Levent Özmen, görme engelli bireylerin hayatını kolaylaştırmaya yönelik birtakım çalışmaların yapılması gerektiğine dikkati çekerek, “Görme engelliler için erişilebilir ve ulaşılabilir kent mimarisi önemli. Kent mimarisi şu an yok. Mesela İzmir’deki birçok caddeyi bulmakta zorlanıyorum. Tramvay yolunu bulursam giderim. Sinemaya, tiyatroya gitmek, tek başıma, özgürce alışveriş yapmak istiyorum. Bu kent mimarisi ve alışveriş merkezleri bana bunu sağlamıyor. Toplu taşıma araçları görme engelliler için güvenli değil.” diye konuştu. Zaman içerisinde görme engelli bireyler için birtakım çalışmaların hayata geçirildiğini söyleyen Özmen, şöyle bir yorumda da bulundu: “Bilgiye ulaşımda da kolaylık istiyorum. Açıkçası ben sizinle eşit durumda olmak istiyorum. Eşit şartlarda okuyup, öğrenmek istiyorum. İnternet sitelerinde dolaşabiliyorum. Bazı internet siteleri benim kullandığım ekran okuyucuya uyumlu yapılmışsa okuyabiliyorum. Bir bankanın web sitesi ekran okuyucularını engellemiş. Neden? Bankalara gittiğimde benden tanık isteniyor. Yasal düzenlemelere karşın banka ve noterler bizden tanık istiyor. Bunlar gerekli eğitimleri almamış olmalılar ki karşımıza çıkıyor.”
“FİZİKSEL HASAR YAŞAYABİLİR” 
Sokaklarda bulunan görme engelli yön taşlarının önemine de değinen Özmen, “Birçoğunda yanlışlık var. İnanın bunu yapmak yetmiyor. Siz sarı çizgileri plastik malzemeden kullanırsanız yeni engelliler yaratırsınız. Plastik malzeme kar ve yağmur gördüğünde jilet gibi kayıyor. Kışın kar o çizgileri kapatacak. Bir vatandaş o çizgiye bastığında fiziksel hasar yaşayabilir. Tehlikeli. Bütün engellileri evlerinden sokağa çıkmaya çağırıyorum. Sokağa çıksınlar, baston kullanmayı denesinler. Bunları kullanmak ayıp değil. Evde oturmak daha fazla ayıp. Sokağa çıkıp gezecekler, kendi yaşadıkları sorunları yetkililere iletecekler. Sorunları birlikte çözelim” çağrısında bulundu.