- Gündem
- 05.05.2025 00:30
Koronavirüs karşısında yetkililerin “Evde kalın” uyarıları her geçen gün artıyor. DİSK Ege Temsilcisi Sarı, işçilerin “Evde kalırsak aç da kalırız” diyerek, işverenler gibi koruma kalkanı istediklerini söyledi
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Koronavirüs salgınıyla mücadele, sadece sağlık alanında değil, toplumsal yaşam ve ekonomi alanında da kapsamlı önlemler alınmasını zorunlu kılıyor. Salgın sonrası Avrupa ve ABD’de dev şirketler fabrikalarını hızla kapatırken Türkiye’de üretim kısmi olarak devam ediyor. Türkiye’de ilk olarak Ford Otosan, ardından Toyota Türkiye üretime ara vereceğini duyurdu. Yapılan açıklamalara göre Ford Otosan 30 Mart-4 Nisan tarihleri arasında Kocaeli Gölcük fabrikasında, Toyota Türkiye de 21 Mart-5 Nisan arasında Sakarya’da bulunan fabrikasında üretim faaliyetini durdurma kararı aldı. AVM’lerde kısaltılan çalışma sürelerinin çalışanların yıllık izinden mahsup edileceği açıklanmıştı. Salgın sonrası çoğu Avrupa ülkesinde işçi haklarına dönük yeni düzenlemeler yapılırken Türkiye’de bununla ilgili henüz bir çalışma bulunmuyor. Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı, geçen hafta açıklanan ve işveren ile patronları koruyan paket gibi işçilerle ilgili de hükümetin yeni bir paket hazırlaması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle başta sağlık ve park bahçe işleri gibi açık alanda çalışan işçilerin 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliğine göre korunma haklarının mutlaka sağlanmasını istediklerini dile getirdi. Memiş, taleplerini şu şekilde sıraladı: “Asgari ücret düzeyinde emekli ve asgari ücretle çalışan arkadaşlarımıza yeni bir paket açıklanarak bunların birçok şeyden muaf tutularak vermelerini istiyoruz. Bunun yanında tam hijyen konusunda nasıl ki belediyeler suları kesilmesi noktasında borçlu da olsa borçsuz da olsa ortadan kaldırdı, hükümetin de temizlik malzemelerindeki vergi oranlarını düşürmesini bekliyoruz”
SALGINI KAPABİLİRLER!
İşçilerin salgına karşı topyekun bir çalışma içerisinde olduğunu vurgulayan Sarı, işçilerin haklarının sağlanmaması durumunda, işçilerin salgını kapacakları noktasında yetkileri uyardı. Sarı, “Koruna Virüs salgınına karşı emekçilerin büyük bir çaba ve gayret içerisinde olduğunu görüyoruz. Başta Sağlık çalışanları ve üretimdeki tüm işçi arkadaşlarımız bu salgına karşı Türkiye halkını korunması ve salgından kurtulması için elinden gelen bütün mücadeleyi veriyor. Fakat Cumhurbaşkanı’nın geçen hafta açıklamış olduğu Kovid-19 paket, sermaye için hazırlanmış bir paket. Biz özellikle şunu çok istiyoruz. Sağlık çalışanları, park bahçe işçileri gibi açık alanda çalışan ve bu salgına karşı mücadele eden işçi arkadaşlarımızın önce 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliğine göre korunma haklarının mutlaka sağlanmasını istiyoruz. Eğer bu haklar sağlanmazsa salgına karşı çalışanlar maalesef salgına kapılacaklardır” diye konuştu.
OSB’LER TEHLİKE SAÇIYOR
Organize sanayi bölgelerinin (OSB) virüs salgının noktasında tehlike saçtığını dile getiren Sarı, buradaki fabrikalarda çalışan işçilerin büyük risk altında olduğunu belirtti. Sarı, “Organize sanayilerde ve özel sektörde çalışan yabancı menşeli dediğimiz, Amerika ve Avrupa’nın birçok ülkesinden gelen makine parçalarının ne kadar riskli olduğunu biliyoruz. Bu bölgelerde bulunan fabrikalarda çalışan işçiler bizim işçi kardeşlerimiz. İşçilerimiz yurt dışından gelen bu parçaları monte etmekle görevli. Bu tehlikenin farkındayız. Dolayısıyla bu işçilerimizi korumak için bir takım tedbirlerin devreye sokulması gerekiyor. Cumhurbaşkanı bir taraftan 3 hafta evinizden çıkmayın diye çağrıda bulunuyor, öbür taraftan bu işçi kardeşlerimiz bu riskin içinde çalışmaya devam ediyor. Bu ülkede Ramazan ve Kurban Bayramlarında turizmciler kazansın diye yeri geldiğinde 9-10 gün üzerinden tatil yapılabiliyor. Bu ülke 10 günlük böyle tatillerde batmıyorsa, bir önlem de almak istiyorsa 10 gün insanların evlerinden çıkmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu talebimiz direk sokağa çıkma yasağı şeklinde değil, sadece 10 günlük bir izinle işçi kardeşlerimiz evden çıkmasın. Kısacası turizmciler için 9-10 gün tatil yaptırılıyorsa 10 gün de bu salgına karşı işçilere verilebilir. Hayati bir tehlikenin söz konusu olduğu ülkemizde bu tatil düzeni tekrar uygulanabilir. Bu uygulama da yapılamıyorsa acil yerlerde nöbetleşe izinlerin yapılarak nöbetleşe çalışmaya geçilmesi gerektiğini söylüyoruz” ifadelerine yer verdi.
ACİL KARARNAMELER ŞART!
İnsanların kalabalık ortamlardan uzak durmaları noktasında duyuruların yapıldığı bir dönemde işçilerin fabrikalarda omuz omuza çalışmaya devam ettiğini söyleyen Sarı, hükümetin çok acil bir şekilde işçilere yönelik kararnameler çıkartması gerektiğini vurguladı. Sarı, “Özellikle fabrikalarda harıl harıl, yan yana, omuz omuza yüzlerce işçi arkadaşımız bu riskli dönemde çalışmaya devam ediyor. Salgının çok çabuk yayıldığını ifade eden Hükümet, bir yandan da kamu kurum ve kuruluşlarına kısmi veya nispetten önlemler aldı ama özel sektörde böyle bir tedbir alamıyor. Özel sektörde tedbir alması için de çok acil kararnameler çıkartmaları gerekiyor. Bu bizim bir sokağa çıkma yasağı talebimiz değil, yarı yarıya da olsa insanların evden çıkmasının önüne geçecek bir uygulama olsun istiyoruz. Bu şekilde salgının da daha fazla yayılmasının önüne geçmiş oluruz. Yine biz işçilerin ücretli izine ayrılsın diyoruz ama birçok yerde ücretsiz çıkarılıyor. Biz izinlerin ücretli olması gerektiğini hatta ve hatta asgari ücretle, emeklilere bir asgari ücret tutarında destek paketi açıklamasını beklerdik. Maalesef bunların hiçbirisi bu sistem içerisinde uygulanmıyor” diye konuştu.