Köye bir otobüs dolusu ‘umut’ geldi!

SULTAN GÜMÜŞ - ÖZEL HABER
Tire’nin Işıklar Köyü’nde 2016 yılında, 2018 yılında İzmir Merkez Görme Engelliler İlkokulu, Kaynaklar Suriye Kampı Karma İlkokulu, Sinancılar İlkokulu ile Yiğitler İlkokulu, 2019 yılında ise Kemalpaşa’da bulunan Kamberler Köyü İlköğretim Okulu ile Yeni Kurudere İlköğretim Okulu… Çocukların yüzü gülüyor, öğretmenler ise umutlu. Çünkü köye servis dolusu insan geldi, yeni bir kapı araladı onlara. Tıpkı mutlu biten masalların en son sayfası gibi. Köylünün, ‘Acep kimdir bu yabancılar’ dediği kişiler ise Ege’nin birçok şehrinden gelen erkek kuaförler. Hepsi tek bir amaç için tek bir yürek oldu; terliklerle okula giden çocuklara eğitimin ezberden değil, insanlıktan geçtiği hatırlatılarak yardım eli uzatıldı. Berberler tarafından İzmir’in ‘öteki!’ çocuklarına kıyafet ve erzak yardımı yapılırken, mesleği unutturmamak adına erkek çocuklarının ve köyün yaşlılarının saçları tıraş edildi. Kız çocuklarının da gönlü kalmadı elbet. Onlar ise erkek kuaförlerin eşleri tarafından hazırlandı, saçlar taranıp rengarenk tokalarla örüldü. Eşler tarafından evlerde hazırlanan kekler ve alınan çikolatalar öğrencilere dağıtılırken, belki onların uzun zamandır hiç görmediği pamuk şeker de ikram edilenler arasındaydı. Pamuk şeker makinesi öğrencilere pembe hayaller kurdurmaya devam ede dursun bizler kuaförlerin sesine kulak verelim. Kendi çocuklarıymışçasına her bir çocuğu özenle giydiren kuaförler diyor ki, “Türkiye’nin en batısından tutun en doğusuna kadar ilerleyeceğiz. Bu çocukların yüzü gülecek.”



PROJE NASIL GELİŞTİ?
İzmir’de erkek kuaförlüğü yapan Samet Tan öncülüğünde başlayan ‘Gönül Tıraşı’ projesi, İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ile imzalanan protokol kapsamında büyümeye devam ediyor. Projenin nasıl ortaya çıktığını belirten Tan, şunları söyledi: “Tire’de görev yapan bir öğretmen ile iletişime geçtim. Bu kişi, hem okulda temizlik işçisiydi, hem öğretmeniydi, hem de müdürdü. Öğretmenden çocukların ihtiyacı olan giysilerin listesini istedim. Ardından sosyal medya hesabımdan bunu duyurdum. Bir anda geri dönüşler çoğaldı. Daha sonra elemanlarım ile birlikte Tire’ye gittik ve yine onlarla birlikte öğrencilerin saçlarını kestik. Sonra bot ve montlarını giydirdik. Oyuncaklarını verdik ve evlerine uğurladık.” Takipçilerinin talebi doğrultusunda ikinci proje için kolları sıvadıklarını dile getiren Tan, İzmir Berberler Odası ve İzmir Valiliği ile protokol imzaladıklarını söyleyerek şöyle devam etti: “Bu sefer projenin boyutu büyüdü. 50 meslektaşım bu projede benimle yol almak istedi. Gönül Tıraşı 2’ye İzmir Berberler Odası Başkanı ve İzmir Valiliği de destek olmak istedi. Bir protokol imzaladık. Bu protokol sayesinde Milli Eğitim Bakanlığınca belirlenen okullara gidip Gönül Tıraşı’nı gerçekleştirdik. Gerçekleştirmeye de devam edeceğiz.”



İHTİYAÇ DURUMLARI OLDUKÇA YÜKSEK
“Ulaşımsızlıktan dolayı buralara imkan yeterli düzeyde sağlanamıyor” sözlerini kullanan Tan, “Kış ayları sebebi ile hem çocuklara bot, mont, ayakkabı ihtiyaçlarını koyalım hem de madem gittik erkek çocuklarını tıraş edelim, kızların da saçlarını örelim dedik. Amacımız insanlara ‘İyi insanlar da ölmemiş’ dedirtmek. Bu iş tamamı ile bizim işimiz. Bu işi aşılamak istiyoruz. Okul müdürlerimiz ne zaman isterse biz emirlerine amadeyiz. Köylere show yapmaya gelmiyoruz. Topluma yarar, çocuklara gelecek olabilmek adına buradayız. Ankara’da yoksul durumda olan çok fazla köyümüz var, aynı şekilde Diyarbakır’da var. Yani Batı’dan tutun Doğu’ya kadar ellerimizi uzatacağız. Sesimizi duyan, bizden haberleri olan müdürlerimizin bir ‘alo’ demesi yeterli. Aynı teslimiyetle sessiz sedasız bu işi yapar gideriz. Gerçekten köylerimizin ve girdiğimiz okulların durumu çok kötü. İhtiyaç durumları oldukça yüksek. Bir defa gelinmemeli buraya 5 defa, 10 defa gelinmeli” dedi.



“MESLEKTAŞLARIMIZ ÖZEN GÖSTERMİYOR”
Avrupa’daki meslektaşlarının sanatçı konumunda olduğunu belirten Tan, mesleğe ilişkin şöyle bir eleştiri yaparak sözlerini tamamladı: “Berberiz dediğimiz zaman utanılacak bir iş yapıyormuşuz durumuna düşüyoruz. Bunun nedeni Türk berberler. Çünkü meslektaşlarımız özen göstermiyor. Mesela, cebinden çıkarttığı çakmak ile gelen müşterisinin tüylerini yakıyor. Aynı havluyu birçok müşteriye kullanıyor. Hijyene önem vermiyor. Eğitimini almıyor. Türkiye’de meslek markalaşamıyor. Erkek berberler deyince insanlar ağzını buruşturmaya başlıyor, beyaz yakalı meslek gruplarına daha fazla ilgi duyuyor. Bizler aslında sanatçı kişileriz, üreten kişileriz. Hayallerimiz çok güçlü. Hayallerimiz de güçlü olduğu için daima kendimizi geliştirmeye odaklıyız. Olabildiğince erkek kuaförleri kendini geliştirmeli, okumalı. Ne olursa olsun mesleklerine saygı duyup insanlara yardımcı olabilmeli. Bunu müşterilerine de aşılamalı.”