Lojistik sektörü AB’de yok oluyor

AB ülkelerinin Türk TIR şoförlerine vize vermemesi sonucu Türk Lojistik sektörü zarar görüyor. Son beş aydır sıkıntının yoğunlaştığını belirten Elmasoğlu, “Bu gidişle uluslararası kara taşımacılığı sektörü biter” ifadelerini kullandı

  • Oluşturulma Tarihi : 23.08.2019 09:06
  • Güncelleme Tarihi : 23.08.2019 09:06
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Lojistik sektörü AB’de yok oluyor haberinin görseli

NURETTİN BAKİ-ÖZEL HABER
İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Elmas Group Lojistik Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Elmasoğlu, Avrupa Komisyonu’nun ilgili mevzuatında istenen tüm belgeleri ve hatta fazlasını sunmalarına rağmen, Avrupa Birliği (AB) makamlarının Türk TIR operatörlerine vize vermediğini söyledi. Son beş aydır sıkıntının yoğunlaştığını, 2 aydır ise sürecin durma noktasına geldiğini belirten Elmasoğlu, birçok lojistik firmasının araçlarını garaja çektiğini, şoförlerin işlerini kaybetme noktasına geldiklerini ve bu gidişle Türkiye’nin uluslararası kara taşımacılığı sektörünün tamamen biteceğini ifade etti. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) ve diğer sivil toplum kuruluşlarının bugüne dek konuyla ilgili yaptığı tüm girişimlerin sonuçsuz kaldığını vurgulayan Elmasoğlu, “Tarife dışı engel olarak ifade ettiğimiz bu unsur, Türk lojistik sektörünün tamamını etkilemektedir. Soruna bir devlet politikası ile yaklaşılması ve bu şekilde sahiplenilmesi gerekmektedir” değerlendirmesinde bulundu. UND Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Kuyumcu da “Dış Ticaretimizi Taşıyan Türk Sürücülerinin; AB Ekonomisindeki önemli rolleri ve risk taşımayan bir grup olmamaları sebebiyle Turist ve iş adamı statüsü dışında ‘Acil, öncelikli’ grup olarak değerlendirilmesi ve Schengen Bölgesindeki vize kısıtlaması kaldırılmalıdır” diyerek Dışişleri Bakanlığına seslendi.

İŞSİZLİK TEHLİKESİ UYARISI!
Uluslararası nakliye şirketlerinin bünyesinde çalışan TIR operatörlerinin bildiği ve yaptıkları tek mesleğin bu olduğunu belirten Elmasoğlu, işsizlik tehlikesine dikkat çekerek “Önceden TIR şoförü olarak anılan bu arkadaşlarımıza artık mevzuatta TIR operatörü deniyor. Yani bu, başlı başına bir meslektir. Yurt dışında uzun süre yoğun olarak bulundukları için o vizyona da sahip arkadaşlarımızdır. Biz bu arkadaşlarımızı Türkiye içinde çalıştıramayız. Birçok lojistik firması, vize alamadığı TIR operatörlerini çıkartmak zorunda kalıyor. Bu çok üzücü bir durum. İşsizler ordusuna kıdemli ve deneyimli yeni işsizler katılıyor” ifadelerini kullandı. Avrupa Komisyonu’nun 15 Mayıs 2019 tarihli mevzuatına göre TIR operatörlerinin vizeleri için başvuruda bulunduklarını belirten Elmasoğlu, “Müracatımızda özellikle son dönemde bu mevzuatta belirtilmeyen evraklar da isteniyor. Bunları da sunmamıza rağmen tüm TIR operatörlerimize ret yanıtı alıyoruz. Göçmen olarak Türkiye’ye gelmiş, çift pasaportlu arkadaşlarımızı çalıştırabiliriz, ama neden böyle bir şey yapalım? Biz Gümrük Birliği 96 kuralları gereği serbest dolaşım için gerekli belgeleri kesebiliyoruz, ama bizim aracımıza sınırda dur deniyor. Çok açık söylüyorum, bu böyle giderse sektör bitecektir. Birçok firma şimdiden araçlarını garaja çekmiş durumda. Türkiye’mizin büyük bir potansiyeli var, üreticimiz üretimini gerçekleştiriyor, firmalarımız ihracat yapmak istiyor, ancak mallarını yurt dışına taşıyacak araç bulamıyorlar” dedi.




