Mavi önlük hayalinden üniversite sırasına

Engellerle karşılaştılar, eğitim hakları için hukuk mücadelesi verdiler. Mavi önlük giymeleri bile koca bir hayaldi. Otizmli Beril ve Özge, üniversiteye gidebilmek için önce baraj puanı engelini aştı ardından hayallerine kavuştu

  • Oluşturulma Tarihi : 11.09.2018 08:39
  • Güncelleme Tarihi : 11.09.2018 08:39
  • Kaynak : HABER MERKEZİ
Mavi önlük hayalinden üniversite sırasına haberinin görseli

E. ÇAĞLA GENİŞ-ÖZEL HABER
Okullar açılıp tüm öğrenciler eğitime başladığında onlar hala otizmli çocuklarını kayıt edecek bir okul arıyorlardı. “Mavi önlükle görmek bile koca bir hayaldi” diyen aileleri ve öğretmenlerinin desteğiyle okumayı, yazmayı, enstrüman çalmayı ve şarkı söylemeyi öğrendiler. Özel durumları gözetilmeden sınava alınıp başarısız sayıldıkları için hukuk mücadelesi verdiler. Eğitimde aşılması güç engellerle karşılaştılar ama asla pes etmediler. Onlar, bu yıl üniversiteye gidebilmek için önce baraj puanı engelini aştı ardından diğer gençlerle birlikte sokuldukları yetenek sınavlarında kendilerini göstererek hayallerindeki müzik bölümlerine girmeye hak kazandı. Otizmli Özge ile Beril’in yaşadıkları, otizmli çocukların alması gereken özel eğitim terapilerinin yetersizliğini, okul bulma ve kaliteli eğitim alabilmenin zorluğuna birer örnek.
MUCİZE PARMAKLARININ UCUNDA
İzmir’de ailesiyle birlikte yaşayan 19 yaşındaki otizmli Beril Zorlu, özel eğitime ihtiyaç duyan binlerce çocuk ve genç gibi birçok engelle karşılaştı. Kızlarının sosyal yaşama tutunması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan Zorlu ailesi, önlerine çıkan zorluklar karşısında her zaman mücadele etmeyi seçti. Beril, normal gelişim gösteren çocuklarla aynı okula gidip kaynaştırma sınıflarında eğitim almaya başladı. Öğretmenleri tarafından keşfedilen müzik yeteneği ve daha 13’ündeyken piyano çalmaya başlaması ise hayatındaki değişimin başlangıcı oldu. Yaklaşık 6 yıldır parmaklarıyla piyanoda harikalar yaratan 19 yaşındaki Beril, birçok müzik dehası gibi referans ses verilmeden, duyduğu sesin frekansını belirleyip doğru notalara dönüştürebilme yeteneğine sahip. Müzikle hayata tutunan otizmli piyanist Beril Zorlu, Kültür Bakanlığı tarafından desteklenen “Müzik ve Engelsiz Yolculuğum” projesi kapsamında yurtiçi ve yurtdışında konserler verdi. İki senedir üniversite kapılarının kendisine açılmasını bekleyen Beril, bu yıl Demokrasi Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nin yetenek sınavlarından başarıyla geçerek Müzikoloji Bölümü’ne girmeye hak kazandı. O artık hayaline kavuştu ve üniversiteli oldu. Elde ettiği başarıdan dolayı büyük mutluluk duyduğunu dile getiren Beril Zorlu, başarılı bir müzisyen olup yurtdışında konserler vermek istiyor.
HAYAL BİLE DEĞİLDİ
Kızı için bugüne kadar hiçbir mücadeleden kaçınmayan anne Yeşim Zorlu, duygularını şöyle aktardı: “Bunları hayal etmek mümkün değildi. Acaba konuşacak mı, okula gidebilecek mi diye sorular vardı hep kafamızda. ‘Okula başlar mı?’ diye düşündüğümüz kızımız Güzel Sanatlar Lisesini başarıyla bitirdi. Bu yıl pek çok arkadaşı gibi üniversite gidebilmek için yetenek sınavlarına girdi ama önyargılardan uzak bir değerlendirme yapılamadı. Hepsi önümüzdeki yıl yeniden şanslarını deneyecekler. En büyük hayalimiz mutlu, huzurlu, çalışabildiği ve güvenle yaşayabildiği bir hayatı olması. Bunun için de hem sevdiği şeyleri yapmasına aracılık ediyoruz hem de yeni beceriler edindirerek onu hayata hazırlamaya çalışıyoruz. Yöneticisi olduğum derneğimiz ODER Otizm Derneği ve ODFED Otizm Dernekleri Federasyonu ile gençlerimiz için yaşam standartlarını oluşturacak proje ve yasal düzenlemeler için uğraşıyoruz. Müzik Beril’in ve bizim hayatımızda yeni bir yol açtı. Demokrasi Üniversitesinde öğrencisi olarak okulunu en iyi şekilde temsil edeceği etkinlikler olur ve keyifli, başarılı bir üniversite yaşamı ile mezun olur inşallah.”
