- Gündem
- 15.05.2025 15:38
Yaz mevsimini yaşadığımız bugünlerde pazarda ve marketlerde yazlık sebze-meyvelerin fiyatları çift hanelerin altına düşmezken sektör temsilcileri, havaların soğumasıyla birlikte kış aylarında fiyatların daha da artacağı konusunda hemfikir
NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
Türkiye’de yüksek enflasyon kabusu sürerken, temmuz ayında gıda enflasyonu yüzde 93,9 ile rekor kırdı. Girdi fiyatlarındaki artışlar, raflardaki ürünlerin fiyatlarını yükseltirken, üretici ile market arasındaki fiyat farkı 9 kata çıktı. Yazın fiyatının düşmesi beklenilen yazlık meyve sebzelerin fiyatları aksine artış gösterirken, üretici-market arasındaki fiyat farklarının yüzde 100’ün üzerine çıktığı görüldü. Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin açıkladığı verilere göre, üreticiden 7 liraya çıkan domatesin fiyatı, halde 9, pazarda 12, markette ise 17,5 liraya kadar yükseldi. Üreticiyle, market arasındaki fiyat farkı yüzde 153,3 olarak tespit edildi. Aynı şekilde, bir yaz sebzesi olan patlıcan üreticiden 5,17 liraya çıkarken, halde 6,31, pazarda 9,40, markette ise 12,45 liradan fiyatlandı. Patlıcanda da üretici market arasındaki fiyat farkı yüzde 140,0 olarak görüldü. Bu alanda rekoru ise elma kırdı. Üreticiden 2 liraya çıkan elma, markete ulaşana kadar 17,38 liraya yükselirken, üretici market arasındaki fiyat farkı yüzde 766,5 olarak gerçekleşti. Yaz mevsiminin yaşanmasına ve tezgahlarda tarla ürünlerinin olmasına rağmen yüksek seyreden tarım ürünlerinin fiyatlarının, sonbahardan itibaren daha da artacağını belirten sektör temsilcileri, kışın vatandaşları kötü günlerin beklediğini söyledi.
OLAN VATANDAŞA OLUYOR
Yaz olmasına rağmen sebze ve meyve fiyatlarının düşmemesini değerlendiren İzmir Pazarcılar Odası Başkanı Hamdin Erişen, bu sene enflasyonun yüksek olmasının yanı sıra üretimin de az olduğuna vurgu yaptı. Erişen, “Keşke gelen zam sadece mazota olsa. İşçilik maliyetleri çok yükseldi. Adam dese ki gel tarladan bedavaya al, yine domatesi işçilik maliyetlerinden dolayı 5 liradan aşağıya satamazsın. Onu getiren kamyonun şoförünün masrafıdır, mazotudur hepsi üst üste binince bu fiyatlar ortaya çıkıyor” dedi. Pazar ile market arasında çok büyük fiyat farkları olduğuna dikkat çeken Erişen, “Marketler bugün çok pahalı ürün satıyorlar ama biz pazarcılar olarak rekabet halindeyiz. Malı ucuz satıp, erkenden en önce bitirmeye çalışıyoruz. Halden pazara gelişlerde de ciddi fiyat artışları görülüyor. Halci fiyatın üstüne koyuyor biraz. Pazarcı da fiyatın üstüne koyuyor. Olan sana bana, yani vatandaşa oluyor. Bugün bir şoför 10 bin liradan aşağıya çalışmıyor, sigortası vesairesi var. Aracın da bakım ve vergi, kasko gibi masrafları var. Esnaf da bu maliyetlerin hepsini fiyata bindirmek mecburiyetinde. Keşke bu aradaki fiyat farkını düzeltebilseler ve doğru bir şey yapsalar” diye konuştu.
KÖTÜ GÜNLER BİZİ BEKLİYOR
Bu yaz patates ve soğanın çok pahalı olduğunu, bunun sebebinin de çok çetin geçirilen kış şartları olduğunu dile getiren Erişen, “Bu sene kış çok soğuk geçti. İnsanların ilk tohumu toprağın altında kaldı, buz tuttu, çıkmadı. Ondan sonra ekimler oldu ama bu sefer de ürün azaldı. Şu an patatesin en uygunu 10 lira, soğanınki de 10 lira. Geçenlerde 10 liradan 3 kilo patates aldım, saysaydım 15 tane patates yoktu poşetin içinde. Bu patates ya patates! Gariban yemeği. İyi bir domates 12 liradan aşağıya satılmıyor. Bu sene yazın fiyatların düşmesinden ben de çok umutluydum ama maalesef olmadı. Dün Ayrancılar pazarında dolaşıyordum. En düşük domates 6 liraydı, en iyisi 10-12 lira. Salatalık 6 liraydı, kabak 10 liraydı, patates 10 liraydı. Bu yaz geçti artık, tarla malları bittiğinde sonbahardan başlayarak fiyatlar fazlasıyla artmaya başlar. 11. ayda, 12. ayda vatandaş sebze meyveleri ancak karşıdan seyreder. Seralar da başlayınca salatalık 20 lira, domates 30 lira, biber 50 liralara çıkar. Önümüzdeki dönemde, daha kötü günler bizleri bekliyor. Yaz bittikten sonra iyi günlerimiz olmaz, sebze meyve fiyatları daha da yükselir” ifadelerini kullandı.
MAL ARTIK AZ GELİYOR
Ziraat Mühendisleri İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı ise tarım girdilerindeki ve işçilik bedellerindeki artışın, yüksek seyreden fiyatlarda etkili olduğunu belirterek “Şu anda mazot ve nakliye paraları çok fazla. Tabi bir de aracılar var. Aracıların da bu dönemde kar marjları arttı. Hepsi üstü üste konulunca inanılmaz rakamlar oluyor. Pazara gidince fahiş rakamlarla karşılaşıyorsunuz. Sadece maliyetlerden kaynaklı fiyat artışları yok, insanlar kendilerini enflasyondan korumak için afaki rakamlar ekliyorlar ürünlerin üzerine. Şu an pazarcılar için dışarıdan mal getirmek bile anlamlı olmuyor, halciler bile nakliye aracıyla ortak mal getiriyorlar artık. Çünkü gelen talep az artık, tüketim azalıyor gittikçe. Mal da az gelmeye başlıyor böylece” dedi.
ÖNLEM ALINMIYOR
“Gıdada, inanılmaz bir kış enflasyonu bekliyor ve buna müdahale edilmiyor” diyen Çakıcı, “Kışlık ürünlerin ekim zamanı geliyor yavaş yavaş. Bunlarla ilgili herhangi bir önlem alınmıyor. Girdilerin fiyatlarını çiftçiye sübvanse edip vermek lazım. Hep buğday üzerinden gidiyoruz ama kışın patates, soğan fiyatları inanılmaz rakamlara ulaşacak. Kışın bizi çok kötü günler bekliyor. Fiyatlar maliyetler oluşuyor ama vatandaşın alım gücü de yok. Bu nedenle kışın hiç iyi günler beklemiyor vatandaşı, kış zor geçecek” değerlendirmesinde bulundu.