Yaşananların altında yatan amacı “Türk nakliye sektörünü bitirmek” olarak açıklayan Elmasoğlu, “Gelişen, güçlenen, modern ve çevreci araçlarla zenginleşen Türk lojistik filosunun Avrupa’da söz sahibi olmamasını sağlamak ve bunun yanında Türk milli mahsulünü yabancı plakalı TIR’larla taşınmasını sağlamak istiyorlar. Devletimiz bununla ilgili de önlemler alacaktır, ama görünen amaç, Türk nakliye sektörünü bitirmektir. Yaşanan bu sıkıntının üzerine büyük ve yüksek adımlarla gitmek, durumu en geniş ölçüde kamuoyu ile paylaşmak zorundayız” diye konuştu.
TEK BİR ÜLKEDE ÇALIŞTIRAMAYIZ
Lojistik firmalarında çalışan TIR operatörlerinin tüm Avrupa’da çalıştıklarını ifade eden Elmasoğlu, tek bir ülkeden vize alınarak her bir şoförün sadece o ülkede sefere çıkması gibi bir durumun pratikte söz konusu olamayacağını vurguladı. Elmasoğlu, “Bu işi yapan TIR operatörlerinin vizelerinin hazır olması gerekiyor. Konsolosluklarla konuştuğumuzda orada acentenin bulunmasını istiyorlar ki var; ikincisi şoför ve araç listesi istiyorlar, veriyoruz. Bunlarla birlikte hangi tarihte hangi firmanın yükünü taşıyacağımız bilgisini de istiyorlar. Bakınız bu firmalar, kaba tabir ile söyleyeceğim, tektekçi nakliyeciler değil. Senelik küresel anlaşmalar yapan firmalardan söz ediyoruz. Bizim müşterimiz Yunanistan’a da mal gönderir, İtalya’ya da Romanya’ya da gönderir. Ben, şoförüme örneğin Romanya’dan vize aldığım zaman onu sadece Romanya’ya gönderemem, böyle bir lüksüm yok. Sırası gelen TIR operatörü çıkar ve görev neresiyse oraya gider. Tek bir ülkeden vize alarak sadece o ülkeye giden TIR operatörü yoktur, olamaz. Bunu denk getiremezsiniz, sapmalar olur. Bu yüzden sapmalar olursa ben vize vermem diyemezsiniz. Ama şu anda, söylemeseler de yaptıkları budur” dedi. Çözüme ilişkin İZTO olarak Ticaret Bakanlığı nezdinde yaptıkları girişim hakkında da bilgi veren Elmasoğlu, şöyle konuştu: “Hepimizin bu konuyla ilgilenmesi ve çözüm için çaba harcaması gerekiyor. İzmir Ticaret Odası olarak bakanlığımız nezdinde bir girişimde bulunmuştuk. Yat kaptanlarının gemici cüzdanları vardır. Bu insanların tek işi yat kaptanlığıdır. Yurt dışına çıktıklarında vize sıkıntıları olmaz. Bizim de uluslararası nakliyatta TIR operatörü olarak çalışan arkadaşlarımıza, benzer bir cüzdanın sağlanması gerektiğini ifade ettik. Bunun için AB mevzuatı içinde de bu anlamda yapılması gerekecek değişiklikler söz konusu olacaktır. Dolayısıyla bu bir ülke meselesidir. Konuyla ilgili olarak devletimize konuyu daha derinlemesine açıklayacak farklı girişimlerimiz de olacaktır. Çünkü böyle giderse koca bir sektör bitecektir.”
25 BİN SÜRÜCÜMÜZÜN İHTİYACI VAR
Dışişleri Bakanlığı’na taleplerini ileten UND Yönetim Kurulu Üyesi Nuri Kuyumcu, 25 bin Türk TIR şoförünün Schengen vizesine ihtiyacı olduğunu aktardı. Kuyumcu, “Batıya olan dış ticaretimizi taşıyan 25 bin sürücümüzün Schengen vize ihtiyacı bulunmaktadır.  26 ülkeyi kapsayan ve genişleyen Schengen Bölgesindeki 180 gün içindeki 90 günlük kalış süresi yetmemektedir. Schengen bölgesi üzerinden yapılan taşımalarda, Schengen Bölgesi terk edilse dahi, bölge dışındaki kalış süreleri ‘Schengen 180/90 günlük kalış süresine’ dahil edilmektedir. Schengen Bölgesi kalış süre hesaplamalarında, geçmiş dönemdeki vizelere ait kalış süreleri de hesaba dahil edilmekte ve her yeni vize idari bir karar olmasına rağmen bir önceki döneme ait vize için 180/90 gün kuralına uymuş ve yeni vize almış sürücüler cezalandırılmaktadır. Schengen vize müracaatlarında her vize için 20 farklı evrak talep edilmektedir. Vize başvurularında Davetiye ve CMR (taşıma evrakı) ibraz şartı aranmaktadır. Aynı ülkelerin farklı illerdeki Büyükelçilik/konsolosluklarına ait vize prosedürlerinde farklılıklar yaşanmaktadır” ifadelerine yer verdi.




1 YILLIK VİZE TEMİN EDİLMELİ
Schengen Vizesiyle ilgili dernek olarak çözüm önerilerine de sunduklarını belirten Kuyumcu önerilerini şu şekilde sıraladı: “Türk sürücüleri, AB Ekonomisindeki önemli rolleri ve risk taşımayan bir grup olmamaları sebebiyle Turist ve iş adamı statüsü dışında “Acil, öncelikli” grup olarak değerlendirilmeli ve Schengen bölgesindeki vize kısıtlaması kaldırılmalıdır. Bu süreç tamamlanıncaya kadar; Schengen bölgesinde seyahat eden sürücüler için 90/180 kuralı, 180/180 kalma süresine izin verecek şekilde genişletilmeli ve en az 1 yıllık vize temin edilmesi sağlanmalıdır. Türk sürücülerinin vize başvuru evrakları ortak bir sisteme kaydedilmeli ve her başvurudaki mükerrer doküman süreci işletilmemeli, müracaatlardaki doküman sayısı azaltılmalıdır. Schengen Vize müracaatlarında ‘Davetiye’ ve ‘CMR - taşıma evrakı’ talep edilmemelidir. AB’nin diğer ülkelerle (Rusya vb.) imzalamış olduğu anlaşmalarda olduğu gibi vize ücretlerinde indirim yapılmalıdır. Türkiye’de yerleşik farklı AB ülkesi temsilciliklerinin farklı Schengen Vize Prosedürlerinin ortadan kaldırılmasının sağlanması önem arz etmektedir.”