- Gündem
- 30.04.2025 19:24
Koronavirüsün kalp üzerindeki uzun dönem etkileri hakkında bilgi veren Kardiyoloji Uzmanı Dr. Özel, pek çok iyileşen hastanın çeşitli sebeplerle kardiyoloji polikliniklerine başvurduğunu söyledi
Pandemi küresel çapta şiddetini artırırken, insan vücudunda başta akciğer ve beyin olmak üzere ciddi hasarlar bırakan koronavirüsün kalpte de olumsuz etkilere neden olduğu belirtiliyor. Bu kapsamda koronavirüsün kalp üzerindeki etkilerini değerlendiren Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Erdem Özel, son dönemde pek çok iyileşen hastanın çeşitli sebeplerle kardiyoloji polikliniklerine başvurduğunu söyleyerek “Enfeksiyonun uzun dönemdeki etkileri konusunda bilimsel araştırma sonuçları da gelmeye devam ediyor. JAMA’da yayınlanan bir çalışmada iyileşen hastalara kalp MR’ı çekilmiş ve hastaların yüzde 78’inde Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı kalp tutulumu olduğu, yüzde 60’ında da kalp kası iltihabının devam ettiği görülmüş. Bu durum uzun dönemde hastalarda sorun oluşturabilir ve bu yüzden kalp hasarını tespit etmek ve önlemek çok önemli” ifadelerini kullandı.
PEK ÇOK HASTA BAŞVURUYOR
Koronavirüsü yenmiş ve sağlığına kavuşmuş pek çok hastanın çeşitli şikayetlerle kardiyoloji polikliniklerine başvurduğunu kaydeden Dr. Özel, “Bu hastalığın kalp üzerindeki uzun dönem etkileri neler?” sorusuna, “Kovid-19’un aktif döneminde kalp krizi, kalp kası hasarı, ritim bozukluğu ve pıhtılaşmaya eğilim yarattığını biliyoruz. Artık Kovid-19’un iyileşme süreci sonrası etkilerini de görmeye başladık. Kovid-19 geçiren ve iyileşen hastalarda bu virüsün uzun vadeli etkilerini takip ediyoruz. Son dönemde Kovid-19 geçirmiş ve sağlığına kavuşmuş pek çok hasta, çeşitli şikayetlerle kardiyoloji polikliniğimize başvuruyor. Enfeksiyonun uzun dönemdeki etkileri konusunda bilimsel araştırma sonuçları da gelmeye devam ediyor” şeklinde yanıt verdi.
KALP HASARINI TESPİT ETMEK ÖNEMLİ
Kalp hastalığı bulunan ve Kovid-19 tedavisi görmüş kişilerin, mutlaka kardiyoloji uzmanı tarafından takip edilmesinin ve düzenli kalp kontrollerinin yapılmasının önemini vurgulayan Dr. Özel, “Yayınlanan bir çalışmada Kovid-19 enfeksiyonu sonrası iyileşen hastaların yaklaşık yüzde 87’sinde yorgunluk, göğüs ağrısı ya da eklem ağrısı gibi en az bir semptomun aylar sonra bile devam ettiği saptanmış. Yine prestijli tıp dergisi JAMA’da yayınlanan bir çalışmada iyileşen hastalara kalp MR’ı çekilmiş ve hastaların yüzde 78’inde Kovid-19 enfeksiyonuna bağlı kalp tutulumu olduğu, yüzde 60’ında da kalp kası iltihabının devam ettiği görülmüş. Bu durum uzun dönemde hastalarda sorun oluşturabilir ve bu yüzden kalp hasarını tespit etmek ve önlemek çok önemli... Tecrübelerimiz ve literatüre göre Kovid-19 enfeksiyonu normal mevsimsel grip ve daha önceki SARS gibi enfeksiyonlara göre damar hasarına ve kalp kası hasarına daha fazla neden olan bir hastalık... Bu da uzun dönemde hastalıktan iyileşenleri daha fazla etkileyebilir. Bu nedenle enfeksiyonu atlatanlar kalp sorunları açısından dikkatli olmalı ve gerektiğinde bir hekime başvurmalı” diye konuştu.
HASTANE KORKUSU ÖLÜMCÜL
Salgının sebep olduğu korkunun riskli hastalıkların tedavi süreçlerini de olumsuz etkilediğini ve hastaların önemli bir kısmının kalp krizi geçirse dahi anca birkaç gün sonra hastaneye başvurduğunu belirten Dr. Özel, şu uyarılarda bulundu: “Koronavirüs salgını ülkemizi ve tüm dünyayı değiştirdi ancak bir kalp krizi ya da inme geçirdiğinizde hastanelerin en güvenli yer olduğu gerçeğini değiştirmedi. Yapılan çalışmalar koronavirüs döneminde hastanelere kalp krizi ve inme nedenli başvuruların azaldığını gösteriyor. Oysa bu tip hastalıkların sayısı azalmadı. Ne yazık ki insanlar acil durumlarda virüse yakalanma korkusu yüzünden hastaneye gitmek istemiyor ve tedavilerini geciktiriyorlar. Ancak dakikaların hatta saniyelerin tedavide önemli olduğu kalp krizi vakalarında bu tehlikeli hatta ölümcül olabilir. Kalp krizi halen dünyada en fazla can alan hastalık. Baskı şeklinde göğüs ağrısı, sırta, kollara, çeneye ve sırta vuran şiddetli ağrılar ve nefes darlığı geçmişte olduğu gibi halen kalp krizinin en önemli belirtileri... Ülkemizin gelişmiş ambulans sistemi, hastane acil servisleri ve anjiyografi uygulanacak katater laboratuvarları, takibinizin yapılacağı koroner yoğun bakım servisleri ve burada görev tüm sağlık çalışanları pandemi döneminde enfeksiyon riskine karşı ciddi güvenlik protokolleri uyguluyorlar. Bu yüzden kalp krizi belirtileriniz varsa vakit kaybetmeden 112’yi arayarak en yakın sağlık kuruluşuna başvurun.”