Kültürlerin, dillerin ve dinlerin vakfı ' MAREV '

Yüzyıllardır Türk, Kürt, Arap, Süryani ve Yezidiler'in kardeşçe bir arada yaşadığı Mardin tarihi yapıları, geleneksel el sanatları ve kültürüyle dünya kentlerine örnek ve Türkiye'nin gurur kaynağı olmaya devam eden bir şehrimiz. Dünyanın en eski yerleşim birimlerinden biri olan, ilginç mimari yapısıyla tam bir müzekent konumundaki Mardin'in eğitimine, tarihi ve kültürel yapısına kurulduğundan bu yana hizmet eden bir vakıf MAREV


  • Oluşturulma Tarihi : 21.09.2015 07:24
  • Güncelleme Tarihi : 21.09.2015 07:24
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Kültürlerin, dillerin ve dinlerin vakfı ' MAREV ' haberinin görseli

Cengiz Aldemir/ANKARA

 İstanbul ve Ankara'da yaşayan Mardinliler, doğdukları topraklara hizmet etmek amacı ile bir araya gelebilmek için, uzun yıllar çaba sarf etmişler,  sonunda bütün bu isteklere cevap verebilecek nitelikte bir kuruluş olmak üzere, Mardinli ünlü iş adamı Bedii Ensari’nin etrafında toplanarak MAREV’i kurmuşlar. 1990 yılında kurulan Mardinliler Eğitim ve Dayanışma Vakfı (MAREV), her yıl Mardinli üniversite öğrencilerine karşılıksız olarak burs veren ve sosyo-kültürel alanlar başta olmak üzere birçok etkinliğe, faaliyete imza atan bir vakıf. Kısa adı MAREV'olan vakfın İstanbul Ataşehir’deki Genel Merkezi’nin yanında, Ankara ve İstanbul Bakırköy’de olmak üzere iki şubesi var.

1931 Mardin Doğumlu, Mardin Halk Partisi Gençlik Kolları Başkanlığı, İl Başkanlığı ve Mardin Ticaret Odası Başkanlığı yapmış Eski Ulaştırma Bakanı ve MAREV'de 25 yıldır başkanlık yapmış ve hala Ankara Şube Başkanı olan İbrahim Aysoy ile vakfın faaliyetleri konusunda söyleştik.

 İnsan sevgisini içselleştiren ve ortaya koyan MAREV Ankara Şube Başkanı İbrahim Aysoy vakıfın öz geçmişini gazetemize şu cümleler ile anlattı: "Öncelikle bütün hemşehrilerime ve dolayısı ile bütün Türk halkına huzurlu bir bayram diliyor ve candan kutluyorum. 1990 yılında üniversiteli gençlerimize sahip çıkmak ve dayanışmayı sağlamak amacıyla bu vakfı kurduk. Merkezi İstanbul'da Kadıköy'de, biz de Ankara'da Çankaya Belediyesi'nden aldığımız bedelsiz arsa ile yap işlet devret modeliyle vakfa kazandırdık. Bu binayı yapmamızdaki amaç iyi günde, kötü günde hemşehrilerimizin binayı kullanmaları için böyle bir çalışma yaptık. Ayrıca talebelere verdiğimiz burs çalışmalarımızın yanı sıra bugüne kadar Ankara'da durumu iyi olmayan hemşehrilerimize yaptığımız yardımları daha da artırmak amacını gütmekteyiz. Hemşehrilerimizi bir araya getirerek tanışmalarını ve dayanışmalarını sağlamaktayız. Ayrıca örf adet ve geleneklerimizi devam ettirmek amacı gütmekteyiz. 3 bin 500 metre kare alanın içinde kurduğumuz bu binayı hayısever hemşehrilerimizin ayni ve nakdi yardımları ile 18 ay içinde yaptırıp hizmete soktuk. "

