Kovid-19’a karşı fiziksel aktivite

Uzm.Dr. Onur Oral, hareketsiz kalmanın Kovid-19 ile mücadelede bağışıklık oranını düşürdüğünü, yeni hastalıklar için risk faktörü oluşturduğunu söyleyerek fiziksel aktivitenin önemini vurguladı


  • Oluşturulma Tarihi : 11.02.2021 07:44
  • Güncelleme Tarihi : 11.02.2021 07:44
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kovid-19’a karşı fiziksel aktivite

Son dönemde dünyada sağlık konusunda üzerinde en çok konuşulan konuların başında yeni tip koronavirüs (Kovid-19) pandemisi geliyor. Tüm dünyada sağlık adına ciddi bir risk oluşturan bu virüs salgını karşısında alınacak önlemler artık netleşmiş durumda. Sosyal mesafe- hijyen- sağlıklı beslenme ve maske kullanımı bu salgının önlenmesinde büyük rol oynuyor. Aynı zamanda tüm dünya ülkelerinde kullanılan karantina yöntemi ve buna benzer sokağa çıkma kısıtlamaları yine bu salgının azaltılması ve düşürülmesinde oldukça başarılı sonuçlar alınmasını sağlıyor.

KARBONHİDRAT, YAĞ, PROTEİN DENGESİ

Tüm bu yöntemlere ek olarak fiziksel aktivitenin koronavirüs pandemisi döneminde virüse karşı mücadelede oldukça önemli bir rol üstlendiğinin altını çizen Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Uzm.Dr. Onur Oral, “Virüs salgınında bireyin alabileceği en akılcı yöntemlerin başındabağışlık sistemini koruması geliyor. Bağışıklık sistemi, olası bir virüs bulaşında hem virüsün yok edilmesi açısından önemli faktör hem geçirilebilecek virütik kaynaklı hastalıkta metabolizmanın çok ağır hastalanmasını engelleyen bir koruma sistemi. Bir savunma engeli. Günümüz sağlık koşullarında bağışlık sisteminin yüksek olması bu açıdan oldukça önemli. Bu bağlamda yeterli ve dengeli beslenmenin yanı sıra fizik aktivitenin gerçekleştirilmesi gerekli. Yeterli ve dengeli beslenme konusunda hepimizin belirli bir yaşam alışkanlığı var. Sebze ve meyve tüketiminin fazla olması. Karbonhidrat, yağ, protein dengesinin tam olması. Düzenli öğün alışkanlığı sağlıklı beslenme üzerinde kilit bir rol oynuyor. Beslenme her ne kadar sağlıklı yapılsa da fizik aktivitenin yetersizliği maalesef bağışıklık sistemini ideal bir noktaya taşıyamıyor. Fizik aktivite, vücuda alınan yağ, karbonhidrat, protein, su, vitamin ve minerallerin vücutta kullanılmasını sağlamakta. Bu alınan gıdalar yeterince işlenmez, kullanılamazsa bağışıklık sistemi üzerinde bir fayda sağlayamaz” dedi.

KATKILARI SAYMAKLA BİTMİYOR

Fizik aktivitenin vücut üzerinde birçok olumlu etkiye sahip olduğunu söyleyen Uzm.Dr. Onur Oral, “Kan kimyası üzerinde olumlu etkiler gösterir. Sadece bununla kalmaz kan biyolojisini de olumlu yönde destekler. Savunma adına vücuda giren her türlü yabancı madde, parazit, mikrop, virüs, mantar gibi hastalık oluşturmaya dönük mikro organizmaları engeller. Kandaki savunma hücreleri vücudun bağışıklık sisteminin temelini oluşturmaktadır. İçinde bulunduğumuz kış döneminde birçok hastalık varken bu hastalıklara karşı savunma sistemini geliştirmek için fizik aktivite çok iyi bir yöntemdir. Fizik aktivitenin psikolojik yapıyı da geliştirdiğini söyleyebiliriz. Etkinlik esnasında kaslardan salınan bazı hormonların ve aktivitenin getirdiği psikolojik katkının bağışıklık sistemini tetiklediği bilinmektedir” diye konuştu.

Haber Merkezi