EN ÖZEL YETENEK
Annesi ve 9 yaşındaki kardeşi Kerem ile birlikte İzmir’de yaşayan Özge Çeltik’e otizm teşhisi 2,5 yaşında konuldu. Teşhis konulmasının ardından hemen özel eğitim almaya başladı. Bunun yanı sıra da kaynaştırma eğitimine devam ediyordu. İlk zamanlar okula alınmak istemeyen Özge, zamanla sınıftaki arkadaşları tarafından da çok sevildi. Otizmli olmasına rağmen normal çocuklarla birlikte eğitim gören Özge’nin müziğe olan yeteneğini, ortaokul yıllarında keşfetti. Bu arada beş yıl boyunca piyano dersleri aldı, çeşitli kurslara gitti. Birlikte zaman geçirdiği, sosyal çalışmalar yaptığı bir gölge öğretmeni, Gülzade var. Piyano çalmadaki başarısı ve sesi ile okulunun gözdesi olan Özge, Manisa Güzel Sanatlar Lisesinden birincilikle mezun oldu. İki senedir üniversiteye girebilmek için azimle çalışan Özge’nin yeteneği bu yıl yetenek sınavında jüri üyelerince de tescillendi. Özge, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Türk Sanat Müziği Bölümü’nü kazanarak hayallerine kavuştu. İleride piyanist ve şarkıcı olmayı istediğini söyleyen Özge, “Bu yıl üniversiteye başlayacağım için çok mutluyum. Konserler verip şarkı söyleyeceğim. Piyano çalmayı ve şarkı söylemeyi çok seviyorum. Çok başarılı olacağım” diye konuştu.
MAVİ ÖNLÜK BİLE HAYALDİ
“Özge’yi mavi önlükle görmek bile koca bir hayaldi” diyor 41 yaşındaki anne Suna Ağı. Ağı, otizmle mücadelesinin başlangıcını ise şöyle anlatıyor: “Teşhis konulduktan sonra ‘Bu işin oluru eğitim’ diyerek çocuğum için mücadele ettim. Teşhis konulduğu zamanlarda devlet özel eğitim alması gereken çocuklar için bir ödeme yapmıyordu. Kendi imkanlarımla gerektiğinde borçlanarak kızımın eğitim almasını sağladım. 7 yaşına kadar hiç konuşmadı, anne bile demedi. 8 yaşında ilkokula başladı. Kayıt yaptıracak okul bulamadık, bulsak bile veliler istemedi. Evde kalmasın ve sosyalleşsin diye kreşe göndermek istediğimde gönderecek kreş bulamadığımı hatırlıyorum. Kayıt yaptırdıktan bir saat sonra geri eve yolluyorlardı. Kaynaştırma raporumuz olmasına rağmen veliler müdürün yanına gidip Özge’yi okulda istemediklerini söylüyorlardı” dedi.
ANNE DİYEMEZKEN ŞARKI SÖYLÜYORDU
Önyargılar yüzünden defalarca okul değiştirmek zorunda kalan Özge’nin yolu Menemen’deki Emiralem Şehit Barış Demir İlköğretim Okulu ile kesişti. Kızının bu okuldaki öğretmenlerin ilgisi ile 8 yıl boyunca sorunsuz bir eğitim hayatı geçirdiğini anlatan Ağı, “Hiçbirinin hakkını ödeyemem. Özge, neredeyse anne bile diyemezken okuma yazmayı öğrendi. Konuşmadığı zamanlarda bile saatlerce kapatıp müzik dinlerdi, kendi kendine şarkılar söylerdi. Müziğe karşı hep bir ilgisi vardı ama eğitim almaya 13 yaşındayken başladı. Diğer öğrencilerimle bir yılda alamadığım yolu özge ile bir ayda aldım demişti piyano hocası. Çok hızlı öğrendi, konserlere çıktı. Daha sonra lise için yetenek sınavlarına girdi; Manisa güzel Sanatlar Lisesini kazandı ve okulu birincilikle bitirdi” ifadelerini kullandı.
BU ÇOCUKLARI İSTEMİYORUZ DEDİLER
Kızı ve benzeri genç yeteneklerin sırf otizmli olmaları nedeniyle gerekli eğitimden mahrum kalmamaları gerektiğini savunan Ağı, şöyle konuştu: “Geçen sene liseyi bitirdi. Üniversite için sınava girdi barajı geçti. Şan Bölümü için sınavlara hazırlanmaya başladı. Altan Hoca ile şan çalışmaya başladılar. Birkaç üniversitenin yetenek sınavlarına girdi. Ama sınavdan önce hocalar çok net bir şekilde bizim altyapımız yok bu çocukları burada istemiyoruz dediler. Dava sürecimiz hala devam ediyor. Özel durumu olan çocuklara uygun ilave bir sınav yönetmeliği hazırlamaları lazım. Bu çocukların yetenekleri ve azimleri ortada. Celal Bayar Üniversitesindeki hocalar bu yıl bize çok iyi davrandı. Melek gibilerdi. İki aşamalı bir sınava girdi ve kazandı. Bütün bunları hayal edemezdim.”