Kültürpark’ın akıbeti belli olacak

E. ÇAĞLA GENİŞ

İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin mayıs ayında kamuoyuna tanıttığı Kültürpark Projesi, kentte bazı kesimler tarafından tepki ile karşılanmıştı. Tepkiyle karşılanan projenin ardından kısa sürede Kültürpark’a Dokunma Platformu oluşturulmuş, takipçi ve destekçi sayısı 20 binlere yaklaşan grubun düzenlediği imza kampanyasında birkaç gün içinde 10 binden fazla imza toplanmıştı.

Sosyal medyada projeye tepkiler yükselirken, mimarlar, şehir plancıları, orman mühendisleri ve peyzaj mimarları odaları da Kültürpark Projesi’ni eleştiren rapor hazırlamıştı. Kültürpark Projesi'yle ilgili gerek sosyal medyada gerek meslek odaları raporlarında yer alan ortak eleştirinin odağında, alanda yıkılacak tesislerin yerine yeni tesis yapılmaması, ticaretin öne çıkarılmaması, yeşil alanların yok edilmemesi gibi konular yer alıyor.

KARAR YARIN VERİLECEK

Kamuoyunda bazı kesimlerce büyük eleştiri alan Kültürpark Projesi ile ilgili gelinen son noktada kritik karar, İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun yarın yapacağı toplantının gündeminden biri de Kültürpark Projesi olacak. Kurul, projeyi onaylarsa yapılmasının önünde yasal engel kalmayacak. Onaylamazsa, kabul etmediği bölümler ya revize edilecek ya da projeden vazgeçilebilecek. Kuruldan çıkacak karar kamuoyu tarafından merakla bekleniyor.

İNŞAAT ALANI DEĞİL KENT PARKI

Kültürpark’a Dokunma Platformu, kurul tarafından verilecek kararda farklı disiplinlerden birçok bilimsel rapor ve ilgili meslek odalarının katkılarının yanı sıra yüzlerce kentlinin katılımıyla gerçekleştirilen panel-forum etkinliği ile oluşturulan görüşlerin dikkate alınmasını istendi. Kültürpark Projesi hakkındaki eleştiri ve önerilerini de açıklayan platform üyeleri, projede sergi-kültür binası olarak tanımlanan yüksek inşaat yoğunluğuna sahip kongre merkezi ve fuar binasının yerinin Kültürpark olmadığı, Kültürpark’ın yeşil alan açısından oldukça kısıtlı olan kentte potansiyel inşaat alanı değil kent parkı olduğunu belirtti. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin ticareti canlandırma, Kültürpark’a ticaret getirme yaklaşımından acilen uzaklaşılması gerektiğine dikkat çekilerek, “Belediyelerin görevi kamusal alanda ticaret düzenlemek değildir. Bu bağlamda kentin en önemli yeşil alanının çevresindeki bazı bölgelerin veya yapıların ticari potansiyeli gibi gösterilmesi son derece endişe verici bir söylemdir. Kültürpark alanı artık bir fuar ya da ticaret merkezi değil, kuruluşunda ve izleyen süreçlerde defalarca belirtildiği ve taahhüt edildiği üzere bir kent parkı ve halk okuludur. Bu anlayışa dayanmayan her hamle kentte gerilim ve gerginliğe yol açacaktır” dendi.

KÜLTÜRPARK ANAYASASI HAZIRLAMALIDIR

Kültürpark’ın yönetim anlayışının da değişmesi gerektiği savunan platform üyeleri, “Fuarcılık etkinliklerinin Kültürpark’tan Gaziemir’e taşınması nedeniyle İZFAŞ da oraya taşınmalı, Kültürpark’ın yönetimi için yeni bir kurum oluşturulmalıdır. Bu kurum öncelikle katılımcı bir anlayışla alanın koruma ve yönetim ilkelerini belirleyerek bir ‘Kültürpark Anayasası’ hazırlamalıdır. Bu kurum bünyesinde Kültürpark ekolojisinin korunması/geliştirilmesi/sürdürülebilirliği için konusunda uzman ziraat mühendisleri, peyzaj mimarları ve ilgili diğer uzmanlar istihdam edilmeli; buradaki etkinlikler ilgili meslek odaları ve üniversitelerle işbirliği içinde sürdürülmelidir. Yine bu kurumun bünyesinde alanın bakımı, güvenliği, temizliği için kadrolar oluşturulmalıdır” şeklinde açıklama yaptı.

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK PLANLARI OLUŞTURULMALIDIR

Açıklamanın devamında fuar alanında yer alan yapılara ilişkin şu önerileri yer verildi: “Paraşüt Kulesi, Tenis Kulübü, Pakistan Pavyonu, Evlendirme Dairesi, Arkeoloji Müzesi, Celal Atik Spor Salonu, İzmir Sanat, Açıkhava Tiyatrosu dışında kalan tüm binalar yıkılmalı, yıkılmayan binalar onarılarak çağdaş görünüm ve kullanım kazandırılmalıdır. Göl Gazinosu ve Ada Gazinosu, bu eklerden arındırılarak özgün tasarımları çerçevesinde restore edilmelidir. Kafeterya/restoran olarak halkın kullanımına açılmalı ve bu mekanlardaki işletme anlayışı çeşitli yönetmeliklerle kontrol altına alınmalıdır. 12 yıldır bakımı yapılmayan, kaderine terkedilen göl ve kaskatlı havuzun bakım planları yapılmalı, parçalanan heykelleri onarılmalı ve bu su bölgeleri için sürdürülebilirlik planları oluşturulmalıdır.” 

Haber Merkezi