TOPLAMDA 6 BİN ÖĞRENCİ MEZUN ETTİK

MAREV'in çalışmalarının bir çırpıda anlatılamayacağını belirten Aysoy, konuşmasına şöyle devam etti, "MAREV İstanbul'da 1990 yılında resmen kuruldu, Ankara'da ise 1991'de şubemizi açtık. Biz Ankara şubesi olarak 2180 üniversiteli talebeye burs vererek mezun ettik. İstanbul'da ise bu rakam 4 binin üzerinde. Toplam da 6 bin öğrenci mezun ettik. Biz bunlarla da kalmadık, Mardin'deki eğitim davasına hep koştuk. Mardin'deki okullara bilgisayar, fax ve eğitim amaçlı kırtasiye malzemeleri dahil bir çok konuda yardımda bulunduk. Birçok ilkokul öğrencisini de giydiriyorduk okul dönemlerinde.  Mardin'de huzur evi, okul yaptırdık ve onarılması gereken okulların da onarımını yaptırdık. Esasta yapılan bunca işin temelinde hemşehrilerimizin bağışları yatmaktadır. Onların bağışları ve çabaları ile vakfımız ayakta duruyor. Bugün için Ankara şubemiz 50 öğrenciye burs veriyor. Her sene 100 öğrencimize burs veriyorduk. Bina bizi biraz maddi bakımdan bizi sıkıştırdı. Kursiyerlerimizden hiç bir karşılık istemiyoruz. Onlardan iki talebimiz var. Birincisi sınıfını geçecek ve ikincisi cezai bir suç işlemeyecek. Halen bu binanın ufak tefek borçları var. Buradan bildirmek isterim ki bina ile ilgili çalışmalarımız biter bitmez yine 100 öğrenciye burs vereceğiz " diyen Aysoy, burs alacak ve almakta olan öğrencilere bir de mesaj verdi.

MAREV'İN 60 KİŞİLİK KOROSU

 MAREV'in öğrencilere verdiği bursun haricinde sosyal etkinliklerine de değinen İbrahim Aysoy, "Yaptırdığımız bu vakıf binası içinde Mardinli hemşehrilerimizin kullanımı için taziye, mevlüt, resepsiyon, kokteyl gibi etkinliklerin yapıldığı çok amaçlı salonlar yaptırdık. Kursiyerler için de kurs salonumuz var. Ayrıca yine bina içinde bir de 60 kişiden oluşan müzik koromuz var. Mardin kültürünü yaşatmak için hafta sonları müzik etkinliği yapılıyor. Her hafta Mardin yöresi müziğini gençlere unutturmamak için kültürümüzün önemli bir yanı olan sanat müziği icra ediyorlar. Yine binanın terasında kafe ve restoranımız var. Bu binadaki etkinliklerden elde edile n gelirle eğitim gören öğrencilere ve fakir insanlara yardımcı olmak amacını gütmekteyiz.  Ankara'da 20 bine yakın hemşehrimiz var. Vakfımızın 23 yıllık bir hikayesi var. Vakıfa şimdiye kadar katkısı bulunan insanlarımızı unutturmamak için bastırdığımız bir albümümüzde yer vererek kalıcı hale getirdi. Kadınlar kolumuz da bu bağlamda çok faal. Yaptıkları kermesler ve çay partileri ile Ankara'da yaşayan kadın hemşehrilerimizle dayanışmayı, yardımlaşmayı sağlamak amaçlı çalışıyorlar. Hemşehirlerimizin bir birleri ile tanışmalarını ve  dayanışmalarını görmek bizi mutlu ediyor " sözleri ile bir Mardin sevdalısı olduğunu ifade etti.

MAREV'İN KARDEŞ KURULUŞU MARSEV

MAREV'in Ankara şube binasının içinde, "kardeş kuruluşumuz" dediği MARSEV'e de dikkat çeken İbrahim Aysoy, " Ayrıca binamızın bünyesinde Mardin Eğitim Derneği (MARSEV)'de var. MARSEV'i kuran 3 kişiden birisi benim. Bu derneğimizin kuruluş amacı Artuklu üniversitemizdir. Bundan önce 2007 yılında devlet resmi vakıfların kuruluşlarını bitirdi. Üniversiteler vakıf açma imkanlarından mahrum oldu. Biz de MARSEV'i kurduk ve başına eski Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri olan Kemal Nehruzoğlu hemşehrimizi getirdik. İki kardeş kuruluşumuz çalışma koşullarında sıkıntı olmasın diye bir araya getirdik. Aynı çatı altında MAREV ve MARSEV eğitim, kültür ve yardımlaşma konusunda çalışmalarını burada sürdürüyor. İki kuruluşun da yönetim kurulu üyelerinin yüzde 80'i aynı kişilerden oluşuyor" sözleri ile değerlendirdi.

