Koronavirüs müstakil ev hayalini tetikledi

Karantina sürecinde temiz havanın ve bahçeli evin hayalini kuranların bahçeli ve müstakil evlere olan talebi artırdığını belirten İZEMDER Başkanı Akgün, “Bu isteği koronavirüs yeniden tetikledi” dedi

Oluşturulma Tarihi : 09.04.2020 08:33
Güncelleme Tarihi : 09.04.2020 08:33
Kaynak : HABER MERKEZİ

Koronavirüs müstakil ev hayalini tetikledi

37 görüntülenme

ÖZKAN PEKÇALIŞKAN-ÖZEL HABER

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de birçok alışkanlıklar koronavirüs salgını nedeniyle değişmeye başladı. İnsanlar alışkanlıklarını sorgulayıp, değiştirmek noktasında da adımlar atmaya başladı. Emlak sektörü de koronavirüs salgınından etkilenen sektörlerin başında geliyor. Yüksek katlı apartmanlarda, beton yığınları arasında karantinada kalmak zorunda kalan insanlar, emlak alışkanlıklarını sorgulamasıyla bahçeli müstakil evlere ilgi arttı. Şu anda çoğu sektörde evden çalışma biçimi de olduğu için insanlar aynı zamanda bir odayı ofise çevirmek üzere fazladan da bir oda istiyor.
BAHÇELİ EVLERE TALEP VAR
İzmir Emlak Kulübü Derneği (İZEMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Rıdvan Akgün, koronavirüsün etkisiyle müstakil ve bahçeli konutlara talebin arttığını belirterek “İzmir’in yaşam biçimi nedeniyle önceden de bu talep zaten vardı. İnsanlar şehrin gürültüsünden kaçıp aynı zamanda da kafalarını dinleyebilecekleri merkeze ve işyerlerine çokta uzak olmayan bahçeli ve müstakil evleri tercih ediyorlardı. Şu anda şehir merkezinde olup da yüksek zemin katlardaki bahçeli dairelere bile talep olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle merkezi semtlerde, apartman dairelerinde, plazalarda oturan ve durumu değiştirmek için mali gücü olanlar koronavirüs dolayısıyla evlerini değiştirmek istiyorlar. Başka bir ifadeyle yaşadığımız koronavirüs tehdidi insanların bahçeli müstakil ev isteğini yeniden tetikledi” diye konuştu.

MADDİ GÜCÜ OLANLAR DEĞİŞTİREBİLİR
Akgün, insanların değişim isteğinin yanında bu değişim isteğini şu anda sadece maddi gücü olanların gerçekleştirebileceğine dikkat çekerek, “Vatandaşlar, koronavirüsle uzun bir süre daha uğraşacağımızı düşünüyorlar. Bu durum atlatılsa bile karantina gerektirecek benzer bir durum için önlemlerini şimdiden almak istiyorlar. Tabi bu önlemleri alacak olanları yine maddi gücü yerinde olacak olanlardır. 1+1 ya da 2+1 stüdyo dairelerde oturanların bu değişimi yapabilmeleri şu anda pek mümkün görünmüyor. Kredi ödeme oranlarında peşinatın payı değişse bile şu anda düşük ve orta gelirli vatandaşlar koronavirüsten sonrada eski evlerinde oturmaya devam edeceklerdir. Gelir durumu daha iyi olan vatandaşlarda ise eskiden rezidans, plaza gibi tercihler ön plandayken artık ev satın alırken bunlar düşünülecek” dedi.
HEM OFİS HEM EV OLACAK
Vatandaşların ve şirketlerin koronavirüs sonrasında da esnek çalışma koşulları noktasında taleplerinin olacağını ifade eden Akgün, “Şehir merkezinden biraz uzakta olan müstakil evler İzmir’de her zaman ilgi görüyor ve görmeye devam edecek. Öte yandan evde ofis olarak kullanılmak üzere fazladan bir oda daha talep ediliyor. Ev ve işyeri artık aynı konumda olacak gibi gözüküyor. Şu anda evden çalışmak durumunda olan insanlar şehir yaşamına göre daha küçük tasarlanmış evlerinde ev ve iş yaşantısını bir arada yürütemiyorlar. Çalışan iki eşin aynı odada işlerine devam etmesi de çeşitli sorunları beraberinde getiriyor. En basitinden telefonla görüşme yapmak için bile fazladan bir odaya ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu.
PREFABRİK EVLER ARTABİLİR
Koronavirüs sonrasındaki süreçte de konut yapımlarında şehrin yakın kırsal alanlarda bahçeli ve müstakil konutların yapımının artarak devam edeceğinin altını çizen Akgün, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Karantina süreci uzadıkça insanlar yürümenin ve temiz hava almanın kıymetini daha iyi anlıyorlar. Şehir merkezinde apartmanlarda oturanlar için ise şu anda yürümek ve temiz havayı hissetmek biraz zor görünüyor. Bu nedenle bahçeli müstakil ev talebi daha çok dillendirilecek ancak şehir merkezinde böyle evleri yapmak çok kolay değil. Çünkü rant buna izin vermiyor. Arsa yaratmanız ek mümkün olmadığı için şehir merkezinde bahçeli ev projelerini yine göremeyeceğiz. Ancak yatay mimaride daha az katlı binaların olmasını hükümette destekliyor. Bu yüzden yatay mimarinin biraz daha ön planda olacağını düşünüyorum. Düşük ve orta gelirli vatandaşlar için ise kırsalda prefabrik ev seçeneği daha uygun görünüyor. Koronavirüsten sonra karavan yaşamı ve prefabrik evlerin de sayısı artabilir. Araziyi aldıktan sonra prefabrik evin yapımı çok kısa sürüyor ve maliyeti çok çok ucuza geliyor. Altyapıyı kurduktan sonra prefabrik evinizi istediğiniz her yere kurabiliyorsunuz. Üstelik taşınması da çok olay oluyor.”

Haber Merkezi

Önceki Haberimiz Paris’ten salgın notları: Gizli tehdit ırkçılık!

Sonraki Haberimiz ‘Koli koli mutluluklar’ karantinadaki evlerde