Sayfa Yükleniyor...
3. Bölge İzmir Eczacı Odası Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan, kolonya, maske ve eldiven satışları hakkında uyarılarda bulunarak; maske takanların sık sık değiştirmesi gerektiğini ifade etti
BURCU YANAR/ÖZEL HABER
Dünya aylardır süren ve kıtalara yayılan koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele etmeye çalışıyor. Hastalığın pek çok ülkeye yayılarak ölümlere sebep olmasının ardından pandemi (Geniş bir alana yayılarak etkisini gösteren salgın hastalık) ilan edildi ve pek çok ülkede karantina önemleri alındı. Geçtiğimiz günlerde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da yaptığı açıklama ile birlikte hastalığın ülkemize giriş yaptığını ve kısa sürede hasta sayısı tespitinin de arttığını dile getirdi. Açıklamanın ardından Türkiye genelinde kolonya, maske, eldiven, makarna gibi ürünlerin stok yapılarak pek çok ürünün tüketildiği haberleri yayıldı. 3. Bölge İzmir Eczacı Odası Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan da maske, kolonya ve eldiven satışlarının patlamasının ardından önemli açıklamalarda bulunarak, risk altında bulunmayan kişilerin maske stoklamasının risk grubundakileri zora soktuğunu ve bir maskenin 5-6 saatten daha uzun süre takılmaması gerektiğine dikkat çekti.
Tuncay Sayılkan, kolonya ile ilgili de merdiven altı üretimlere dikkat edilmesi gerektiğini belirterek, “Piyasada pek çok çeşit kolonya var. 80 derece, 60 derece, berber kolonyası denilen düşük dereceli 45 derecelik kolonyalar ve merdiven altı diye tabir ettiğimiz üretimler. Bu merdiven altı ürünlerin üretiminde aslında kullanılması yasak olan metanol kullanılabilir. Bu da zehirlenmelere ve görme kayıplarına neden olabilir” dedi.
“MASKENİZİ SIK SIK DEĞİŞTİRİN”
Meslekte serbest eczacı olarak 30. yılına girecek olan ve 17 senedir de İzmir Eczacı Odası Başkanlığı görevini yürüten 3. Bölge İzmir Eczacı Odası Başkanı Eczacı Tuncay Sayılkan, öncelikle vatandaşların sakin olmaları gerektiğini söyleyerek, “Sağlık Bakanı’nın birkaç gün önceki koronavirüs açıklamasının ardından daha önce de dünya genelinde var olan ve herkesin kendi çapında önlemler aldığı süreç birden bire biraz da panik ile beraber daha da telaşlı bir moda geçti. Herkes hızlı bir şekilde maske, eldiven, kolonya gibi malzemeleri almaya ve stoklamaya başladı. Bu virüs çok hızlı yayılabilen ve ölümcül olabilen bir virüs ama biz buna benzer kritik kırmızı alarmları kuş gribi ve domuz gribi süreçlerinde de yaşadık. O zamanlar bu kadar tehdit yoktu ve dünyanın her yerine bu kadar hızlı yayılan başka bir virüs olmadı bu sebeple de dünya genelinde ‘Pandemi’ ilan edildi. Bunun ilan edildiği akşam itibari ile sayın bakan Türkiye’de de olduğu açıklamasını yaptı. Burada belirli yaş üstündekilerin risk altında olduğu, kronik hastalıkları olanların risk altında olduğunu onun dışındaki tüm nüfusun da dikkatli olması gerektiğini eklemek lazım” diye konuştu.