MAREV'İN MARDİN'DE YAPTIĞI DİĞER FALİYETLER

Öğrenci bursları dışında yaptıkları faaliyetlere de değinen Başkan Aysoy, " Burada şunları da bildirmek isterim ki, şimdiye kadar 4 Fakülte binasını üniversitemize kazandırdık ve hala içinde iki yılı aşkın eğitim yapılmaktadır. Mardin'deki eski hükümet binasının restarasyonu için bir sendika ile görüştük ve restore ettirdik.  Ayrıca bugün Sağlık Bakanlığı'na ait bir binayı eğitim kurumuna çevirmek için müracaat ettik. Bu binayı Diller ve Dinler Fakültesi olarak yaptırmak istiyoruz. Bunun için 2-2,5 trilyona ihtiyaç var. Şimdi de bu iş için görüşmeler yaparak katkıda bunacak kurum ve kuruluşlar ile diyalog halindeyiz. Ayrıca Midyat'ta da bir Fakülte projemiz var.  Daha önce böyle projelerimiz olmuştu. Vakfımız yapımında emeği geçen hayırsever hemşehrilerimizin bugüne kadar dil, din, ırk, siyasi görüş gözetmeksizin hizmeti getirdiğimiz noktadan ve bundan sonra da yardımı üstlenecek kişilerin adını yaşatmak amacını gütmektedir. Her şeyi devletten beklemek zamanı geçti. Çağımızda sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerine ve gayretlerine büyük bir ihtiyaç var. Bu da dayanışmadan bir sonuç çıkacağını göstermektedir. Her gün bir konu ile ilgilenirseniz sonuca varırsınız. GAP idaresi ile birlikte bir projemiz daha var. Ayrıca vakfımız yurtdışında doktora gören kardeşlerimize de kısmen destek veriyor " diyen Aysoy, yaptıklarını ve yapacaklarını sıraladı.

PAPALIK İLK MARDİN'DE KURULDU

Farklı kültürlerin bir arada yaşadığı Mardin halkının yüzyıllarca barış içinde kardeşliğini koruduğuna dikkat çeken Başkan Aysoy, "Mardin adının anlamı esasen diller ve dinler diyarı demektir. Mardin'de Türkçe, Kürtçe, Arapça, Süryanice konuşulan bir yerdir. Halkı en az 3 lisan bilir. Dedelerimizden kalan çok büyük bir mirasımız var. Birleşmiş milletler acaba dedelerimizden mi ders aldı? Dedelerimiz insan sevgisini miras olarak intikal ettiren bir davranış içinde olmuşlar bugüne kadar. Hıristiyanı, Müslümanı, Kürt'ü, Arab'ı hepsi bir arada. Bugüne kadar ki son yıllar hariç aralarında bir sorun oluşturmamışlardır. Hıristiyan bayramlarında Müslümanlar da kiliseye gider, Müslüman cenazesine katılan Hristiyan hemşehrilerimiz Müslüman kardeşine kendi inancıyla Fatiha okur. Yani Mardin'de bir ayrım, ayrımcılık asla olmaz. Mardin tarihi geçmişiyle de dünyaya bir örnek teşkil etmektedir. Örneğin dünyada ilk üniversite Mardin'de kurulmuştur. Papalık ilk Mardin'de kurulmuş sonra Halep'e taşınmış oradan da Roma'ya gitmiştir. Mardin böyle bir mimari, dinler ve diller tarihine sahip bir şehrimizdir. Bizler bu dünya mirasına sahip çıkmak için elimizden gelen bütün gayreti göstermek zorundayız diye düşünüyorum.

KENT DOKUSUNU BOZAN BİNALAR YIKILIYOR

Ayrıca Mardin'in mimari dokusunu bozan binaları tespit ederek yıktırıyoruz. Bu konuda hem Birleşmiş Milletlerden, hem de devletten katkı var. Mardin'in hangi davası olursa olsun taşın altına elimizi koymaya çalışıyoruz. Diğer vakıflara da Ankara'da yaptığımız binamız ve çalışmalarımız ile örnek olduğumuzu sanıyorum. Amacımız halkımıza, hemşehrilerimize hizmettir ve hizmet etmeye devam edeceğiz. Yeter ki hepimiz bugünkü ortamdan bir an evvel sıyrılmasını ve Türkiye'nin bir an önce huzura kavuşmasını inşallah görürüz" diye konuştu.