Sayfa Yükleniyor...
Panelde konuşan IC Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan, Türkiye’deki marina alt yapılarının geleceğin teknolojilerine göre şimdiden şekillenmesi gerektiğini söyledi
Turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 20’sinin deniz turizmi faaliyetlerinden elde edildiği Türkiye’de, deniz turizminin geleceğine dair öngörüler Yaşar Üniversitesi Denizcilik Topluluğu tarafından düzenlenen panelde ele alındı. Günümüzde paylaşım ekonomisinin en iyi örneklerinden biri olarak gösterilen tekne kiralama pazarının Türkiye ekonomisi için yaratacağı avantajlara değinen sektör temsilcileri, kruvaziyer turizminde ise Akdeniz’e yönelen talebe dikkat çektiler. Yaşar Üniversitesi MYO Ulaştırma Hizmetleri Bölüm Başkanı Öğretim Görevlisi Can Karaosmanoğlu’nun moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Aziz Güngör, IC Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan, Deniz Turizmi Birliği Derneği Genel Sekreteri İzzet Uğurlu ile Yaşar Üniversitesi MYO Turizm ve Otel İşletmeciliği Programı Öğretim Görevlisi Gökhan Doğan katıldı.
PAZARI BÜYÜYOR
Elektrikli deniz araçlarının 2027 yılında 20 milyar dolarlık bir pazara ulaşacağına dikkat çeken IC Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan, Türkiye’deki marina alt yapılarının geleceğin teknolojilerine göre şimdiden şekillenmesi gerektiğini söyledi. Akaltan, “Elektrikli arabaların sayısının 2030 yılına kadar 3 milyondan 125 milyona çıkması bekleniyor. Elektrikli deniz araçları ise 2027 yılında 20 milyar dolarlık bir pazara ulaşacak. Yani gelecekte fosil yakıtlarına olan talep azalırken elektriğe olan talep artacak. Sektörü heyecanlandıran bir başka gelişme de otonom yani kaptansız yatların devreye girecek olması. Otonom gemi sektörünün 2035 yılı itibariyle 3,48 milyar dolar büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Dolayısıyla marinalar artık altyapılarını ve kurallarını otonom yatlara göre uyarlamak zorundalar. Teknelerini sıklıkla kullanmayan tekne sahiplerinin yaşadığı en büyük sorunlardan biri marinaya yanaşmak oluyor. Otonom yatlar sayesinde bu sorun ortadan kalkacak, halatlar kullanılmayacak ve marinalarda kaptanlara ihtiyaç kalmayacak. Bu durum, marinalar için ilave yatırım anlamına geliyor ancak ilerisi için getirisi oldukça yüksek olacak” dedi.
KATKI SAĞLAYIN
Son yıllarda ülkemizde tekne satışlarında artış yaşandığını ancak ortalama kullanım sürelerinin yalnızca 1 ay sürdüğüne dikkat çeken Can Akaltan, “Son yıllarda gerek İzmir’de gerekse Türkiye genelinde tekne sayısında artış yaşanıyor. Ancak bu teknelerin kullanım süreleri oldukça kısa olduğu için ekonomiye de getirisi düşük oluyor. Teknelerle insanları bir araya getirmenin yolu paylaşım ekonomisinden geçiyor. Hem deniz turizmini canlandırmak hem de insanları denizle buluşturmak için en iyi yollardan biri bu. Dünyanın en büyük tekne kiralama pazarı olan ‘GetMyBoat’ bunun en iyi örneklerinden biri. Şu anda dünya genelinde oldukça popüler, bizde ise yükselişe geçeceğine inanıyorum. Önce İzmir’in sonrasında Türkiye’nin deniz turizmini canlandıracak reçete bu.” diye konuştu. İHA/İZMİR
Haber Merkezi