Eldiven, maske, el antiseptiği, kolonya vb. ürünleri almak için aşırı bir çaba sarf edildiğini aktaran Sayılkan, “Fakat şunu belirtmeliyim ki maske ile ilgili yanlış bilgiler mevcut. ‘Bir tane maske alayım o beni korur’ mantığıyla hareket ederseniz virüslerden korunamazsınız. Maskelerin 4-5 saatten sonra kullanılması faydalı değil. Maskeleri çok sık değiştirmek gerekiyor. Bir maskeyi 24 saat takmak çok anlamsız. Kalabalık yerlere girerken takılması bir riskiniz veya çekinceniz varsa daha uygun olur. Bu ürünler tüketildiğinde gerçek ihtiyaç sahibi hastalar bunları bulmakta daha da zorlanıyor. Ülkede yıllar içerisinde mevcut maske ve eldiven sayısı böyle bir durum hayal edilerek üretilmemiş. Örneğin daha önce ayda bin kutu bile maske satılamazken şu an on binlerce talep ediliyor. Risk grubu dışında olanlarda stok yapmaya çalışıyor. Bu doğru değil. Panik yapmayın, uzmanları dinleyin ve önlemleri ihmal etmeyin” ifadelerine yer verdi.
MERDİVENALTI ÜRETİME DİKKAT!
Başkan Sayılkan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir de akıllara zarar bir dezenfektan satışı söz konusu. Bizim eczanelerdeki mevcut ürünlerimiz yarım günde tükendi. Çünkü bizler bu güne kadar böyle bir taleple karşılaşmadık. Bunun içine maskeyi ve eldiveni de katabiliriz. Ürün temin ettiğimiz ecza depolarında da çok kısa sürede bu maddeler tükendi. Hatta üretim yerlerindeki merkezlerde de sıkıntılar yaşandı. Çünkü bu bir günde hemen üretilebilen bir şey değil. Bir planlamanın yapılması gerekiyor. Bu noktada bizim vatandaşa yapacağımız uyarı kolonya konusunda olur. Piyasada çok farklı kolonyalar var. Berber kolonyası diye tabir edilen 45-50 derecelik kolonyalar var. Ya da limon kolonyası yazılan ama kokladığınızda içinde hiç alkol hissedemediğiniz merdiven altı ürünler var. Bu sebeple bilindik markalardan ya da eczanelerden almakta fayda var.”
Merdiven altı diye tabir edilen dezenfektan ya da kolonya ürünlerinde çok sıkıntılı sonuçların da ortaya çıkabileceğine değinen Sayılkan, “Metanol (metil alkol) dediğimiz madde tıpta kullanılmıyor ama endüstride hala kullanılıyor. Maliyeti daha ucuz olduğu için merdiven altı ürünlerde bu kullanılabilir. Vatandaşın bu konuda çok dikkatli olması gerekiyor. Virüsten korunayım derken bir taraftan da metil alkol ile ilgili ciddi bir zehirlenme ya da görme kayıpları yaşanabilir. Bu ülkede zaten herkes limon kolonyasının nasıl bir şey olduğunu çok iyi biliyor. Kokladığınızda içinde alkol olup olmadığını anlayabilirsiniz. Gerçek limon kolonyasına benzemeyen ağır bir koku seziyorsanız muhtemele içerisinde metanol vardır. Bir de rengi daha farklı olur” uyarılarında bulundu.
“DAHA FAZLA ALKOLE İHTİYAÇ VAR”
“Eczanelerde dezenfektan üretebilmek için daha fazla alkole ihtiyacımız var” açıklamasına da yer veren Sayılkan, “Bundan aylar önce bakanlık bunu evde sahte içki yapıldığı gerekçesiyle sınırlamıştı. Bu sınırlandırmadan dolayı da bazı yapma ilaçların yapımında sıkıntı yaşamaya başladık. Bu durumu da bilim kurulu tarafından genişletilmesini bekliyoruz. Bir dezenfektan üretilmek için de aile hekimlerinin bizlere fomülasyonlarını yazması gerekiyor çünkü bunların da farklı formülleri var. Tüm bunları 2 litre alkol ile yapma ihtimalimiz ne yazık ki yok. En az 10-12 litre kadar alkol satın almamız gerekiyor” diye konuştu.
Haber Merkezi