Kültürel mirasımız İzmir konuşuldu

Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi tarafından organize edilen programa, Sanat Tarihçisi Canan Çakmak ‘Kültürel Mirası Koruma Sürecinde İzmir’ konulu çalışması ile konuk oldu

  • Oluşturulma Tarihi : 21.01.2019 10:57
  • Güncelleme Tarihi : 21.01.2019 10:57
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kültürel mirasımız İzmir konuşuldu haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ
Sanat Tarihçisi Canan Çakmak, Türkiye Yazarlar Birliği İzmir Şubesi’nin bu haftaki konuğuydu. ‘Geleneksel Cumartesi Kültür Sohbetleri’ etkinliğine katılan Çakmak, ‘Kültürel Mirası Koruma Sürecinde İzmir’ sunumunu yaptı. Konuşma kapsamında; kültürel mirasın içeriği, dünyada ve ülkemizde kültürel mirası koruma sürecinin nasıl başladığı ve geliştiği, koruma kanunları ve ilke kararları, İzmir’in sahip olduğu kültürel değerler ve korunma durumları ile taşınmaz kültür varlıklarının korunmasında etken olan unsurlar ele alındı.
Çakmak, ülkemizde sivil mimarlık örneklerinin tespit ve tescili ile tarihi çevrenin doku bütünlüğüyle korunması ilkesinin ilk kez 1973 yılında 1710 sayılı Kanun ile getirildiğini, bu gelişimin Avrupa ülkelerine göre geç bir tarih olduğunu vurguladı. Çakmak aynı zamanda İzmir’de bu kanun kapsamında yapılan ilk tespit ve tescillerden önce özellikle Alsancak Kordon, Göztepe, Güzelyalı, Karşıyaka gibi kıyı bölgelerindeki yalıların pek çoğunun yıkılmış ve silueti etkileyen çok katlı binaların yapılmış olduğuna dikkati çekti. Tescilli taşınmaz kültür varlıklarının doku bütününde daha iyi korunduğunu aktaran Çakmak, Kemeraltı, Buca, Bornova, Bergama, Alaçatı gibi kentsel sit alanlarında yer alan tescilli taşınmazlar mülk sahiplerince korunurken, kentsel sit alanları dışındaki çok katlı yapıların arasında tek kalmış tescilli yapıların çoğunlukla yıkıma terk edildiğini belirtti. Konuşmacı, doku bütününde ve planlama ile korumanın önemine değindi. İzmir’in çeşitli bölgelerinden görsel örneklerle anlatımını destekledi.



HAK VE SORUMLULUKLAR
Tescilli taşınmazlarda mülk sahiplerinin hak ve sorumluluklarından bahseden Çakmak, 2004 yılında yürürlüğe giren 5226 sayılı kanun doğrultusunda taşınmaz kültür varlıklarında vergi muafiyeti, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinin hazırlanması ve restorasyon uygulamalarına ilişkin sağlanan destekler konusunda da dinleyicileri bilgilendirdi. Kültür Varlıklarının korunmasında, yasa, yönetmelik ve ilke kararları ile tespit-tescil çalışmalarının tamamlanmasının yanı sıra restorasyon uygulamalarının nitelikli elemanlarla gerçekleştirilmesinin önemine değinen Çakmak, yerel yönetim ve sivil toplum kuruluşlarının duyarlı çalışmalarının etkinliğini, halkın bilinçlendirilmesi ve ilköğretimden itibaren bu konuda çocuklarımızın eğitilmesinin gerekliliğini vurgulayarak konuşmasını sonlandırdı.
“ORTAK İNSANLIK ESERİDİR”
Sonuç olarak kültür mirasımız hangi dönemden kalırsa kalsın bütün Türk Milleti’nin koruması gereken ortak insanlık eseridir. Dolayısıyla kültür varlıklarımız herkesi ilgilendiriyor. Bunun için bütün toplumun bilinçlendirilmesi en doğru yoldur. Sanat Tarihçisi Canan Çakmak’ı dinlemeye konuyla ilgilenen çok sayıda katılımcı gelmişti. Sohbetten sonra soru cevap kısmı gerçekleşti. Sohbet hemen herkesi ilgilendirdiğinden bir de uzmanından dinlenildiği için ilgi çekti. Aynı konunun devamı olarak zaman zaman benzeri sohbetler ile konunun tabana yayılması ve ciddi manada anlaşılması sağlanabilir. Bu sohbetin devamı için Türkiye Yazarlar Birliği konuya hassas olarak eğileceğini vurguladı.
ÇAKMAK’TAN TİRE HAMAMLARI
Bir kentin zenginliği, insanlarının yaşama biçimlerini yansıtan mimari eserlerin niteliğiyle doğrudan ilişkilidir. Düzenli ve temiz kentler, ancak temiz insanların varlığıyla olanaklıdır. Anadolu kültüründe hamamlar, Selçuklu'dan günümüze kadar süreklilik gösteren mimarlık eserleri olmanın ötesinde, insanımızın temizliğe verdiği önemin de bir göstergesidirler. Türk insanın yaşamında, sosyal ve kültürel alışverişin de sağlandığı yerlerdir. Buna karşılık, tarihi kaynaklarda temiz ve refah oluşlarıyla övülen Türk hamamlarının birçoğu, günümüzde ne yazık ki, bakımsız ya da yıkıktır. Kitap, yavaş yavaş ortadan kalkan bir geleneğin sürdüğü yer olan hamamları konu alması açısından önemlidir.