Sayfa Yükleniyor...
CİSST, 2022 yılında insan hakları kurumlarına yapılan başvuru sayısının 2021 yılına göre artış gösterdiğini kaydeden yeni bir raporu kamuoyuyla paylaştı
Ceza İnfaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) tarafından CİSST İzleme Kurulları Raporu 2022 yayımlandı. Rapor, 1 Ocak 2022 ile 31 Aralık 2022 tarihleri arasında mahpus ve mahpus yakınlarının CİSST’e ilettiği hak ihlalleri iddialarına dayanan 3 bin 249 başvuru ve bu başvurulara verilen 229 cevap incelenerek hazırlandı.
2022 yılında insan hakları kurumlarına yapılan başvuru sayısının 2021 yılına göre artış gösterdiğini kaydeden rapor, “Bunun nedenleri arasında Kovid-19 salgını ile sosyal hayata yönelik getirilen pandemi önlemlerinin kaldırılmayıp bir tecrit yöntemi olarak çeşitli ceza infaz kurumlarında sürdürülmesinin etkisi vardır” bilgilerini barındırıyor.
TECRİDE DAİR DAHA FAZLA ŞİKAYET
“Aynı zamanda yeni açılan S, Y ve Yüksek Güvenlikli hapishanelerden de tecride dair daha fazla şikayet almamız da bu artışta etkili olmuştur” ifadelerinin yer aldığı raporda, “Buna göre, Türkiye’de hapishaneleri izleme yetkisi olan kurumlardan yalnızca İl ve İlçe İnsan Hakları Kurulları ile İl ve İlçe Ceza ve İnfaz Kurumlarını İzleme Kurullarının oldukça sınırlı bir izleme yapabildiği, diğer kurumların ise bu konuda bireysel başvurular üzerinden bir çalışma yapmadığı görülmüştür. Sivil toplum örgütleri açısından Türkiye hapishanelerinde uzun yıllardır hak temelli izleme yapılamaması, raporda anılan kurulların hapishane alanındaki sorumluluğunu daha da önemli hale getirmektedir. Bu kurulların insan hakları bağlamında alandaki etkisi, başvuru mekanizmalarını en aktif kullanan kuruluşlardan biri olan CİSST için son derece önemlidir” bilgisi paylaşıldı.
İSTATİSTİKİ BİLGİ SUNAMASA DA…
Rapor, başvuru mekanizmaları ve gelen cevapların içeriklerine ilişkin bir istatistiki bilgi sunamasa da başvuru ve cevap sayıları arasındaki uçurumu gözler önüne seriyor. Başvurulara verilen cevaplar ve bu cevapların içerikleri incelendiğinde mekanizmaların bağımsızlığının tartışmalı olduğu ve yerinde izleme yapma eğiliminin oldukça düşük olduğu, aynı kurul yapısının farklı adli yargı bölgelerinde ve illerde farklı tutumlar sergileyebildiği, bir hak ihlaline ya da hak ihlali iddiasına karşılık objektif ve detaylı olarak ilgililerin aydınlatılmadığı görülüyor. Tüm bunlar, başvuru mekanizmalarının etkililiğinin artırılmasına işaret eden önemli birer veri.
SULTAN GÜMÜŞ KAYA