“Kültürpark çözüm değil”

DEÜ Güzel Sanatlar Fakültesi’nin taşınma iddiaları hem öğrencileri ve akademisyenleri, hem de STK’ları ayaklandırdı. Fakültenin Şehitler Caddesi’ndeki ilk yerine taşınması talep edildi


  • Oluşturulma Tarihi : 22.07.2019 09:12
  • Güncelleme Tarihi : 22.07.2019 09:12
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
“Kültürpark çözüm değil” haberinin görseli

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER
1994 yılından beri Narlıdere yerleşkesinde eğitim öğretim faaliyetlerini sürdüren Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF), 2 bine yakın öğrenciye hizmet veriyor; 150 civarında akademik ve idari personel ise görevli olarak çalışıyor. Ancak köklü bir geçmişe sahip olan fakültenin Tınaztepe Yerleşkesi’ne taşınması söz konusu. Son günlerde her ne kadar Kültürpark öneri olarak sunulsa da İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkilileri tarafından kabul edilmiyor. Öğrenciler ve öğretim üyeleri taşınma kararına karşı aylardır büyük bir direniş gösterirken, fakülte yönetimi binaların depreme karşı dayanıklı hale getirildikten sonra tekrar taşınacağını dile getiriyor. Yeni binanın GSF eğitimi için uygun olmadığını vurgulayan Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimi Sözcüsü ve Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi Kurucu Başkanı Ahmet Tuncay Karaçorlu ise “Taşınılması düşünülen bina, kültür ve sanat olanaklarına uzak olduğu kadar uygun da değil” dedi. Karaçorlu, Güzel Sanatlar Fakültesinin nihai anlamda taşınması gereken yerin, tüm kamulaştırma maliyetleri göze alınarak, Alsancak Şehitler Caddesi’ndeki ilk yeri olması gerektiğini vurguladı. Karaçorlu aynı zamanda Kültürpark’a ilişkin eleştirilerini de, “Kültürpark’ta hangarlar çözüm olarak bile önerilmemeli, gecikmeden sökülmeli, hangarları yükseklikleriyle bile tartışarak varlıkları meşrulaştırılmamalıdır” diyerek sıraladı.


Foto Altı: Karaçorlu, İzmirlilerin Güzel Sanatlar Fakültesine borçlu olduğunu belirterek, GSF’nin Alsancak Şehitler Caddesi’ne taşınmasını talep etti; Kültürpark’ın ise çözüm olmadığını vurguladı.

“İZMİRLİLERİN BORCUDUR”
Öğrencilerin taşınmak istememelerinin gerekçelerini sıralayan Karaçorlu, “Mevcut kampüsün fiziki yapısının sanat eğitimine ve etkinliklere göre geliştirilmiş olması, taşınması düşünülen yeni binanın idari rektörlük binası olarak tasarlanmış olması nedeniyle güzel sanatlar fakültesi eğitim ve etkinlik koşullarına uymaması, taşınma sonucu ulaşım ve taşınma problemi, taşınılması düşünülen binanın kültür / sanat olanaklarına uzak ve uygun olmaması” diye ekledi. 10 Şubat 2019 tarihine kadar boşaltılacağı söylenen güzel sanatlar fakültesinin kurulu ulaşım düzenini bozmak yerine daha akılcı çözümler üretilebileceğini söyleyen Karaçorlu, şöyle devam etti: “Zaten Tınaztepe yerleşkesi; mevcut çalışanları, öğrencileri ve eğitimcileri için  birçok alanda zorluğu getirirken, aynı zorlukları Güzel Sanatlar Fakültemize de yaşatmak planlama ve şehircilik değerlerine aykırı bir dayatmadır. Alsancak’ta uzun yıllar kültür hizmeti veren, bir ‘Cumhuriyet Dönemi kültür mirası’ olan yerinden, yine bir oldubitti dayatmayla sökülüp, zorla yer seçimi yapılarak yanlış bir yere taşıttırılmasıyla yaşatılanlar bir kez daha yaşatılmamalıdır. Aksine bu  nedenlerle; güzel sanatlar fakültemize İzmirlinin bir borcu vardır. O da Güzel Sanatlar Fakültemizi kentimizin merkezine, Alsancak Şehitler Caddesi’nde bulunan ve asırlık ağaçlarıyla yaşamını sürdüren, endüstri mirası olarak Kültür Bakanlığınca koruma altına alınan, onlarca yerden birine restorasyonu yapılarak taşımaktır. Deniz ulaşımıyla da, tramvayla da, diğer toplu taşım araçlarıyla da ulaşımı İzmir’in her bölgesinden kolay olan bu bölge aynı zaman da Havagazı Kültür Merkezinin de bulunduğu bir bölgedir. Kemeraltı’ndan başlayıp, Kültürpark’tan geçerek, tarihi Alsancak Garı’na kadar ulaşan bu aks İzmir’in, kentimizin tarihi kültür aksıdır.”



“İLK YERİNE TAŞINSIN” ÇAĞRISI
Güzel Sanatlar Fakültemizin nihai anlamda taşınması gereken yer, tüm kamulaştırma maliyetleri göze alınarak, Şehitler Caddesi’ndeki ilk yeri olmalıdır” diyen Karaçorlu, “O dönem kıymetli insan Şükrü Tül ile Doğal ve Kültürel Yaşam Girişimimiz yıkım öncesi uyarılarda bulunmuştu. Sorumlu kamu kurumunu ve kamuoyunu bu konuda göreve davet etmiştik. Yıkım başladığı sırada Şükrü Tül ve bizler görseller çekmiş, kent belleğine taşıma işlevini yerine getirmiştik. Yıkım araçlarının sesi hala kulağımdadır. Büyükşehir Belediyesi halka ve topluma karşı sorumluluğu gereği; merkezi idarenin yanlış uygulamasına karşı İzmir’in duyarlı olması gereken çevreleriyle, şimdiki gibi ‘yerinde kalsın!’ kampanyasını başlatabilirdi. Ama senaryonun metni, oyuncular ve oyun hazırdı. Tıpkı Resim, Heykel Müzemizi yıkma girişiminde olduğu gibi” dedi.
“GECİKMEDEN TESLİM EDİLMELİ”
Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğünün,​ bir şehir planlama kurumu olmadığını, bir eğitim kurumu olduğunu hatırlatan Karaçorlu, “Öğrencilerin, öğretim üyelerinin ve İzmirlilerin güzel sanatlara ilişkin, yeni eğitim dönemi ihtiyaçlarıyla ilgilenmelidir. Kültürpark’ta hangarlar çözüm olarak bile önerilmemeli, gecikmeden sökülmeli, hangarları yükseklikleriyle bile tartışarak varlıkları meşrulaştırılmamalıdır. Güzel Sanatlar Fakültemizin, yalnızca tiyatro bölümü, sinema bölümü ve müzik bölümleri taşınmalıdır. Dünyada bu üç sanat eğitimi bir fakültede birleşmektedir. DEÜ Rektörlüğüne ait alana bir sonraki eğitim dönemine yetiştirilmek üzere taşınmalıdır. Kaldı ki tiyatro bölümü için önerdiğimiz bölgede, birçok endüstri mimarisi ağaçlarıyla tescilli başka yapılar da bulunmaktadır. Yine bir sonraki eğitim dönemine yetiştirilmek üzere Güzel Sanatlar Fakültemizin kalan diğer bölümleri de bölgedeki böylesi yakın  yapılara restorasyonu yapılarak taşınmalıdır ve İzmirliye, öğrencilere, öğretim üyelerine gecikmeden teslim edilmelidirler” diyerek sözlerini sonlandırdı.