Kurtçu ile Buca’yı değerlendirdik

YUSUF ÇAĞIRTEKİN-ÖZEL HABER

Yaşar Naci Kurtçu, 1987 yılında başladığı gazetecilik hayatına Buca’nın ilk yerel gazetesi olan Hodri Meydan Gazetesi’ni çıkartarak uzun yıllar devam etti. Bu gazeteyle yıllarca genç gazetecilere iş imkanı sağlayan Yaşar Naci Kurtçu, Buca’da birçok tarihi olaya tanıklık yapmış medya patronlarından bir tanesi. Hodri Meydan Gazetesi’ni kurduğunda İzmir’de sadece 3 ya da 4 tane gazete bulunduğunu ifade eden Kurtçu, Anadolu’nun bütün kasabalarını da dolaşarak gazetesine 5 binden fazla abone bulduğunu belirterek o dönemde yapılması çok zor bir işi başardığını söyledi. Yıllarca gazetecilik yaptıktan sonra radyoculuğa geçiş yapan Kurtçu, Türkiye’de kurulan ilk özel radyolardan bir tanesi olan Hodri Meydan Radyosu’nu kurdu. 1993 yılından beridir radyoculuk yaşantısını sürdürmeye devam eden Kurtçu, ara ara gazete çıkarmaya devam ettiğini söyleyerek, gazetecilikten kopmadığını dile getirdi. Yerel seçimlere 1 sene kala Buca’daki siyasi iklimi de değerlendiren Yaşar Naci Kurtçu, Levent Piriştina’yı desteklediğini ve tekrar seçilmesi gerektiğini söyledi.

“RADYOCULUK BİR TUTKU”

İlk olarak radyoculuk hayatına nasıl başladığını belirten Yaşar Naci Kurtçu, radyoculuk yapmanın bir tutku olduğunu söyledi. Radyonun insanlara erişmede hızına hayran olduğunu dile getiren Kurtçu, “Buca'nın ilk gazetecilerinden biriyim. Buca'da ilk gazete olan Hodri Meydan gazetesini çıkarmıştım. Uzun yıllar farklı isimlerde gazetelerde çıkarıp medya yaşantıma devam ettim fakat 1993 yılından sonra radyoya geçiş yaptım.O gün bugündür de radyoculuğu devam ettiriyorum. Radyo daha hızlı bir iletişim aracı. Mesela şimdi bir kaza olsa, buradan hemen anonsunu geçebilirim ama gazetede ancak ertesi gün okuyuculara bu haberi ulaştırıyorsun. Yaşadığımız çağda tabi internetin hızı çok büyük ama radyoculuğun bir tutku olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

“EN İYİSİ PİRİŞTİNA”

Seçimlere bir sene kala Buca’daki siyasi iklimi değerlendiren Kurtçu, “Ben Buca’da 3 tane belediye başkanı gördüm. Ertan Erdek, Cemil Şeboy ve şimdi de Levent Piriştina’yı görüyorum. Ertan Erdek dönemine baktığınızda seçimlerin son ayına kadar sokakları çöp götürüyordu, mikroplar saçılmış ve ilçede kolera salgını başlamıştı. Nedeni işçilerin greviydi. Daha sonra DSP’den aday olan Cemil Şeboy yönetti. Şimdi de Levent Piriştina var. Piriştina döneminde belediye de bir şeffaflık başladı. Bugün belediye başkanını karşınıza alıp ağabey kardeş gibi sohbet edebilirsiniz. Cebimde yol param yok evime dönemeyeceği deseniz çıkarır size harçlık verebilir. İş isteseniz, neden size iş veremediğini saatlerce anlatır. Gençlerle genç, yaşlılarla yaşlı olur. Belediye’de tüm tesislerde 65 yaş üstü hiçbir vatandaş çay parası ödemez. Herkesin evine yoksulsa tüpünü gönderir. Okuyamayan genci varsa okutur. Babasının fotokopisi. İnsan canlısı bir adam. O nereye aday olursa olsun benim partim o olur. Buca’da yine Levent Piriştina’nın aday olmasını ve kazanmasını istiyorum” dedi.Yıllar önce Cemil Şeboy davasında İzmir Adliyesi önünde kefen giymesinin sebebine de değinen, Yaşar Naci Kurtçu, olayı sadece adaletin yerini bulmasını istediği için yaptığını ve mahkeme kararını protesto etmek amacıyla kefen giydiğini söyledi.