Korona psikolojimizi olumsuz etkiledi

ONURHAN ALPAGUT/ÖZEL HABER
Tüm dünya’da etkili olan Koronavirüs Pandemisi insanlığı etkisi altına aldı. Her geçen gün ölü ve vaka sayısı artıyor. Bu pandemiyi yenme konusunda ise sağlıklı beslenme ve egzersizin yanında psikolojik açıdan da güçlü olmak gerekiyor. Koşullar nedeniyle bulunduğumuz sosyal izolasyon ortamında kişinin psikolojisinin olumsuz yönde etkilendiğini söyleyen Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Uzm.Dr. Onur Oral,yaşanan psikolojik süreci anlattı. Oral, “Bu süreçte psikolojik sağlığımızın iyi bir noktada olması lazım. Hatta psikolojik sağlığın geliştirilmesi gerekiyor. Bu dönem birey açısından psikolojik sorunlara neden oluyor. Bu kaçınılmaz bir durum. Kişilerde öncelikle üzüntü arkasında korku ve sinirlilik meydana gelebiliyor. Bununla beraber iş hayatından kopuş ile birlikte yaşanan gelir kaybı durumu daha da zorlaştırıyor. Süreç içerisinde yaşanan psikolojik travmalar arkasından stres bozukluğu, kaygı ve depresyon gündeme gelebiliyor. Yaşanabilecek bu olumsuz durumların önüne geçilebilmesi adına sosyal psikolojik destek alınması gerekiyor” diye konuştu. Nadir olarak görülse de psikolojinin bozulması ile birlikte fiziksel bir takım tepkimelerin de meydana geldiğini dile getiren Oral, “Kardiyovasküler sistemde yaşanan bozukluk ile beraber çarpıntı, hipertansiyon veya psikolojik veya fizyolojik kalpte ağrılar yaşanabilmektedir. Zaman zaman bireylerde aşırı hareketlilik kaygı seviyesinin artmasına bağlı hiperaktivite gündeme gelebilir. Mental kapasite zorlanabilir” şeklinde konuştu.



EGZERSİZ VE BESLENME
Bağışıklık sisteminin güçlenmesi konusunda sağlıklı beslenme ve egzersizin bir arada yapılması gerektiğine vurgu yapan Onur Oral, “Beslenme kadar önemli bir diğer husus aldığımız gıdaların vücudumuzda sağlıklı bir şekilde emilmesidir. Bu bağlamda fizik aktivite ve egzersiz oldukça önemlidir. Eğer aldığımız gıdalar kullanılamazsa metabolizmaya katkı sunamayacaktır. Normal hayatımızda hepimizin yaptığı belli bir fizik aktivite vardı. Şu anki koşullarda ise bu oran oldukça azaldı. Herkes evine kapandı. Sosyal izolasyon var. Fizik aktivitede ciddi oranda düşüş var. Bu büyük bir problem. Problemin giderilmesi için yapılacak iş oldukça basit. Ev içerisinde iyi havalandırılmış ortamda haftada en az dört gün olmak şartıyla birer saatlik egzersiz. Yaptığımız egzersiz aldığımız gıdaların kullanılması ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirecek birçok faktörün salgılanmasına neden olacaktır. Bu anlamda sağlıklı beslenme ne kadar önemli ise fizik aktivite de bağışıklığın güçlendirilmesi konusunda o kadar önemlidir. Günlük hayatımızda eksik etmemeliyiz” dedi.

BAĞIŞIKLIĞI ZAYIFLATIYOR
Söylediklerine ek olarak Oral, “Uyku düzeninin olması. Sigara ve alkol alışkanlığının bireyde bulunmaması bağışıklık sisteminin korunmasında önem arz eder. Bu maddeler bağışıklık sistemini oldukça zayıflatmaktadır. İçerisinde bulunduğumuz şu dönemde önemli bir faktörde psikolojidir. Bazı kişilerde psikolojik sorunlar yaşanmaktadır. Çok gerekli durumlarda psikososyal destek dahi düşünülebilir. İçerisinde bulunduğumuz durum sosyal izolasyon, karantina durumudur. Bireylerde bunun getirdiği bir yalnızlık hissi var. Bireyler olarak yaşam tarzımızı değiştirdik. Farklı bir hayat içerisindeyiz. Eski yaşamımıza özlem duyuyoruz. Bununla birlikte kişi kendi hayatının kontrolünü tam olarak elinde tutamıyor. Bu olumsuz ortamda bireylerde sağlıklı karar verememe, dikkat yoğunlaştıramama sorunları meydana gelebiliyor. Maalesef zaman içerisinde ileriye yönelik bazı kaygılar olabiliyor. Yaşanan yoğun duygulardan bir tanesi sağlık kaygısı. Sevdiği kişilerin sağlıklarına yönelik endişe. Ailede bulunan yaşlı bireylere ulaşamama. Var olan süreci daha da zorlaştırıyor. Bu sorunların giderilmesi gerekiyor. Saydığım sorunlar bağışıklık sisteminin güç kaybetmesine neden oluyor” diye konuştu.

DURUMUN KABULÜ İYİLEŞME SAĞLIYOR
İyileşme sürecinin bireyin yaşanan durumu kabul etmesi ile birlikte başladığını söyleyen Oral, “Durumun kabul edilmesi ve öğrenilmesi ile birlikte kişide direnç gösterme başlar. Bu durum bir anlamda karantina sürecini kolaylaştırır. Kişi daha az reaksiyon gösterir. Krizi yönetmek hem devletin hem de bireyin kendi sorumluluğunda olan bir olaydır. Bu durum hem bireysel hem de toplumsal başarıyı sağlayacaktır. Ev ortamında kişinin sürekli içerisinde bulunduğu koşulları düşünmesinden ziyade zamanını nasıl geçireceğine odaklanması gereklidir. Evde kalınan süreçte egzersiz oldukça önemlidir. Hobi olarak yapılan uğraşlara daha fazla zaman ayrılabilir. Bu durum sürecin kolay atlatılması sağlayacaktır” dedi.
 

Haber Merkezi