Mahpushanedeki ‘öteki’: İnsan hakları savunucuları

Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu’nun #Özgürlükİçin kampanyasına destek veren İHD, cezaevlerinde kalan insan hakları savunucularının derhal serbest bırakılmasını talep etti


  • Oluşturulma Tarihi : 02.12.2020 08:52
  • Güncelleme Tarihi : 02.12.2020 08:52
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mahpushanedeki ‘öteki’:  İnsan hakları savunucuları

SULTAN GÜMÜŞ / ÖZEL HABER

Türkiye’de ve dünyada artan vaka sayılarının gölgesinde koronavirüsle mücadele tam gaz devam ederken, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın ‘üçüncü zirve’ vurgusu yaptığı İzmir de salgın nedeniyle oldukça zor günler yaşıyor. Kentte Ekim ayıyla birlikte başlayan vaka artışı korkutucu bir hıza ulaşırken, beraberinde gelen yeni yasaklar, durumun ehemmiyetini tekrar tekrar yüzümüze vuruyor. Salgının ülkemizde görülmeye başladığı Mart ayı itibariyle toplumun tüm kesimlerindeki mağduriyeti haberlerimiz aracılığıyla dile getirirken, hapishanelerde kalan mahkumların ve anneleriyle birlikte yaşayan çocukların da risk grubu altında olduklarını belirtmiş, en azından süreç sağlıklı bir boyuta ulaşana dek dışarıya çıkmaları gerektiğini yazmıştık. Aylar geçse de gündemdeki konu değişmedi; hapishanelerdeki insan hakları savunucuları da dahil birçok mahkumun derhal serbest bırakılması gerektiği talep edildi. Bugün, dünya çapında tüm insan hakları savunucularının serbest bırakılması için yeni bir küresel kampanya olan #Özgürlükİçin kampanyasını desteklediklerini hatırlatan İzmir İnsan Hakları Derneği (İHD) Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Çiçek, “Kişilerin özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları Kovid-19 hastalığına yakalananlar ya da yakalanma riski bulunanlar için ölüm cezasından farksız olacaktır” dedi.

MAHPUSLARA KARŞI CİDDİ TEHDİT

Hızla yayılan yeni tip koronavirüs pandemisinin mahpuslara karşı oluşturduğu ciddi tehdit nedeniyle, Uluslararası İnsan Hakları Federasyonu (FIDH), hükümetlere sorumlulukları altında bulunan mahpusların güvenlik ve sağlığını sağlama yükümlülüklerini hatırlattı ve hapishanede tutulan tüm insan hakları savunucularının serbest bırakılması çağrısını yapmak için #Özgürlükİçin kampanyasını başlattı. İHD olarak kampanyaya destek verdiklerini duyuran Çiçek, “Kovid-19 salgını daha önce benzeri görülmemiş bir tehdit oluşturduğundan insan hakları savunucularının serbest bırakılması her zamankinden daha acil bir gereklilik haline gelmiştir. Haklarımız ve bunları savunanlar bu pandeminin kayıpları haline gelmemelidir. İnsan hakları savunucuları serbest bırakılmalı ve adaletsizlik, ayrımcılık, şiddet ve diğer insan hakları ihlallerine karşı meşru faaliyetlerini yürütmelerine izin verilmelidir” dedi.

ONLAR DEĞİŞİMİN MEŞRU AKTÖRLERİ

“Dünyanın dört bir yanında insanlar suç işledikleri için değil insan haklarını savunmak için yaptıkları çalışmaları nedeniyle hapishanelerde tutulmaktadır” sözlerini kullanan Çiçek, şunları ekledi: “Değişimin meşru aktörleri olan insan hakları savunucuları aslında hiçbir şekilde hapsedilmemeliydiler. Kovid-19 dünyanın her yerinde hızla yayılırken hükümetler için bu adaletsizliğe son verme ve insan hakları için mücadele verenleri serbest bırakma zamanı artık geldi. Bugün hükümetler, her zamankinden daha da acil bir biçimde, siyasi mahpuslar ile sadece eleştirel ya da muhalif görüşlerini ifade etmeleri nedeniyle tutuklananlar da dahil olmak üzere, yeterli hukuki gerekçe olmaksızın özgürlüğünden mahrum bırakılan herkesi serbest bırakmalıdır. Bu söylenenler küçük yaştakiler, göçmenler, mülteciler, siyasi muhalifler, gazeteciler ve insan hakları savunucuları için de geçerlidir.”

KOŞULLAR İÇLER ACISI…

Mevcut sağlık krizinin aciliyeti, çoğunluğu hijyen bakımından içler acısı koşullarda tutulan ve yeterli sağlık hizmeti verilmeyen tüm bu kişilerin özgürlüklerinden haksız yere mahrum bırakılmalarının telafisi için yetkililere bir fırsat sunulduğunu belirten Çiçek, “Böyle bir bağlamda, FIDH daha genel bir önlem olarak, halk sağlığı gerekçesi ile çok sayıda mahpusun geçici, sürekli ya da koşullu olarak serbest bırakılması yoluyla hapishanelerdeki doluluğun azaltılması konusunda hükümetlere çağrıda bulunmaktadır. İnsan hakları savunucuları ile birlikte yaşlılar, çocuklar, sağlık sorunu olanlar, düşünce mahkumları, düşüncelerini ifade ettikleri için tutuklananlar, idari tutuklular, kabahat ya da şiddet içermeyen suçlardan hüküm giyenler, tutuklu yargılananlar ve göçmen toplama merkezlerindekilere öncelik verilmelidir” bilgisini paylaştı.

ÖLÜM CEZASINDAN FARKSIZ OLACAKTIR

Kriz dönemlerinde, hükümetlerin en savunmasız durumda olanları koruma yükümlülüğünün bulunduğunu kaydeden Çiçek, son olarak, “Virüsün kolaylıkla yayılabileceği yerler olan ceza ve tutukevlerindeki mahpuslar, Kovid-19 pandemisi tehdidine karşı en savunmasız gruplar arasındadır. Bu durum özellikle de hapishanelerde asgari standartların sağlanmadığı, aşırı doluluğun norm haline geldiği ve sosyal mesafenin korunmasının olanaksız olduğu ülkelerde risk oluşturmaktadır. Söz konusu riskin azaltılması için acil tedbirlerin alınmaması halinde, gözetim altında tutulanların bulunduğu yerlerde virüsün yayılması kaçınılmaz olacaktır. Böyle bir durumda, kişilerin özgürlüklerinden mahrum bırakılmaları Kovid-19 hastalığına yakalananlar ya da yakalanma riski bulunanlar için ölüm cezasından farksız olacaktır” dedi.

Haber Merkezi