Kuaförler dertli!

Kısa süren eğitimler sonucunda herkesin kuaför dükkânı açabildiğini ve tarifenin altında iş yapan kuaförlerin sayısının gün geçtikçe arttığını söyleyen Başkan Apaydın, “Durum haksız rekabet yaratıyor” dedi


  • Oluşturulma Tarihi : 14.02.2019 12:14
  • Güncelleme Tarihi : 14.02.2019 12:14
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kuaförler dertli! haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
İşsizlik artarken, bazı belediyelerin ve halk eğitim merkezlerinin meslek edindirme kursları yoğun ilgi görüyor. Verilen kursların içerisinde çok talep gören alanlardan biri de güzellik uzmanlığı ve kuaförlük. Kısa süren eğitimler sonunda ise profesyonel bir hizmet verilemediğini ve sonuç olarak sektörde büyük sorunlar yaşandığını ifade eden İzmir Kuaförler Manikürcüler ve Güzellik Salonu İşletmecileri Esnaf ve Sanatkarlar Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sezai Apaydın, konu ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Eksik ve yanlış bilgilerle hizmet verilmesinin aynı zamanda sürekli kuaförlerin kapanmasına neden olduğunu söyleyen Apaydın, “Kısa süreli eğitimle açılan kuaförler, düşük tarifelerle haksız rekabet yaratıyor. Kuaför açmadan önce odamıza müracaat edilmesi, yol gösterecek olmamız sorunları azaltacaktır” şeklinde konuştu.



HAKSIZ REKABET YARATIYOR
Apaydın, son yıllarda en çok açılan iş yerlerinden biri olan kuaförlerde düşük tarifelerle hizmet verildiğini ve bunun haksız rekabeti doğurduğunu ifade etti. Apaydın, “Odamıza kayıtlı 2 bin 800 üyemiz bulunuyor ve İzmir Ticaret Odası, esnaf odalarına kayıtlı olan kuaför ve güzellik salonları ile birlikte İzmir’in tüm ilçelerini de ele alırsak yaklaşık 7 bin kuaför buluyor. İzmir merkezde esnaf odaları ile beraber 5 bin kayıtlı üye bulunuyor. Kayıt dışı kuaförler de var. Kendi çevrelerinde iş yapanlar da oluyor. Bu işten amatörce de olsa para kazananlar var. Kuaförlük fakirin geçim kaynağı oldu, çünkü ortada ciddi bir işsizlik var. Genç işsizlik artıyor ve halk eğitim merkezi gibi yerlerde kursa gidiyorlar. Son 10 senedir hizmet sektörüne ciddi bir talep var. Kafe, restoran, kuaför salonu gibi hizmetlerde yoğunluk oldu. Birçok kişi burada iş sahibi olmak istiyor. Türkiye geneline baktığımız zaman en çok bakkal ve kuaför açılıyor” ifadelerini kullandı.
BAŞARISIZ GİRİŞİMLER
Kuaförlerin çoğaldığını fakat bir yandan bilinçsiz şekilde hareket edilmesinin başarısız girişimlere yol açtığını söyleyen Apaydın, “Bizim sektörde haksız rekabet oldukça fazla. Camlara yazılan ilanlarla mücadele etmeye çalışıyoruz. Enerjimiz boşa gidiyor, çünkü kullanılan ürünler son derece pahalı, kira gibi maliyetler çok yüksek. Verilen tarifeleri kuaförler uygulama şansı bulamıyor. Tarifelerin çok altında fiyatlar veriliyor. Piyasada sıkıntı yaşanıyor” dedi. Halk eğitim merkezlerinde eskiden meslek edindirmek için çok farklı eğitimler verilirken, son dönemde kuaförlük kurslarına yönelik daha fazla talep olduğunu ifade eden Apaydın, “Belediyelerin ve eğitim merkezlerinin kadınlara verdiği derslerin başında kuaförlük, manikür, pedikür yer alıyor. Sektöre eleman yetiştiriliyor ama çalışma şansı olmuyor. Kuaförlük, profesyonellik isteyen bir sektör. Sadece 4 ay eğitim almış birinden alınan hizmetle, profesyonel hizmet çok farklı. Eğitimden sonra iş bulamayanlar da kendi kuaförlerini açıyor. Tarifelerin çok altında fiyat verenler iş yapsa da maliyetleri karşılayamıyor ve haksız rekabete yol açıyor. Ustalık belgesi gerekse de yeterli denetimler yapılmıyor. Biz oda olarak yeni açılan kuaförleri tespit ediyor ve kayıt altına alıyoruz” diye konuştu.
BİR SİSTEME BAĞLANMASI ŞART
Meslek liselerinde kuaför bölümünde okuyan veya mesleğini yapanlara işini daha iyi yapabilmeleri için eğitim verdiklerini de belirten Apaydın, “Deneyim sahibi olmaları için çaba gösteriyoruz. Yeni kuaför yetiştirmek için bir eğitim vermiyoruz, yeterince kuaför var. Mesleğin içerisinde olanları yönlendirmek için faaliyetler gerçekleştiriyoruz” dedi. Ayrıca, sosyal sorumluluk projelerinde yer aldıklarını da söyleyen Apaydın, “İzmir’in çeşitli yerlerinde özellikle huzurevlerinde hizmet verebiliyoruz. Bu tip çalışmalarımızı dile getirmeden yapıyoruz. Yönetim kurulu arkadaşlarımız sosyal sorumluluk projelerinin içerisinde yer alıyorlar” şeklinde konuştu. Müşteriye uygun ürünlerin satış yapılmasının kuaförlere çok katkısı olmadığını ifade eden Apaydın, “Tamamen müşteriye hizmet sunabilmek için bakım ürünü satışı yapılıyor. Bir standın maliyeti çok yüksek. Sürekli yenilemek gerekiyor. Tabii ki kar ediliyor ama çok sirkülasyonu olan ve fazla kar getiren bir iş değil. Bizim en büyük şikayetimiz haksız rekabet. Mutlaka daha yetkili olmamız gerekiyor. Kuaför açılmadan bize müracaat edilmesi gerekiyor. Biz yönlendirelim, tavsiye verelim de onlar da para kazansın. Sokak aralarında kuaför açarak, düşük fiyatlarda hizmet vererek para kazanmaya çalışmanın bir karşılığı yok. Bunun bir sisteme bağlanması gerekiyor. Kuaför açılacak yerin işe uygun olup olmadığını bilmesi lazım. Sürdürülebilir olması lazım, iyi araştırılması lazım” ifadelerini kullandı.